CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Türkiye’nin çok zor bir dönemden geçtiğini belirterek, “Türkiye gerçekten herkesin sabah kalktığında sokağa çıkmaya tereddüt ettiği bir hale geldi. Çürümüş bir devlet, aciz bir hükümet, panik halinde bir millet tablosu Türkiye’ye yakışan bir tablo değildir. Terör stadyum boşaltıyor, terör cadde ve sokakları boşaltıyor ve bizden alışmamız isteniyor. Türkiye buna alışmayacaktır. Ankara, Beyrut ve Bağdat olmamalı, olmayacak” dedi.
NAMUSLU BİR CUMHURİYET BAŞSAVCISI ARAMAYA DEVAM EDİYORUZ
AKP’yi sert sözlerle eleştiren Altay, “Yaşananlar Adalet ve Kalkınma Partisi’nin terör örgütlerine yardım ve yataklığın bir sonucudur. Namuslu bir Cumhuriyet başsavcısı aramaya devam ediyoruz” diye konuştu.
TÜRKİYE’Yİ KAN GÖLÜNE ÇEVİRMEKTEN DOLAYI MAHKEMELERİN KARŞISINDA HESAP VERECEKTİR
Altay, konuşmasına şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanı elbette an itibarıyla teröre yardım ve yataklık suçundan yargılanamaz. Ama herkes bilsin ki kendisi de bilsin ki Cumhurbaşkanlığı görevi bittiği an eski başbakan sıfatıyla teröre yardım ve yataklık etmekten dolayı, Türkiye’yi kan gölüne çevirmekten dolayı mahkemelerin karşısında hesap verecektir.
Sadece PKK’ya değil, IŞİD’e yardım ve yataklık ettiği de AKP hükümetlerinin bilinen bir gerçektir.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin terör örgütleriyle ilgili mücadelede topu taca atmaya hakkı yoktur.”
MECLİS BAŞKANI’NA SESLENDİ
TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a yaptıkları ziyarete değinen Altay, “TBMM’nin bu olaylarla ilgili işin asıl sahibinin gerçekten inisiyatif alması için daha kaç canlı bombanın patlamasını bekliyor Sayın Meclis Başkanı? TBMM’nin işgal ettiği koltuğun hakkını vermeye davet ediyorum. TBMM’nin duruma el koymasını temin etmek zorundadır” diye konuştu.
Altay, “istihbarat rezaleti” yaşandığını da ifade etti.
TBMM’NİN DEPOLARINDA ÇÜRÜDÜ
Dokunulmazlık tartışmalarına da işaret eden Altay, şöyle devam etti:
“Sayın Cumhurbaşkanı dokunulmazlık dosyaları Meclis’in tozlu raflarında kaldı, diyor. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan bunlar gene tozlanmış, sizin kalpazanlık, ihaleye fesat, sahtecilik gibi suçlarınızla ilgili dokunulmazlık dosyaları, fezlekeleriniz TBMM’nin depolarında çürüdü, mantarlaştı, gübre oldu. Eğer ipe un seren arıyorsanız önce kendinize bakın.”
UYAP AĞINA GİRMİŞ DOSYALARIN TÜMÜ DİYELİM
AKP’nin önerisine de işaret eden Altay, “Kaldıralım, buna da bir itirazımız yok. Siz böyle absürt bir kanun çıkararak neye hizmet ediyorsunuz, kimi korumayı, kime biraz şirin görünmeyi hedefliyorsunuz bunu çıkıp millete söyleyebilmeniz lazım. 506 ya da 522 dosya Meclis’te. Peki, Başbakanlıkta kaç tane bekliyor? O zaman madem en kötü şöyle yapalım UYAP sistemi var, UYAP ağına girmiş dosyaların tümü diyelim” önerisini getirdi.
ŞU HALİ BİR GÖZ BOYAMADAN BİR GAZ ALMAKTAN İBARETTİR
Cumhuriyet Halk Partisince devleti bölen de devleti soyan da yargılanmalıdır ifadesini kullanan Altay, şöyle devam etti:
“Doğrusu Sayın Genel Başkan’ın da ifade ettiği gibi Anayasa 83. Maddeyi yeniden tanzim etmektir, onu yeniden yazmaktır. Şu hali bir göz boyamadan bir gaz almaktan ibarettir.”
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un terör olaylarının ardından “Halkımız iyi sınav veriyor” dediğini ifade eden Altay, “Millet can veriyor, can” diyerek tepkisini gösterdi.
HERKES GİDECEK VİCDANIYLA KARAR VERECEK
Dokunulmazlıklar Meclis Genel Kurulu’na geldiğinde CHP’nin tavrının ne olacağına ilişkin soruya da Altay, “Biz dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı değiliz. Doğrusu 83’ü tanzim etmek ama ‘bir geçici madde koyacağım ben bunları yargıya göndereceğim’ diyorsanız, eyvallah. Ancak TBMM İçtüzüğüne göre bu konularla ilgili siyasi parti gruplarında karar almak şöyle dursun görüşme dahi yapılamaz. Herkes gidecek vicdanıyla karar verecek” yanıtını verdi.
İPE UN SEREN BİZ OLMAYIZ
Bir soru üzerine Altay, “Buyursunlar hodri meydan, korkmuyoruz, cezaeviyse cezaevi, hücreyse hücre, mahkemeyse mahkeme, tecritse tecrit, hepsine varız” dedi.
UMARIM BAŞBAKANLIKTA VE TAHMİN ETTİĞİMDEN DAHA ÇOK SAYIDA SAKLANAN, TUTULAN DOSYA OLMASIN
Dokunulmazlık konusundaki soruya Altay, “İpe un seren biz olmayız. Biz dokunulmazlıkların kaldırılması noktasında engelleyici olmayız, ipe un seren biz değiliz. İpe un seren 14 senedir açılmayan, 15 senedir açılmayan yolsuzluk, kalpazanlık, rüşvet dosyalarının da açılmasını temindir. Umarım ve dilerim ki Başbakanlıkta ve tahmin ettiğimden daha çok sayıda saklanan, tutulan dosya olmasın” dedi.
Kişisel Verilerin Korunması Kanun Tasarısına ilişkin soruya da Altay, “Bütün üyeleri ben oluştururum, milleti zimmetlerim demektir. Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun yapısı bu şekilde geçerse 78 milyon Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a zimmetlenecek” dedi.
BAŞKAN OLAMAYACAK TEK KİŞİ TAYYİP ERDOĞAN’DIR
Cumhurbaşkanı’nın yeni anayasa konusundaki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Altay, “Buyursunlar, Türkiye’yi bu hale getirenlere milletin geçit vereceğine zaten ihtimal vermem. Türkiye’yi bu hale getiren insanların ben Türkiye’yi tek başıma bir kral gibi bir padişah gibi yönetmek için böyle sistem değişikliğine ihtiyacım var deniyorsa, millet buna izin vermez. Başkan olamayacak tek kişi Tayyip Erdoğan’dır” dedi.
İÇİŞLERİ BAKANI GENSORUYU ÇOKTAN HAK ETTİ
Bir soru üzerine Altay, “İçişleri Bakanı gensoruyu çoktan hak etti, Başbakan hatta bütün bakanlar kurulu gensoruyu çoktan hak etti ama ortaklık yangın yerine dönmüşken dışarıya karşı ki bu olayların dış kaynaklı olduğu da hepimizce malumdur. Biz her şeye rağmen bir sağduyu içerisinde bir yapıcı olumlu pozitif muhalefet çizgisinde durmaya çalışıyoruz” dedi.
“Cumhurbaşkanı neden MHP’ye çağrı yapıyor?” sorusuna Altay, “MHP’nin Adalet ve Kalkınma Partisi’nin zor gün ve kara gün dostu olduğu bilinen bir gerçek” yanıtını verdi.
http://www.halkizbiz.com/gundemden/erdogan-gorev-suresi-bitince-turkiye-yi-kan-golune-cevirmekten-yargilanacak-h16155.html