Çiğdem Toker
Sanki onlarca insan paramparça ölmemiş. Sanki milyonlarca insan yeni terör saldırılarının korkusuyla yaşamıyormuş, sanki iktidarla yan yana hizalanmayı reddeden herkes, “ya benimsin ya kara toprağın” kıvamında kriminalize edilmiyormuş gibi…
Başbakan Davutoğlu ansızın “hodri meydan” dedi ve ülkece en önemli gündem maddemiz dokunulmazlık oluverdi.
Peki, neden şimdi?
Bu soruyu CHP eski milletvekili-deneyimli hukukçu Atilla Kart ile konuştuk. Önce verdiği yanıt kapsamında “nihai hedef”i aktarayım:
Dokunulmazlık dosyalarının raftan inip, mevcut yargı ortamında mahkûmiyetlerle sonuçlanması ve ortaya çıkacak sayısal eksiklik nedeniyle, anayasanın 78. maddesindeki ara seçim koşullarının oluşması.
Sonra? Sonrası, yapılacak ara seçimle başkanlık için ihtiyaç duyulan eksik vekil sayısının garantilenmesi.
“Hesap tereddütsüz budur” diyen Kart, konunun siyasi ve hukuksal açıdan sorunlu boyutlarına dikkat çekiyor:
√ Eğer yargılamalar Yargıtay’da bir ihtisas dairesinde ve yetkin hâkimlerce yapılmazsa, bu dosyaların gideceği adres sulh ceza hâkimlikleridir.
√ CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun 37 dokunulmazlık dosyası bulunduğunu anımsatan Kart’ın altını çizdiği boyutlar şöyle:
Toplu mahkûmiyetler sırada
√ Dosyaların önemli bir kısmı aslında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi prensipleri çerçevesinde “kürsü dokunulmazlığı” kapsamında kalabilecek, eleştiri ya da sert eleştiri niteliğinde olan dosyalar. Ancak mevcut siyaset-yargı ikliminde, fezlekeler “hakaret” ya da başka türlü suçlamaların konusu olabiliyor.
√ Bugünkü sulh ceza hâkimlikleri, savcılık makamları bağımsız ve tarafsız olma özelliğini neredeyse tamamen yitirmiş, yargı düzeni açısından baktığında Sayın Kılıçdaroğlu için pek çok mahkûmiyet kararı çıkacaktır. Benzer durum, CHP ve HDP milletvekilleri için de geçerli olacaktır.
√ Diğer boyut da şu: Kemal Bey’in 37 dosyası belki 20 ile dağılmıştır. HDP Genel Başkanı Demirtaş’ın 50 dosyası belki 30 ile yayılıyordur. Eğer yargılama yeri Yargıtay olmazsa, düşünebiliyor musunuz, liderler adliye adliye dolaşacaklar.
Kuzu ne demişti?
Meclis’te 13 yıl boyunca karma komisyonu toplama mücadelesi verdiklerini söyleyen Atilla Kart, o dönem Anayasa Komisyonu başkanı olan Cumhurbaşkanı DanışmanıBurhan Kuzu’nun “Komisyonu toplamaya ne gerek var nasıl olsa ertelemeçıkacak?” dediğini aktardı.
Kuzu’nun ayrıca “Arkadaşlarımız bu yargı düzeninde dokunulmazlıklarınınkalkmasını istemiyorlar” sözünün de Meclis tutanaklarında bulunduğunu söylüyor Kart ve ekliyor: “Anlaşılan artık kendi yargı düzenlerinin varlığından eminler.”
Peki, AKP vekillerinin dosyaları?
“AKP vekillerinin 40 dosyasının çoğu, 2002 öncesinden. Onların büyük bölümününaltyapısı hazırlandı ve beraatla sonuçlandı. Buralardan bir şey çıkmaz.”
Hukukçu Kart’ın bu dönem milletvekili sıfatı yok. Partisi CHP’yi samimiyetle uyarıyor, “Bu kadar kritik bir gündem dururken, AKP’nin tayin ettiği gündemin peşine takıldık gidiyoruz.”
Kart’ın uyarıları, dokunulmazlık fotoğrafına netlik ayarı yapıyor.
http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/500618/Dokunulmazlik_fotografi.html