Yeni yongalı-çipli kimliklerin çıkarılması çok güzel bir girişim. Ayrıca 
renklerinin de kadın ile erkeklerde bir oluşu da ne güzel! Bunu tasarlayanları, düşünenleri kutlarım.
Ne var ki üzerindeki Türk Bayrağı yanlış. Bu Türk bayrağı değildir
Bu yanlış olmamalıydı. Ancak süremiz var, düzeltilebilir.
Türk Bayrağı, uzayı betimleyen yeryüzündeki tek bayraktır. O nedenle bilimciler ona ‘uzay bayrağı’ derler.
Günümüzdeki Türk Bayrağı Osmanlı’nın kullandığı Ay- Yıldız’a benzer. Osmanlı bayrağı; kırmızı taban üzerinde yay biçimli, ağzı açık bir Ay ile çok köşeli bir Yıldız’dan oluşurdu. Eski bayrakta Ay; İslam dininin simgesiydi. O nedenle günümüzde bile camilerin kubbeleri ile uzundırazların-minarelerin tepesinde Ay Yıldız İslam dininin simgesi olarak bulunur. Bu Türk betimlemesi değil, İslam simgesidir. Osmanlı urçunluk-halifelik bayrağında yer alan çok köşeli yıldız da, Ay’ın içinde yer alırdı. Ay bir çember gibi değil, yay biçiminde, tıpkı Ay’ın, ilkay döneminde görüldüğü biçimde çizilirdi. Cumhuriyet ile birlikte, ülke bilimgüder-laik bir ilkuta-devlete evrildiği için, dinsel simgeler Türk Bayrağı üzerinden çıkarılmış, bugün ki Türk bayrağı ortaya çıkmıştır.
Günümüzdeki, Türkiye Cumhuriyeti Devrimiyle üretilen bayrak, her ne denli eski bayrağı anıştırsa da, o değildir.
Bu günki, Türk Bayrağın üzerinde, Güneş, Ay ile Yıldız yer alır. Kırmızı rengi de uzayın rengini betimler. Bizim hilal dediğimiz Ay değil Güneş’tir.
Kırmızı Taban; Milyarlaca yıldız ile bulutsunun-galaksinin halen saatte 500 bin km hızla saçıldığı, Büyük Patlama evresini yaşayan günümüz evreninde, uzaklaşan yıldızlar arkalarında kızıl-kırmızı renk bırakırlar. O nedenle uzaya bakan uzak görürler-teleskop uzayı kırmızı olarak görürler. Ne var ki biz bakınca açık mavi olarak görürüz. Bunun nedeni de, uçutyuvarın-atmosferin tüm diğer renkleri tutup yalnızca mavi rengi geçirmesinden kaynaklanır.
Güneş ile Ay; Bayrağın üzerinde ayçaya-hilale benzeyen beyaz renk, Ay değil, Güneş’tir. Ay ise aydınlık, beyaz güneş parçası ile köşeli yıldız arasındaki kırmızı yuvardır. Türk Bayrağı bu biçimiyle, Güneş tutulmasının kurtulma anını betimler. Güneş ile Yeryuvarı arasına Ay girince, Güneş’in ışınları gelmez. Buna Güneş tutulması denir. Ay yörüngesinde dönmeyi sürdürünce, önce parçalı, sonra da tam aydınlanma geri döner. İşte, Türk Bayrağı bunu anlatır. Her ikisi de yay ya da ayça-hilal biçimde değil, iç içe geçmiş iki çember biçiminde olup, çemberler sağda birbirlerine teğettirler.
Yıldız; Türk yıldızının köşelerinden bir çember geçer. Uzaya bakıldığında hiçbir yıldızın, Güneş ya da Ay’ın çemberi içinde yer aldığı görülmez. O nedenle, beş köşeli Cumhuriyet yıldızının bir köşesi, iç içe geçmiş Ay ile Güneş’e sağ yanda teğettir. Eğer, yıldız bu çemberler içine girmişse, bu hem bilime aykırıdır, hem de Türkiye Cumhuriyeti bayrağı değildir.
Yıldızın kendisi ise, Cumhuriyet’i simgeler. Yıldızın diğer beş köşesi ise Türk Devrimlerinin ilkelerini yansıtır; İlkutçuluk-devletçilik, Devrimcilik, Toplumculuk, Bilimgüderlik-laiklik, Ulusçuluk.
Yeni kimlerde, ne yazık ki Yıldız, Güneş ile Ay’ı keserek içe girdiğinden, o Türk Bayrağı değildir. Umarım kısa sürede sorumlular bu yanlışı görüp, yaygınlaşmadan düzeltirler.
Ne mutlu bize ki, Türk Bayrağı uzayı betimleyen biricik, en güzel bayraktır. Onda ne soyculuk, ne dincilik yansır. O, tüm ulusları birleştiren bilimden çıkmış biricik bayraktır. Ne mutlu Türküm diyene.
Övgün A. Ercan
adalarpostasi
