TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, yeni anayasa ile ilgili çalışmaların devam ettiğini, başkanlık sistemi ile ilgili olarak Amerikan modelini esas alacaklarını ancak farklılıklar olacağını bildirdi.
Şentop, Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirilemez olduğu açıklamalarına katılmadığını belirterek sadece birinci maddenin değiştirilemeyeceğini iddia etti!
Şentop, “Esas itibarıyla ABD modeli… Ama farklılıklar var. Başkanlığın teorik olarak en iyi uygulandığı yer ABD… ABD’de idari sistem olarak federasyon var. Biz üniter başkanlık öneriyoruz. Başkanlık federasyon ile olabildiği gibi parlamenter sistemle de olabiliyor. Bizim önerimizde de üniter başkanlık vardı. İkincisi tek meclis meselesi… Bunun dışında teknik bazı farklılıklar da var. Bunları hâlâ netleştirmedik. Yazım devam ediyor” diye konuştu.
***
Şentop’un sadece birinci madde değiştirilemez görüşü, yanlış. Çünkü Anayasa’nın dördüncü maddesinde “Anayasanın birinci maddesindeki devletin şeklinin cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile ikinci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve üçüncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez” deniliyor.
AKP’nin nasıl bir başkanlık sistemi istediği konusunda ise Şentop‘un verdiği bilgiler dışında, elimizde 2010 yılına ait tekzip edilemeyen ve Yeniçağ‘ın manşetinden yayınlanan haberler var.
10 Aralık 2010 tarihli Yeniçağ‘da “Türkiye Federal Sistemi inceledi” başlığıyla yayınlanan manşet haberimizde daha sonraki haberlerimizde gazeteci Yılmaz Polat‘ın verdiği bilgilere dayanarak, Adalet Bakanı Sadullah Ergin‘in ani bir ziyaretle Washington’a giderek ABD Adalet Bakanı ile acil bir görüşme yaptığını, yönetiminde eski Ankara Büyükelçisi Eric S. Edelman‘ın da bulunduğu Atlantic Council adlı düşünce kuruluşunda basına kapalı bir toplantıya katıldığını belirtmiş ve şu bilgileri vermiştik:
Amerikan yetkililerinin verdiği bilgiye göre bir ABD Adalet Bakanlığı kuruluşu olan Denizaşırı Adli Takibatı Geliştirme Yardımı ve Eğitim Dairesi’nin davetlisi olarak masraflar ABD’ye ait olmak üzere, 2-11 Aralık tarihlerinde Washington, Colorado (Denver) ve Arizona’da (Phoenix) eyalet hukuk sistemini inceleyen Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman ile 8 daire başkanı hâkim, Türk Hukuk sistemindeki eksiklikleri gidermek için Arizona Hukuk sistemini ideal bulmuştu.
Denver’dan sonra Arizona’ya geçen heyet, Temyiz Mahkemesi Başkanı Hâkim Daniel Barker ile görüşmüş, Yüksek Mahkeme ve Federal Mahkeme’de temaslarda bulunmuştu.
***
27 Haziran 1995 tarihli ABD’nin resmi FBIS bülteninde, “ABD’nin eski Moritanya Büyükelçisi”unvanını kullanan David Adolph Korn‘un Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeler yayınlanmıştı.
Biz bu bülteni, yayınlandığı tarihlerde ele geçirmiş ve bir yazımızda bahsetmiştik.
O görüşmede, terör örgütünün başı Öcalan, “Biz Amerika’da olduğu gibi federal bir devlet, İspanya ve Almanya’da olduğu kadar da demokrasi istiyoruz. Eğer Türkiye kimlik, kültür, dil ve ekonomiye dayalı haklarımızı verirse, şiddeti bir günde durdururuz. İsteğimiz, soykırıma son verilmesi ve bunun için ABD’nin aracılık yapmasıdır. Biz ABD kuruluşları ve vatandaşlarına yönelik hiçbir eylem yapmadık” demişti. Birkaç gün önce de PKK adınaZübeyir Aydar aynı talepte bulundu.
Kenan Evren de 1 Mart 2007’de yaptığı açıklamada, Türkiye’nin 8 eyalete bölünebileceğini söylemişti.
***
Türkiye’nin Anayasal rejiminin değiştirilmesi projesinin arkasındaki Edelman ise bir ay kadar önce kendisi gibi eski Ankara Büyükelçisi olan Abramowitz ile birlikte kaleme aldığı yazıda Tayyip Erdoğan‘a “Ya istifa et, ya reform yap” şantajı yaptı. Reformdan kastedilen elbette Türkiye’nin yönetim yapısının değiştirilmesi idi. Yani Yeni Anayasa!
Peki, bir ülkenin anayasası dışarıdan baskı ile nasıl değiştirilir?
Türkiye’nim yetiştirdiği değerli bir diplomat olan Onur Öymen İzmir’de “Hükümetin Dış Politikaları ve Yeni Anayasa Tuzağı” konulu panelde “Savaş kaybeden ülkeye anayasa yazdırırlar!” dedi.
Öymen, “2. Dünya Savaşı sonrasında Almanya ve Japonya, mağlup devletler ve kazanan ülkelerin ilk yaptıkları iş, bu ülkelere anayasa dayatmak… Mc. Arthur, kendi hukukçu subaylarına Japonya için anayasa yazdırdı ve bugün halen yürürlükte olan Japon anayasası da budur ki bir maddesini dahi değiştiremezler… 1946 yılında Almanya anayasası için toplanan komisyonlarda da, bir tek bile Alman yok ve bugün yürürlüktedir bu anayasa. Savaş kaybeden ülkelere diz çöktürmek için ilkelerini belirleyen anayasalar hazırlamışlardır” diye konuştu.
Zaten Erdoğan‘a 2001 yılında daha partisini kurmadan ABD’den gönderilen gizli belgede de yerel yönetimlere otonomi vermeyi, yani yeni anayasa yapmayı kabul ederse, destekleneceği bildirilmişti!
yenicaggazetesi