Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Kuyucak köyü, kıraç ve susuz arazileri yüzünden yıllar önce göç vermeye başladı. Ancak köyün kaderi bir çiçekle tersine döndü…
Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Kuyucak köyü, kıraç ve susuz arazileri yüzünden yıllar önce göç vermeye başladı. Ancak köyün kaderi bir çiçekle tersine döndü. Kıraç ve susuz toprakta yetişebilen lavantayı keşfederek arazilerine diken Kuyucaklılar, bugün yaklaşık 3 bin dekarlık alanda Türkiye’deki toplam lavanta üretiminin yüzde 93’ünü karşılıyor.
İlaç sanayinden kozmetiğe, gıdadan parfümeri sektörüne kadar pek çok kullanım alanı bulunan lavanta sayesinde dışarıya olan göçü tersine çeviren Kuyucak köylüleri “turizmde biz de varız” diyerek, Haziran sonunda mora boyanan lavanta tarlalarında bu yaz 10 bine yakın ziyaretçi ağırlamaya hazırlanıyor.
BURASI PROVENCE DEĞİL, KUYUCAK KÖYÜ
Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Kuyucak köyü, susuz ve kireçli toprak yapısı yüzünden tarımsal üretimden verim alamadığı için dışarıya sürekli göç veriyordu. Yıllar önce az su ile kıraç arazide yetişebilen lavanta bitkisini keşfeden Kuyucaklılar, arazilerine dikmeye başladıkları bu bitki sayesinde kırsal yoksulluğu yenmeyi başardılar.
Köyün verimsiz arazilerinin büyük bölümü lavantayla kaplı olan Kuyucak’ta Haziran sonuyla birlikte ortaya çıkan manzara, lavanta bahçeleriyle ünlü, her yıl milyonlarca turistin ziyaret ettiği Fransa’nın ünlü Provence bölgesini aratmıyor.
TARLALAR ZİYARETÇİ AKININA UĞRAYINCA, KÖYLÜ TURİZME SOYUNDU
Yaklaşık 3 bin dekarlık arazide lavanta yetiştiren Kuyucaklılar, bitkinin tohumunun yanı sıra köyde üretimi yapılan şifa kaynağı lavanta balını da satıyor. Ancak Haziran sonunda lavanta tarlalarının mora boyadığı Kuyucak, lavanta ve fotoğraf tutkunlarının da akınına uğramaya başlayınca köylüler “turizmde biz de varız” diyerek kolları sıvadılar.
KUYUCAK MUHTARI: ‘MİSAFİRLERİMİZİ AĞIRLAMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ’
Kuyucak Muhtarı Mehmet Aydoğdu, geçtiğimiz yıllarda köylerine gelen ziyaretçileri ağırlayabilmek ve gündelik ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için altyapı çalışmalarına giriştiklerini belirterek, Keçiborlu Kaymakamlığı’nın hazırladığı projeyle bu sorunların çözüleceğini dile getirdi. Geçtiğimiz yıl 5 bine yakın lavanta tutkununun Kuyucak köyünü ziyaret ettiğini anlatan Muhtar Aydoğdu, “Bu yıl bu rakamın 10 bini bulacağını tahmin ediyoruz. En büyük eksikliğimiz olan altyapı sorunlarını çözmek için çabalıyoruz. Bu hasat döneminde lavanta tarlalarımızı görmeye gelecek olan misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlayabilmek için çalışıyoruz” diye konuştu.
YILDA 120 TON LAVANTA TOHUMU SATAN KÖYLÜ ÜRETİMDEN MEMNUN
Kuyucak’ta geçtiğimiz yıl verimli bir hasat sezonu yaşandığını dile getiren Aydoğdu, 120 tonun üstünde lavanta tohumu elde ettiklerini belirterek, “Geçtiğimiz yıl lavanta tohumunun kilosu 15 TL’den alıcı buldu. Yaş lavanta sapının kilosu ise 2 TL’den satıldı. Köyümüzde üretilen lavanta balı da kilogramı 50-60 TL arasında satılıyor. Lavanta üretiminden oldukça memnunuz. Ziyaretçilerimizin temel ihtiyaçlarını karşılayacak alt yapı sorunlarının çözülmesiyle Kuyucak tam anlamıyla kaderini tersine çevirmiş olacak” dedi.
KAYMAKAMLIĞIN LAVANTA PROJESİ BİRİNCİ SEÇİLDİ
Kuyucak köyündeki lavanta öyküsü, köyün bağlı bulunduğu Keçiborlu Kaymakamlığı’nı da harekete geçirdi. Keçiborlu Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği ve Keçiborlu Yardımlaşma ve Eğitim Derneği’nin ortaklaşa hazırladığı ‘Keçiborlu Lavanta ile Kalkınıyor’ projesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, BM Kalkınma Programı ve Anadolu Efes ortaklığında yürütülen ‘Gelecek Turizmde’ başlıklı destek fonuna başvuran yüzlerce proje arasından birinci seçildi. Projenin bu başarısı, Kuyucak köyünde başlayan lavanta turizmi için önemli bir katkı sağladı.
EV PANSİYONCULUĞU, BİSİKLET YOLLARI VE LAVANTA ÜRÜNLERİ
Keçiborlu Lavanta ile Kalkınıyor Projesi Koordinatörü Gürkan Cunda, kırsal turizmi canlandırması ve istihdam yaratması beklenen proje kapsamında Kuyucak köyünde çalışmalara başladıklarını söyledi. Alt yapı çalışmalarının yanı sıra eğitim, tanıtım ve lavanta ürünlerinin satışına yönelik çalışmalar yapıldığını anlatan Cunda, “Kuyucak köyünde lavanta ürünlerinin satışının yapılacağı ünitelerle lavanta tarlalarının arasından belirlenecek bisiklet yolu rotaları hazırlanıyor. Ayrıca Kuyucak’ta ev pansiyonculuğu yapılabilmesi için çalışmalarımız sürüyor. Gelen ziyaretçilerimizin yeme içme ihtiyaçları, köylü kadınların hizmet verdiği çadırda karşılanacak. Lavanta sezonunda Kuyucak’a gelenler, mora boyanmış lavanta bahçeleriyle karşılaşacaklar. Şimdiden herkesi bu muhteşem manzaranın tadını çıkarmaya davet ediyoruz” dedi.
USTA FOTOĞRAFÇI F. AKBAŞ: ‘TÜRKİYE’DE İKİ NOKTA VAR, BİRİ KUYUCAK’
Lavanta tarlalarıyla ilgili sorularımızı yanıtlayan usta fotoğraf sanatçısı Faruk Akbaş ise Hollanda denilince akla değirmenler ve rengârenk lale bahçelerinin geldiğini belirterek her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan çiçek turizminin önemli bir gelir kaynağı olduğunun altını çizdi. Türkiye’de fotoğrafçılar açısından etkileyici çiçek tarlalarına sahip iki bölge bulunduğunun altını çizen Akbaş, “Konya’nın Çumra ilçesindeki lale tarlalarıyla Isparta’nın Keçiborlu ilçesindeki Kuyucak köyünde bulunan lavanta tarlaları bu konuda iki güzel örnek olarak verebilirim. Lavanta fotoğrafçılık açısından son derece zengin bir kompozisyon oluşturmasıyla değerli bir bitki. Anadolu halkı, lavantanın yabanisini yıllarca karabaş otu olarak kullanmış” dedi.
‘BİTKİ ALANLARIMIZI KORUYARAK ÖNEMLİ GELİR ELDE EDEBİLİRİZ’
Dünyada giderek yaygınlaşan botanik turizminin önemine değinen Akbaş, “Artık sıkışıp kaldığımız kum-deniz-güneş turizminden sıyrılmanın zamanı geldi. Örneğin Çin’deki turizm gelirlerinin yüzde 70’e yakını jeoloji turlarından elde ediliyor. Türkiye jeolojik ve botanik potansiyeli çok yüksek olan bir ülke ancak bu değerleri yeterince koruyup tanıtamıyoruz. Çok sayıda ÖBA’na (Önemli Bitki Alanı) sahibiz. Dünyanın her yerinden pek çok insan yalnızca bitki fotoğraflamak için ülkemize geliyor. Biyolojik zenginliklerimizi koruyarak, denetimli bir şekilde yalnızca görüntülerini satarak önemli bir ekonomik değer yaratabiliriz” görüşünü dile getirdi.
LAVANTA TARLALARI KARAYOLUNA 11, HAVAALANINA 20 KİLOMETRE
Uçucu yağları kozmetik ve parfümeride kullanılan lavanta bitkisi, ilaç sanayinde ve aromaterapide olarak kullanılıyor. Lavanta çayı ise sakinleştirici etkisiyle ünlü. Türkiye’de ekonomik anlamdaki lavanta üretimi yalnızca Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Kuyucak başta olmak üzere Kuşçular ve Çukurören köylerinde gerçekleştiriliyor. TÜİK verilerine göre Türkiye’deki lavanta üretiminin yüzde 93’ü Kuyucak’ta yapılıyor. D-650 Karayoluna 11, Süleyman Demirel Havalimanı’na ise yalnızca 20 kilometre mesafede bulunan Kuyucak’taki lavanta tarlalarına ulaşmak için Isparta ve Burdur’dan 50 kilometrelik bir yolculuk yapmanız yeterli. Lavanta’nın yanı sıra Nisan’da zambak, Mayıs sonunda ise gül bahçeleriyle renk cümbüşüne sahne olan Kuyucak ve çevresi, bölgenin yeni turizm merkezlerinden biri olmaya aday.
Kaynak:odatv.com