Hatay’da eğitim alanındaki en büyük skandallardan biri yaşandı. Hatay İl Milli Eğitim Müdürü Kemal Karahan, kentteki idari kadroları toplarayak Antakya Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne adeta baskın yaptı.
Antakya Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde birçok adli vakanın yaşanmasını ve güvenlik zafiyetini gerekçe göstererek okula giden İl Milli Eğitim Müdürü ve topladığı 150’ye yakın okul yöneticisi öğrencilerin üzerini ve çantalarını aradı.
İl Mili Eğitim Müdürü Kemal Karahan’ın, kentteki tüm okul müdürlerini telefonla aradığı ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gelmelerini istediği belirtildi. Ne olacağında habersiz oldukları belirtilen Teftiş Kurulu Başkanını, Antakya İlçe Milli Eğitim Müdürünü, 20’ye yakın müfettişi ve 100 civarında okul müdürü ve müdür yardımcısı servis araçlarıyla Antakya Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne taşındı.
Anonslar durduruldu
Okula girişte anonsları ve zil sistemlerini de durduran İl Milli Eğitim Müdürü Karahan, 2’şerli 3’erli gruplar halinde müdür ve müdür yardımcılarından oluşan grupları ders yapılan sınıflara yönlendirerek, öğrencilerin aranmasını istedi.
”Biz il milli eğitim müdürlüğünden geliyoruz öğrencilerin üzerini ve çantalarını arayacağız” diyerek sınıflara giren müdür ve müdür yardımcıları tüm öğrencileri aramaya tabi tuttu.
Karşı çıkanları not edin!
Karahan’ın aramaya tepki gösteren öğretmenlerin ise isimlerini ve sendikalarının not edilmesi yönünde talimat verildiği de ifade edildi.
Okullar güvensiz hale geldi
Tarihte böyle bir olayın yaşanmadığını belirten Eğitim-İş Hatay 1 No’lu Şube Başkanı Himmet Suat Sadış yaşananlara tepki göstererek, ”Okul yönetimi basiretsiz. Bu sadece bu okul yönetimi içinde geçerli değil. Farklı düşünen AKP’ye yakın ve yandaş olmayan müdürlerle evveliyetsiz, riyakat sahibi olmayan müdürlerle, okullar maalesef bu hale geldi. Okullar güvenli ortamlar olmaktan çıktı” diye konuştu.
Okulda iki öğrencinin birbirini bıçaklaması sonrası Vali’nin İl Milli Eğitim Müdürü’nü aradığını söyleyen Sadış, ”Aldığımız duyuma göre Vali, İl Milli Eğitim Müdürü’nü arayarak duruma ilişkin, ”Ne oluyor orada? Niye sahip çıkmıyorsunuz?” diyor. Bunun üzerine böyle bir yöntem geliştiriyorlar. Ancak okulun durumu 1 yıl öncesinde biliniyordu. Hatta öğretmenlerle yaptığı bir toplantıda da son söz olarak, ”Evinize akşam buradan sağ selamet gidebiliyorsanız ne mutlu size” ifadelerini kullanıyor. Önlem olarakta okula baskında bulunuyor. Bu sıkıyönetim döneminde askerlerin okulları üniversiteleri basıp öğrencileri araması veya teşhir etmesiyle eşdeğer bir uygulamadır” diye konuştu.
Onay mı azar mı?
Uygulamanın hukuksuz ve haksız olduğunu ifade eden Sadış şu soruları sordu:
”Ne bulundu, ne arandı o okulda? Milli Eğitim Müdürü gerçekleştirdiği her ziyareti her alanda paylaşır. Bu bu kadar doğru ve haklı bir uygulamaysa, tüzüklerde ve yönetmeliklerde olan bir uygulamaysa bunu neden paylaşmıyor. Gizli saklı baskın yaptırıyor?
Bu aramaya ilişkin valilik onayı var mı? Valilik onayı mı yoksa azarı mı?
Okul disiplin kurulunun böyle bir kararı var mı?
Ya da o arama anında bir öğrenci karşı çıksa ne olacaktı?”
birgun
