Ege adaları..
Yunanistan işgal etti…
Rahmetli Demirel’in bir lafı vardı: ” Ege bir Yunan gölü değildir, Ege bir Türk gölü de değildir, binaenaleyh Ege bir göl değildir”.
Kıta sahanlığı diye bir şey var. Yani bir adanın, ya da yarımadanın deniz dibindeki uzantısı. Bu uzantı bazı durumlarda ada kadar bile olabiliyor.
Bir de hava sahası diye bir terim var, bu da bir adanın, yarımadanın, ya da kara parçasına ait olduğu düşünülen alanın üzerindeki hava sahası.
Uluslararası anlaşmalar kıta sahanlığı ve hava sahasının mesafelerini belirliyor (6 mil, 10 mil, 12 mil gibi ölçüler).
Ege’de özel bir durum olduğu için (dünyanın başka bir kaç yerinde de olduğu gibi) çok fazla küçük ada, eğer uluslararası ölçüler geçerli olursa kıta sahanlıkları bütün denizi kapsıyor. Bu nedenle buralarda daha kısa ölçüler geçerli (Yunanistan bunu kabul etmek istemiyor)
Yunanlılar bizim adalara şu ya da bu şekilde el koyuyorsa o zaman bu adaların da ötesinde hava sahası ve kıta sahanlığı konuları nedeniyle sınırlarımıza kadar dayanıyor.
Bu nedenle bu adaların Yunanlıların eline geçmesi, sadece adaların ele geçmesi anlamına gelmiyor, burnumuzun dibine giriyorlar anlamını taşıyor. Yani bu “3-5 ada, onlara gitse ne olur ” durumu değil. Ayrıca da bu adalar silahlandırılıyor. Füze sistemleri, v.s. buralara konuşlandırılıyor, bu 4 açıdan da sarılmamız anlamına geliyor.
Yani bu durumda Ege Yunan gölü değil belki ama Yunan denizi haline geliyor.
Bu adalar konusunda Meclis araştırması lazım. “Avrupa Birliğinden müzakere tarihi almak için adaları verdik” gibi bir lafın hukuki geçerliliği var mıdır? Bu vatan toprağını savaşmadan vermek kategorisine girer bana göre. Bunun da yasalarda hükümleri var her halde.