KAYYUM DALGASI
Haber şöyle: “ZONGULDAK’ta, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik yürütülen soruşturma kapsamında Gülen Cemaati’ne yakınlığıyla bilinen 11 şirkete kayyum atandı.
Sulh Ceza Hakimliği, Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında Zonguldak merkez, Ereğli ve Çaycuma İlçelerinde aralarında eğitim kurumları ve otomobil bayilerinin de bulunduğu toplam 11 şirkete kayyum atanmasına karar verdi.
FETÖ/PDY’ye finansman desteği sağlandığı gerekçesiyle alınan karar, sabah saatlerinde şirket yönetimlerine ve şirketlere bağlı eğitim kurumları ile işyerlerine polis ekipleri tarafından tebliğ edildi. Yöneticilerin binalara girişlerine izin verilmedi(DHA)”.
Durum bu…
Ortada bir terör örgütü soruşturması var ve bu soruşturma kapsamında, örgütle ilişkili olan şirketlere kayyum atamak yoluyla elkonuluyor.
Türkiye terörü iyi biliyor. Örgütlerini de çünkü uzun yıllar birlikte yaşadı.
Türkiye teröre yönelik soruşturmaları da iyi biliyor çünkü bu ülkede her gün terör operasyonu var.
Ancak Türkiye onca örgüt arasında gerçek terör örgütü hangisi şimdi akıl karışmış durumda çünkü çok operasyon var çok örgüt var.
Hepsi bir yana, Türkiye’nin çok iyi bildiği bir örgüt var çünkü bu örgüt can yaktı, şehitlerimiz var. O örgütün adı: PKK!
Şimdi Türkiye adı PKK olan örgüte karşı yapılan operasyonlar ve açılan davalarla diğer örgüt davalarını ve operasyonlarını yan yan getirdiğinde gerçeği çok iyi görecektir.
Soruyoruz; adı PKK olan örgüte karşı açılmış bir genel örgüt davası var mı? Yok!
Soruyoruz; bu örgütünün finans kaynaklarını kurutmaya yönelik örgütle bağlantılı şirketlere elkoyma kararı var mı? YOK!
Soruyoruz; bu örgütün sözde yönetici lider kadrosunun vatandaşlıktan çıkarılma işlemi var mı? YOK!
Diğer örgüt davalarında yapıldığı gibi adı PKK olan örgütün siyasi uzantıları, medya uzantıları, finans uzantıları, silahlı kampları ve yurtdışı uzantılarına karşı yapılan ve sonuç alınan bir operasyon var mı? YOK!
Peki niye YOK!
Bu siyaset kod adı Ergenekon dedi, Türk Ordusu’nu hedef alan operasyon yaptı…
Bu siyaset kod adı Ergenekon dedi, akademisyenleri, sivil toplum örgütlerini, siyasi partileri, işadamlarını ve devleti ve kamuyu hedef alan operasyon yaptı…
Bu siyaset şimdi kod adı Cemaat diyerek operasyon yapıyor ve bir zamanlar birlikte yürüdüğü Cemaati şimdi yerden yere vuruyor. Aslında yerden yere vurduğu Cemaati yöneten sözde kadro değil, o kadronun kullanıp attığı kişiler…
Bu siyaset ister Cemaat ister AKP ister hatta ister PKK diyerek insanları kullanıyor; önce suça bulaştırıyor sonra işine gelmeyince o suça bulaştırdıklarını yargılıyor.
Bu siyaset önce neredeyse herkesi suça bulaştırıyor; kimini teşvikle kimin, krediyle kimini siyasetle, her yolu deneyerek suça bulaştırıyor, sonra kendisine tehdit gösterip sözde operasyonlara girişerek insanları sindiriyor, korkutuyor, sesini çıkartamaz hale düşürüyor.
Bu tespite en çarpıcı örnek Cemaat’in üyeleridir; ne istediler de vermedik diyerek her kapıyı önce açtılar, kimi işadamı kimi dindar insan kimi hacı kimi hoca ama hepsine yasadışı imkan sundular yani suça bulaştırdılar ve şimdi sözüm ona hesap soruyorlar!
Bakınız Cemaat diye yargılanan kişilere; önce polisler, sonra memurlar, sonra hakim savcılar sonra akademisyenler ve şimdi de işadamları…
Allah aşkına camide bir hoca, masa başında bir polis, adliyede bir savcının yetkisi nedir ki!Tüm ülkede telefonlar dinleniyor hatta “beni de dinliyorlar” diyen yetkililer var; bu ülkede ordumuza kumpas kurmak için sahte belgeler hazırlanıyor; bu ülkede darbe senaryoları çizilerek ordu hedef gösteriliyor; BUNLARI YAPTIRAN KİM!
Cemaat diyerek aynı çatı altında toplayıp insanları kullanan KİM! Bu insanları belli bir siyasi hedef doğrultusunda YÖNETEN KİM!
Başa dönelim ve soralım; PKK’ya niye örgüt davası yok, PKK’nın şirketlerine neden kayyum atanıp elkonulmuyor, PKK’nın her türlü uzantılarına neden operasyon yapılmıyor, PKK’nın sınır ötesi kamplarına neden harekat izni verilmiyor!
ÇÜNKÜ…
Çünkü şu an bu siyaset PKK’yı kullanıyor; bu siyaset kendi siyasi çıkarlarına ulaşabilmek için PKK2yı kullanıyor! Baksanıza her yer bomba her tuzak, çıkıp “aldatıldık” diyorlar ki aynısını Cemaat’e de demişlerdi!
Bu işlerde yönetici kadrolara bakılmalı, eğer ki bir siyaset bir örgütün yönetici başlarına operasyon yapıp onları etkisiz hale getiriyorsa, o siyaset mücadele ediyor demektir.
Cemaat’in yönetici kadrolarına bakınız başta Fettullah Gülen;
PKK’nın sözde yöneticilerine bakınız başta Karayılan; bakınız ve onlara yönelik hiçbir şey yapılmadığını görünüz!
Ama bu yönetici kadrolar üzerinden insanların işi bitince nasıl kullanılıp atıldığını, bu kadrolar üzerinden insanların nasıl suça bulaştırıldığını da görünüz!
Şimdi bu siyasetin şimdi işi tıkır gibi; muhalefet yok; üniversiteler, yargıçlar hakimler, akademisyenler, rektörler, sivil toplum kuruluşları, kamusal örgütler… hepsi sustu ve susturuldu!
Başta demiştik bu siyaset PKK’yı kullanıyor diye.
Konu açık: PKK ne istiyor? Özerlik.
Peki, bu ülkede özerk yönetimler olması için nasıl bir düzen gerek? Başkanlık.
AKP ne istiyor? Başkanlık.
İşte ikisi de aynı yola aynı kapıya çıkıyor…
PEKİ, NEDEN BUNU İSTİYORLAR? ANADOLU-ASYA ARASINA TAMPON BİR DEVLET KURMAK İÇİN!
Bu siyaset yeni bir siyaset değil, ardında yüzyıl var…
Yüz yıl önce birlikte yola çıkanların biri iktidar oldu diğeri terör örgütü ama şu an aynı hedefte birleşti.
Bütün mesele tehlikeyi tüm çıplaklığıyla görebilmekte, sonrası kolaydır…
Ve son bir nokta; Allah’ın insanoğluna en büyük lütfu akıldır, insanoğlu bu aklı kullanmalı ve bu siyasetin maşası duruma düşmemeli, suça bulaşmamalı. Bulaştıysa eğer bu siyaset de olsa bir gün kanun yakasına yapışacaktır!
Erdal Sarızeybek
SARIZEYBEK HABER
Reklam alanı
