CHP Parti Meclis üyesi Zeki Kılıçaslan ve CHP Rize İl Başkanı Mesut Rakıcı ile birlikte partisinin Rize İl Başkanlığını ziyaret eden CHP İstanbul Milletvekili emekli Albay Dursun Çiçek basın toplantısı düzenledi. Rize ilinden sorumlu milletvekili olduğunu dile getiren ve yerel sorunların çözümü için çalışma yürüteceklerini kaydeden Çiçek, parti örgütlerinin iktidar için gayretli çalışma gösterdiğini söyledi.
Ergenekon Davası ile ilgili Yargıtay’ın verdiği bozma kararına ilişkin bir soru üzerine değerlendirmelerde bulunan Dursun Çiçek, sanığı olduğu davanın kendilerine kurulan bir kumpas olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bu kumpasın ABD ve İsrail’in istihbarat örgütleri, liderinin ABD’nin kontrolünde olduğu FETÖ örgütü ve paralel devlet yapılanması ile meclisten yasa çıkararak azmettirici olan siyasi iktidar olmak üzere 3 ayağı var. Dış güçlerden hesap sormak hukuken zor. Paralel yapı denen örgütten menfaatleri çakıştığı için bu iktidar geniş çaplı bir hesap sorma süreci başlattı. Sıra onları azmettiren ve siyasi ortam hazırlayan iktidardan adalet önünden hesap sormaya geliyor. Türkiye’de iktidardaki bir parti yetkililerini yargılayacak özgür ve tarafsız hakim ve savcı olmadığı için bunların iktidardan düşmesini bekliyoruz. CHP, Cumhuriyet değerleri ile hukuk ve adalete sahip çıkarken iktidarı ile beraber geçmişteki karanlık ilişkiler ve kumpasın hesabını bu siyasi iktidardan soracak. Siyasi iktidarın desteği olmasaydı 2 bine yakın asker ve Cumhuriyet aydını yıllarca hapishanede tutulmaz, bu işkencelere maruz kalmazdı. Askeri hapsederken, teröristleri tanık yaparken Genelkurmay başkanlarını terör örgütü kurmak ve yönetmekten hapsetmezdi. Bu süreç geri döndü. Yaşananların arka planını milletimize anlatmaya devam edeceğiz.”
“BİRBİRİNE DÜŞMESELERDİ BİRKAÇ YIL DAHA SİLİVRİ’DE KALABİLİRDİK”
AKP iktidarının yıllarca FETÖ örgütü ile birlikte ülkeyi yönettiğini öne süren Çiçek sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu örgüt, ‘silahlı kuvvetleri hapsettik, bu iktidarı da hapsederiz ve ülkeyi biz yönetiriz’ gibi güç zehirlenmesine girdi. Çıkarlar çatıştığı için ikisi arasında bir mücadele başladı. Yargı, yasama ve yürütmeyi elinde tutan siyasi iktidar bu mücadeleden galip gelmek üzere. Ancak bu dış destekli örgüt de daha pes etmiş değil. Yargıda 4-5 bin hakim ve savcısı var. Bu mücadele çok önemli. Bunun arkasından siyasi iktidarın da suçlarının hesabını vermesi gerekir. Aldatılmak ve kandırılmak suçu ortadan kaldırmaz, belki cezayı hafifletme sebebi olur. Bu hesabı da verecekler. Biz beraatımızı yetkili mahkemelerden talep ederken aynı zamanda bu kumpası kuran, yasa çıkaran ve onlara her istediğini veren suçlulardan hesap sorma süreci daha hızla devam edecek. Bunlar birbirine düşmeseydi, biz halen Silivri’de hukuk mücadelesi veriyor olurduk. Siyasi arenada mücadele etmek için birkaç yıl daha beklemek zorunda kalabilirdik.”
cumhuriyet