Parlamento’nun Türkiye raportörü Hollandalı üye Kati Piri tarafından hazırlanan raporun maddeleri bugün Genel Kurul’da tek tek oylandı ve raporun tamamı 133’e karşı 375 oy ile kabul edildi.
Ancak Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır, bugüne kadarki en sert Avrupa Parlamentosu raporlarından birisi olarak kabul edilen raporu ‘yok hükmünde’ sayacaklarını ve iade edeceklerini ifade etti.
Avusturya ziyareti sırasında basının sorularını yanıtlayan Bozkır, raporun iade gerekçesinin ise ‘Ermeni iddialarının tanınması talebi’ olduğunu söyledi.
AP, raporun yazımında 15 Nisan 2015’te ‘Ermeni soykırımı’nın parlamento tarafından kabul edilmesinin de dikkate alındığını ifade ediyor.
Ancak rapor içerisinde 1915 olaylarıyla ilgili herhangi bir yorumda bulunmuyor ve sadece Ermenistan – Türkiye ilişkilerinin iyileştirilmesi gerektiği çağrısı yapılıyor.
Rapor beş ana başlıktan oluşuyor:
- Türkiye ve Avrupa Birliği ilişkileri
- Hukukun üstünlüğü, demokrasi, insan hakları ve temel hak ve özgürlükler
- Barış süreci ve Türkiye’nin güneydoğusundaki durum
- AB ve Türkiye’nin sığınmacı ve göçmen krizindeki işbirliği ve son olarak
- Kıbrıs konusu
Raporda değinilen konulardan biri de Avrupa Birliği’nin (AB) İlerleme Raporu’nu açıklamayı 1 Kasım 2015’teki genel seçimlerden sonraya bırakması.
Bu kararın, AB’nin göçmen krizi anlaşmasına karşılık olarak temel hak ve özgürlüklere ilişkin ihlalleri görmezden gelmeyi tercih ettiği yönünde bir algı yarattığı belirtiliyor.
Türkiye ve AB’nin stratejik ortaklar olduğu vurgulanan raporda, AB’nin ve Türkiye’nin bir önceki müzakerelerde izlenen yolları gözden geçirerek, iki taraf arasındaki ilişkilerin ve işbirliğinin geliştirilmesinin önemi vurgulandı.
İfade özgürlüğü eleştirisi
Raporun genel kurulda kabul edilmesinden sonra bir basın açıklaması yapan raportör Piri, “Türkiye’de ifade özgürlüğü ve yargının bağımsızlığı gibi bazı önemli alanlardaki reformların hızı genel olarak yavaşlamakla kalmadı, bu alanlarda bir gerilemede de oldu, ki bu özellikle kaygı verici bir durum” dedi.
Piri, raporda ayrıca “Türkiye’nin güneydoğusunda neredeyse 400 bin insanın evlerini terk etmesine neden olan şiddetin tırmanmasından da kaygılı olduğumuzu ifade ediyoruz” dedi.
Rapora göre, Avrupalı parlamenterler, Zaman gazetesine ‘yasadışı bir şekilde el konmasını’ eleştirirken özellikle son iki yılda ifade özgürlüğünün pek çok ortamda gerilediğine dikkat çekti.
Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ün yargılanma sürecini de değinilen raporda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iki gazetecinin yargılanmaya devam etmesi gerektiğiyle ilgili yorumlarını eleştirilirken, Türkiye’nin Suriye’ye silah gönderdiği yönündeki iddiaların da araştırılması gerektiği belirtildi.
Parlamenterler ayrıca tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Güneydoğuda ateşkes çağrısı
Kabul edilen raporda, Türkiye’nin güneydoğunda yaşanan çatışmaların bir an önce son bulması ve barış sürecinin yeniden başlaması çağrısı yapılırken Türkiye hükümetinin müzakerelere başlatma sorumluluğunu üstlenmesi gerektiği de raporda yer alan çağrılar arasında.
Rapor, AB’nin terörist gruplar listesinde yer alan PKK’ya da silah bırakma çağrısı yapyor ve “Terörist yöntemleri terk etmeli, beklentilerini dile getirmek için barışçıl ve yasal araçları kullanmalıdırlar” deniyor.
Barış İçin Akademisyenlere destek
AP, binden fazla akademisyene yönelik sindirme ve yargılamalardan büyük üzüntü duyulduğu belirtirken, insan hakları savunucusu avukat Tahir Elçi’nin Kasım ayında öldürülmesiyle ilgili sorumluların yargı önüne çıkarılması talebini dile getirdi.
Göçmen krizi
AP’nin raporunun önemli ve geniş başlıklarından birini de göçmen krizi ve AB ile Türkiye arasında varılan işbirliği anlaşması oluşturuyor. Eleştirilerin yerini olumlu ifadelerin ve tavsiyelerin aldığı bu bölümde Suriyelilere çalışma izni verilmesi yönünde atılan adımlar, Suriyeli mülteciler için sağlanan 3 milyar Euronun etkili ve doğrudan fayda hedeflenerek kullanılmasının önemi vurgulanıyor
bbc