Reza Zarrab’ın büyük ortağı olan Babek Zencani’nin İran’da yapılan yargılaması esnasında elde edilen bilgilere göre Türkiye’nin Suriye’deki iki Kaideci örgüt olan Nusra ve Ahrar’a doğrudan 1 milyar dolar, IŞİD’e ise Dubai üzerinden 1 milyar dolar teslim ettiği iddia ediliyor.
İran’da yapılan yargılama neticesinde idam cezası alan Zencani’ye dair İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin,“Suç sadece Zencani’ye yıkılarak uluslararası aktörlerin suçlarının üzeri örtülmeye çalışılıyor”demesiyle süreç bir başka boyut kazandı. Zencani’nin ifadelerinden yola çıkılarak iki ayrı kayıp kalemden bahsediliyor.
137 MİLYON DOLAR 3 BAKANA VERİLDİ, GERİSİ NEREDE?
Bunlardan ilki Türkiye’de verdikleri 8.5 milyar dolarlık rüşvet. Zencani bunun 137 milyon dolarını bizzat üç bakana rüşvet olarak teslim ettiğini kabul ediyor. Ancak paranın geriye kalan 8 milyar 363 milyon dolarlık kısmına dair bilgisinin olmadığını, bu paradan Reza Zarrab’ın haberdar olduğu iddialar arasında.
Kayıp 20 milyar dolar
Diğer kalem ise 20 milyar dolarlık bölüm. Mahkemedeki iddiaya göre, bu para da dönen rüşvet çarkı içerisinde kullanılıyor. Ancak buradaki iddialar daha da kritik. Bu paranın ağırlıklı olarak devletlerin gizli ve suç teşkil eden işlerinde kullanıldığına dair delillerden bahsediliyor.
CİHATÇILARA PARA AKITILDI
İran’da ve Batı’da dile getirilen iddialara göre bu paranın iki milyar dolarlık kısmı İran’ın eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad tarafından İsrail’le savaşan Hizbullah’a, Irak ve Suriye’de Kaideci gruplarla mücadele eden İran’a yakın milislere ve Filistin’deki örgütlere gönderildiği yönünde. Diğer kısımda ise Türkiye’nin bu paranın 1 milyar dolarını El Kaide’nin Suriye kolu Nusra Cephesi ve Kaide’nin lideri Zevahiri’nin kişisel temsilcisinin kurduğu Ahrar’uş Şam’a verildiği yönünde. Devamında ise Türkiye Dubai üzerinden bir milyar dolar da IŞİD’e transfer ediyor. Bu paranın IŞİD’den gelen petrole yönelik bir ödeme mi yoksa doğrudan yapılan yardımlardan mı olduğuna dair detay bulunmuyor.
Türkiye’nin Suriye’de savaşan Nusra’yı terör örgütü listesine almasına rağmen örgüte sıcak yaklaştığı biliniyor. İdlib’in Fetih Ordusu denen cihatçı terör örgütü tarafından işgali esnasında Türkiye açık destek sunmuştu. Fetih Ordusu da aslen Nusra ve Ahrar’dan oluşuyor. Kaideci Ahrar, Türkiye’de özellikle İHH’nın pek çok davetiyle paneller verdi ve destek gördü. Bu ilişkiler bütünü de iddiaları destekler nitelikte.
Ahmedinejad’ın görevinin sonlanmasının ardından da sık sık Türkiye’ye gelmesinin, bu ilişkilerin üzerinin nasıl örtüleceğine dair Türkiye ile yürüttüğü ortak çalışmanın bir parçası olduğu tahmin ediliyor.
Kaynak: Nokta Dergisi
