Almanya’nın en büyük medya grubunun bir numarası ve Doğan Grubu’nun da “pek yakından tanıdığı” Mathias Döpfner, ağır saldırılara maruz kalan Alman mizahçı Jan Böhmermann’a tamamen sahip çıktığını açıkladı.
Döpfner, Böhmermann’ın hukuken tüm saptamalarını, hatta küfürlerini bile kendisinin saydığını söyledi. Döpfner, hem kendisiyle hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile mahkeme karşısında böylelikle tanışma fırsatı bulabileceğini ilan etti.
Almanya’nın en büyük yayın grubu kabul edilen ve Avrupa’nın da birçok açıdan ilk sırasında yer alan Axel Springer Verlag SE’nin Yönetim Kurulu Başkanı Mathias Döpfner, grubun önde gelen gazetelerinden Die Welt gazetesinde bugün bir açık mektup yayımladı. Döpfner, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve onunla mülteci pazarlıkları nedeniyle “şimdilik iyi ilişkiler”kurmaya çalışan Almanya Başkanı Angela Merkel’e sert eleştiriler yöneltti.
Hakında soruşturma açılacağına kesin gözüyle bakılan ve önceki gün büyük bir medya ödülüne layık görülen Böhmermann’ı desteklediğini belirten Döpfner, “Şiiriniz başarılıdır. Kahkahalarla güldüm” ifadelerini kullandı. Döpfner, Erdoğan hakkındaki bu hicivle ilgili yazılar ve katkılarda söz konusu metnin hep ne kadar sevimsiz, ilkel ve hakaretamiz olduğuna dair vurgular yapıldığını hatırlattı. Döpfner, böyle bir tutumun, “Formula 1 otoları üretenlere, yaptıkları otomobillerin hızlı olduğunu söylemek” kadar “orjinal ve güçlü bir ifade” sayılması gerektiğini belirterek, Böhmermann’ı övdü.
BAŞKA ÖLÇÜTLER GEÇERLİ
Sanatın ve mizahın özgürlüğünden taviz verilemeyeceği görüşünü savunan Döpfner, Böhmermann’ın metniyle ilgili kopan fırtınayı anlamadığını kaydetti. Depfner, “Almanya’da düşünce, sanat ve mizah özgürlüğü yok mu?” diye sordu. Döpfner, geçen yıllardan kendi grubu, Hıristiyanlık ve hatta bizzat Papa’nın kendisiyle ilgili eleştiri dozu yüksek, sevimsiz ve hatta bazen çok ağır hicivlerden de örnekler verdi.
2014 yılı toplam cirosu 3 milyar avroyu geçen ve Türkiye’nin en büyük bir yayın grubunun da ortaklarından olan Axel Springer SE’nin “1 Numara”sı, Berlin hükümetinin Erdoğan’a son yaklaşımlarını ve bütün bunları, bir tür yaltaklanma veya Michel Houllebecq’in demokratik batının kendi kendisinden nasıl vazgeçtiğini anlattığı “büyük yapıtının başlığıyla” bir tür“boyun eğme” olarak adlandırılabileceğinin altını çizdi.
Döpfner, mektubuna, böylece mahkemede, hem tüm hukuki sonuçlarıyla metnini üstlendiği ve kendisini tanımadığı Böhmermann ve “mizahi tatsızlığın sınırları konusunda uzman bilirkişi olarak da Erdoğan” ile tanışma olanağı bulabileceği satırlarıyla son verdi.
Osman Çutsay
Odatv.com