CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, kişisel verilerin sızdırılmasından hükümetin sorumlu olduğunu söyledi. CHP Gernel Merkezinde basın toplantısı yapan Aksünger “Bu konuda sorumluluğu olanlar, süreç boyunca gerekeni yapamadıkları için, yıllar sonra partimizi hedef göstererek gündemi saptırmaya çalışıyor. Kimlik Bilgileri 2004-2009 yılları arasında, bu kişisel verilerin hepsi alenen ortaya saçılmıştı ve parayla satılıyordu. Avukatlar, emlakçılar ve diğer meslek gruplarına bu verileri 300 ile 2000 TL arasında fiyatlarla pazarlayanlar vardı” dedi.
BASINA SIZAN KAYIT SAYISI : 49.611.709. MUKERRER KAYITLAR: 48.090.463.
Aksünger 27 Temmuz 2010’da, bu işi yapanlara operasyon düzenlendiğini ve 15 kişinin bilgisayarlar ve kayıtlarla birlikte yakalandığını anımsatarak şöyle devam etti:
Bu kişilerden 12’si daha sonra hüküm giydi. Ancak bu verileri nasıl, kimden elde ettikleri, bunun tekrar etmemesi için hangi önlemlerin alındığı hiçbir zaman açıklanmadı. Kimlik verileri 2009’dan beri her seçimde ve seçim dönemleri dışında da belli aralıklarla siyasi partilere aktarılıyor. 2014 – 2015 yıllarında yapılan dört seçimde 30 siyasi partiyle defalarca paylaşıldı. Ancak şu anda yıllardır varlığı bilinen eski kayıtlar internette dolaşıyor. Ayrıca MERNİS ve Kimlik Paylaşım Sistemi üzerinden UYAP, MEB, Sağlık Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve diğer bakanlıklar; başta SGK ve diğer kamu kurumları ile protokol imzalayan tüzel kişilere bu veriler yıllardır veriliyor; her seçimde muhtarlık askı listelerinde yer alıyor. İnternette en az 3 farklı veri tabanı bulunuyor, bunları paylaşan sitelerin bir kısmı halen aktif durumda. Veri tabanlarından birisi Mernis, birisi de Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtları diye paylaşıldı. Rakamsal değerler üzerinden anlatmamız gerekirse; Basına sızan kişi bilgileri kayıt sayısı : 49.611.709. Mükerrer kayıtlar temizlendikten sonra : 48.090.463.
17 Aralık 2008 yılında, YSK Başkanı’nın yaptığı açıklamada, askı listelerinin 48.265.144 kişi olduğunu belirtmiş. Yani kesinleşecek listeden daha fazla bir rakam.(Kesinleşmiş 2009 yılı seçmen sayısı:48.006.650)
Bizim yaptığımız incelemelerde de, 2008 Aralık ayında adres değişikliği yapan bir kişinin, internette dolaşan listelerde eski adresi gözüküyor. Aynı kişi, 2009 Şubat listelerinde ise yeni adresinde gözüküyor. Tüm araştırmalarımıza rağmen, basına sızan seçmen listeleriyle, Partimiz arşivinde bulunan seçmen listelerindeki verilerle örtüşen bir kayıta rastlanmamıştır. Bu da, internette dolaşan seçmen listelerinin, farklı kaynaklardan birleştirilerek oluşturulan bir belge olduğunu göstermektedir. Başbakan ve yandaş medya, hedef saptırmak için bizi işaret ediyorlar. Fakat, farklı kaynaklardan derlendiği açıkça görülen üç farklı veri tabanından hangisi için CHP’yi suçladıklarını, İzmir’i hangi kanıtlara göre işaret ettiklerini söyleyemiyorlar. Çünkü bu durumda diğer veri tabanları için de farklı senaryolar üretmeleri gerekecek.
GÖKÇEK O ADRESLERİ NERDEN ALDI?
Melih Gökçek, çok uzun zamandır başlıksız, bilinmeyen numaralar üzerinden başta Ankara halkı olmak üzere vatandaşlarımızı taciz ediyor, katılacağı programları izlemeye davet ediyor. Yalan yanlış iddialarla çırpınıyor, çırpındığı programlara dikkat çekmek için tepki alacağını bile bile, insanları rahatsız ediyor. Üstelik yaptığı işin arkasında duracak cesareti bile yok, bu SMS’leri farklı numaralardan, isimsiz olarak gönderiyor.
Elektronik ticaretin düzenlenmesi hakkında kanun ve ilgili yönetmelik, sadece ticari faaliyetleri kapsıyor. Gökçek, AKP iktidarının ticari olmayan iletilerle ilgili bıraktığı açıktan faydalanıyor. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Başbakanlık, Başbakanlık İletişim Merkezi gibi birimlere yapılan şikayetler de, bu iletilerin ticari olmadığı gerekçesiyle sonuçsuz kalıyor. Buradaki açığı, ahlaki olmayan bir yöntemle kullanan Gökçek, bu alanda Türkiye siyasetinde eşi benzeri olmayan bir iletişim istismarı yapıyor. Buradan AKP Genel Başkanı Davutoğlu’na sormak lazım, Melih Gökçek’in bu tür faaliyetleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
ÇALINTI, SIZINTI ARADIĞIMIZ SEÇMEN VERİLERİ ASLINDA MELİH GÖKÇEK’TE Mİ?
Melih Gökçek çoğunlukla Ankara’da ikamet eden vatandaşları hedef alarak, nasıl SMS gönderiyor, bu verileri, telefon numaralarını nereden ediniyor? Çalıntı, sızıntı aradığımız seçmen verileri aslında Melih Gökçek’te mi? Yoksa ASKİ müşteri kayıtları Melih Gökçek’in siyasi yalanları için mi kullanılıyor? Bu konuların, bu SMS’ler için kullanılan veri kaynaklarının açıklanması gerekiyor. Bir diğer konu ise, izinsiz gönderilen SMS’ler için maddi kaynağın nereden bulunduğudur. Yılda birkaç kez, milyonlarca vatandaşa gönderilen SMS’lerin yüklü bir faturasının olacağı açıktır. Ankara Büyükşehir Belediyesi, 31 Temmuz 2014 tarihinde telefon ve SMS hizmeti için ihale açmış, ihaleyi 270 bin lira teklif veren Turkcell almıştı. 22 Ağustos 2016’ya kadar geçerli sözleşme kapsamındaki hizmetlerin Melih Gökçek’in belediye hizmetleriyle hiçbir ilgisi olmayan televizyon programlarının, hukuk dışı duyuruları için kullanıldığı şüphesi bulunmaktadır.”
yakinplan