Evrensel’den Tamer Arda Erşin, Ankara katliamına ilişkin “Ölçüsüz biber gazı kullanımı” ve “Yeterli emniyet tedbirlerinin alınmadığı” iddiasıyla açılan ancak takipsizlikle sonuçlanan soruşturmanın detaylarına ulaştı. Soruşturmadaki ifade tutanağını haberleştiren Erşin’in aktarımına göre, emniyet amiri A.A, bir sorumlu aranacaksa MİT, ordu, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele Daire Başkanlıklarına odaklanılması gerektiğini söyledi. A.A, ifadesinde “Patlamayı gerçekleştiren teröristler Suriye, Gaziantep, Osmaniye, Adana, Aksaray güzergahından Ankara’ya kadar gelmişler. Teröristler Gaziantep Valiliği, Gaziantep MİT Bölge Başkanlığı, Gaziantep İl Jandarma Komutanlığı ve Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğünün sorumluluk alanındayken, neden tespit edilmediler ve yakalanmadılar” diye sordu.
”Sınırdan geçerken neden yakalanmadılar”
Kendilerine istihbarat gelmediğini ileri süren emniyet amiri A.A, “Bahse konu terör eylemini gerçekleştiren terör örgütünün, ülke sınırları dışında bağlantılarının olduğu, Suriye’den yönetildiği, Suriye’deki örgüt merkezinden Türkiye’ye girdiği gibi konular dikkate alındığında, bu konun Milli İstihbarat Teşkilatı’nın görev ve sorumluluk alanında olduğu görülecektir” dedi. IŞİD militanlarının Suriye sınırından Türkiye’ye girerken nasıl tespit edilemediğini de soran A.A. “Sınırdan geçerken neden yakalanmadılar? Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını korumakla görevli ve yetkili kurum Türk Silahlı Kuvvetleridir. Patlamayı gerçekleştiren terör örgütünü yurt içinde takip etmekle görevli merkezi birim EGM İstihbarat ve Terörle Mücadele Daire Başkanlıkları, patlamayı gerçekleştiren teröristleri taşra birimlerini de koordine ederek, neden tespit edememiştir” dedi.
”Suriye’den Ankara’ya kadar herhangi bir şey yapılmadı”
Saldırıda kullanılan patlayıcının Gaziantep’te hazırlandığını ve bu ilden çıkışla eylemin yapılması arasında 12 saatlik bir süre olduğunu söyleyen A.A , “Sorumlu olan devlet kurumları ve personeli varken, Suriye’den Ankara’ya kadar herhangi bir şey yapılmadığı ve bu teröristlerin tespit edilip yakalanmadığı, bize gelen kesin bir istihbaratın olmadığı, teröristlerin Ankara il sınırları içerisine girdikten sonra yaklaşık 50 dakika içerisinde, Tren Garı Ulaştırma kavşağında taksiden inip, yaklaşık 6 dakika 30 saniye sonra eylemi gerçekleştirdikleri düşünüldüğünde sorumluluğumuzun olmadığı anlaşılacaktır” diyerek suçsuz olduğunu savundu.
Avukat Işık: İfadeler birilerinin bu saldırıyı engellemediğini gösteriyor
10 Ekim mağdurlarının hukuki sürecini takip eden Demokrasi için Hukukçular üyesi avukat İlke Işık, Emniyet Amiri A.A’nın ifadelerini değerlendirdi. Saldırının ilk anından itibaren devletin “Hiçbir devlet yetkilisi ve kurumun sorumluluğu yok” repliğine sarıldığını ancak A.A’nın ifadelerinin, “Ortada birilerinin dolandığı ve bu kişilere dair de bazı kurum ve devlet yetkililerinin sorumluluğunun olduğunu gösterdiğini” söyledi.
Saldırının kısa bir süre sonra MİT, Başbakanlık ve İstihbarat Daire Başkanlığı hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ancak şikayetlerinin kabul edilmediğini hatırlatan Işık, “Biz başından beri söylüyoruz. Bu katliam iki üç tane IŞİD’linin yapacağı kadar kolay bir olay değil. Memlekette Suruç, Diyarbakır yaşanmış. Halen sokakta gezdiği bilinen bombacılar var. Ancak birkaç militan ellerini kollarını sallaya sallaya bu saldırıyı yapıyor. Dediğimiz gibi sadece birkaç IŞİD’linin yapacağı kadar basit bir saldırı değil” dedi. Bu savlarını destekleyen delillerin de yavaş yavaş ortaya çıktığını söyleyen Işık, “Hiçbir kamu görevlisinin soruşturulmasına gerek olmadığını söylediler. Ancak ifadeler birilerinin bu saldırıyı engellemediğini gösteriyor. Tabii ki bu ifade yetkililerin sorumluluğu birbirlerinin üzerlerine atmaya çalıştıklarını gösteriyor” dedi.
HDP Mersin ve Adana il binalarına yönelik saldırıları düzenleyen Savaş Yıldız’ın MİT’in talimatıyla hareket ettiği yönündeki ifadesini hatırlatan Işık, ortaya çıkan yeni veriler nedeniyle yeniden soruşturmanın genişletilmesi yönünde başvuruda bulunacaklarını kaydetti. (Evrensel)