Şimdi asli hedef doğrultusunda stratejik çıta daha da yükseltilmiştir. Kurucu Cumhuriyet döneminin kilometre taşlarını oluşturan günler ve semboller artık kolektif hafızadan tamamen silinmek…
AKP zihniyeti, başından beri ikili bir ajandaya sahipti.
Arkalarına şu anda paralel yapı ve FETÖ dedikleri topluluk ile “yetmez ama evetçi” takımını alarak…
“Köpeklerin salınıp taşların bağlandığı” eleştirisiz bir ortam içinde ikinci ajandalarını uygulama serbestisine kavuştular.
Kimse aldanmasın..
Bunların niyetleri tarihe eleştirel yaklaşmak bayramlarımızı şartlara uydurmak değil. Atatürk’e ve cumhuriyetimizin devrimci kurucu değerlerine düşmanlık yapmak.
“Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün temel ilkelerini; laikliği, Cumhuriyet’i ve milliyetçiliği/ulusalcılığı kaldırmanın zamanı geldi” diyorlar. Bu nedenle zorbalıklara dayalı bir karanlıklar labirentini aydınlatan bayramlarımızı kaldırmak istiyorlar.
Şartların olgunlaşması üzerine…
Bu zehirli koalisyon tarihte eşi benzeri görülmemiş kumpas ve komplolar zincirini hayata geçirdiler.
Türk Ordusuna olağanüstü zarar veren bu zehirli entrikalara maalesef 18 gerçek aydınımızı kurban verdik.
Bu sözde davalara Ergenekon adı verilmesi tesadüf değildi; amaç kutlu bir destanı kirleterek Türklerin özsaygısını ve özdeğer duygularını yerle bir etmekti.
ÇITA DAHA DA YÜKSELTİLDİ
Daha kirli oyunu sona ermedi…
Bu nedenle saray muktediri, AKP’yi hiçbir zaman ve koşulda kontrolü altından çıkarmamaya kararlı.
Artık muazzam bir kibirle kendisini devletin kendisi sayıyor.
Atatürk, kurucu değerler ve Türk Milleti karşıtlığını olanca açıklığıyla teşhir ediyor. Atatürk’ün adını taşıyan eski stadyumların yıkılıp inşa edilen yenilerinden hiçbirine Atatürk isminin verilmeyişi…
Ana okulları ve ilkokullarda ‘Andımızın’ kaldırılması…
Müfredatta İstiklal Savaşı, Atatürk ve kurucu değerlerin ve dönüşümlerin gitgide önemsizleştirilmeleri, bunları hepsi asıl ajandanın unsurlarıdır.
Şimdi asli hedef doğrultusunda stratejik çıta daha da yükseltilmiştir.
Kurucu Cumhuriyet döneminin kilometre taşlarını oluşturan günler ve semboller artık kolektif hafızadan tamamen silinmek…
Türk Milleti “ümmet” adı verilen “kimliksiz amorf” bir yapının içinde eritilmek isteniyor.
Rövanşı misliyle aldıkları inancıyla bunların yerine kendi bayramlarını geçirmeye kalkışıyorlar.
Hedefine ulaştığı gün 29 Ekim’in yerine kendi bayramını ilân edecektir.
NAFİLE HAYALLER
Ama bunlar nafile hayallerdir.
Atatürk’e ve Türk Milletinin kimliğine sahip çıkanlar bu uğursuz planı mutlaka bozacaklardır.
Görmüyor musunuz, Nagehan Alçı adlı AKP yandaşı, kendini gazeteci sayan biri çıkıp da 23 Nisan şarkısının sözlerini Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya şikayet edebiliyor ve “Böyle şarkılar neden hala söyletiliyor? Neden bir müfredat değişikliğine gidilmiyor” diye sorabiliyor.
Çocuklarımızın gelecek ufkunu onlara biat, kölelik ve istismardan başka bir şey vaat edemeyecekleri ispatlanmış olanlar değil; Türk milletini insanlığa ait tüm medeni değerlerle birlikte yüceltenler şekillendirecektir. Bu savaşın siyasi cephesi önemli değildir…
Büyük vatansever ve bilim adamı Aziz Sancar ne demişti..? “Benim gençliğimde solcular da sağcılar da vatanseverdi.”
“Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” klişesini çok severim.
Önemli olan mücadelenin mutlaka ve mutlaka iyilerin zaferiyle noktalanmasıdır.
İyiliğin 23 Nisan’ın ufkunda beliren zaferini şimdiden selamlıyor ve kutluyorum.
Aytun Çıray/ CHP İzmir Milletvekili
Odatv.com
