Genel Başkan Devlet Bahçeli ve Genel Merkez, Olağanüstü Tüzük Kurultayı’nın yapılmasını engellemeye çalışırken, muhalifler de kurultay yaparak yönetimi ele geçirmek için harekete geçtiler. Ancak MHP’deki gelişmeleri diğer partiler de yakından takip ediyor. Başta da iktidar partisi AKP. Çünkü, MHP’deki parti içi kriz ya da lider değişikliği süreçleri Türkiye siyasetinin yönelimlerini de doğrudan etkileyecek. “Erken seçime bile çevirebilirler” Genel Merkez ile muhalifler arasındaki kavga büyürse, bazı MHP’li milletvekillerinin partiyle bağları zayıflayabilir. Bu da 330 oya ulaşarak referanduma gidip Anayasa’yı değiştirme ve dokunulmazlıkları kaldırma planında MHP’li vekillerin oy desteğine ihtiyaç duyan AKP’ye yeni fırsatlar yaratabilir. Genel Merkez ve Devlet Bahçeli, bu süreçten zaferle çıksa da yıpranabilir. AKP de TBMM’de Anayasa değişikliği için beklediği desteği ve referandum için gerekli 330 rakamına ulaşamazsa MHP’deki durumu bir erken seçim fırsatına çevirebilir. HDP’nin de oy kaybedeceği beklentisiyle birlikte AKP’nin 330 milletvekili çıkarma ihtimali de Türkiye’yi erken bir genel seçime götürebilir. Süreç muhaliflerin zaferiyle sonuçlandığında ise MHP’nin daha fazla güçlenmesi için zaman gerekecek. Muhalif adaylardan biri partinin desteğini arkasına alıp partinin başına geçebilse bile halk desteğini arttırmak için zamana ihtiyacı olacak. AKP o zamanı MHP’ye tanımamak için de başkanlık, yeni anayasa ve erken genel seçim planları için bu dönemde düğmeye basabilir. “Değişen liderle CHP’den oy kayabilir” MHP’deki gelişmelerin CHP’ye etkisi ise seçmen tabanıyla ilgili… Lider değişikliği yaşamış bir MHP’nin sadece merkez sağdan değil, CHP’den de oy geçişi sağlama ihtimali yüksek. Bu da gelecek dönemde, CHP yönetiminin özellikle mesafe koyduğu ulusalcı söylemleri yeniden kullanmasını tetikleyebilir.
Yurt Gazetesi