Orhan Koloğlu
YAZILI BASIN GİDERKEN
Britanyanın en saygın gazetelerinden THE INDEPENDENT son kâğıt nüshasını yayınladı. Gazete artık dijital yayına devam edecek … Son sayısının kapağında sadece koskoca harflerle “STOP PRESS” kaydı var. Buna ek olarak anımsatılıyor: “Britanya’nın ulusal gazetelerinin toplam tirajı 15 milyondan 8.5 milyona düştü.”
Dilinin etkenliğiyle bütün dünyayı etkilemiş ve etkilemeğe devam eden bir ülkede yazılı basında yüzde elli’ye yakın bir inişin yaşanması yeni teknolojilerin bireyi son derece etkili şekilde değiştirmeye başladığını kanıtlıyor. Bizim Radikal de önce dijital’e geçmişti, sonda ona da “Digital End” kaydıyla son verildiği ileri sürülüyor.
Bütün dünya gibi ülkemizde de kâğıda basılı gazeteye de kitaba da ilginin azaldığını fark etmemek mümkün değil. En dikkatimi çeken, yeni yayınlanan bir romanın 200.000 nüsha olarak piyasaya sürüldüğü ilanının arkasından bir diğer ilan beliriyor:
“17 kitap arasından seçilecek üç kitap 57 yerine 37 liraya adresinize teslim edilecek.”
Derken bir gazetenin “Kayyum Geldi Tirajlar Mum Gibi Eridi” başlıklı haberinde okudum:
“Zaman, Bugün ve Millet gazetelerine kayyum atanmasından sonra gazetelerin tirajında büyük düşüşler yaşandı. Kayyum atanmadan önce ve sonraki tirajları şöyle:
Zaman: 634.755 / 2.594
Bugün : 104.747 / 17.274
Millet: 47.627 / 13.101”
Anımsatmayı unuttukları, Zaman’ın Kayyum ve 2013 Aralık’ı öncesinde 1 milyonu aşan tirajıyla ülkenin en çok basan ve satan gazetesi olduğuydu.
KAYYUM AYAKTA KALDIKÇA
Bir zamanlar “Akil” atamasının anımsatmasıyla sözcüğün kökenine gitmek ihtiyacını hissetmiş olduğum gibi Kayyum’u da merak ettim. Kâmus-ı Türkî şöyle belirtiyor: “Kıyam’dan, zaiyla kâim, ezelden ebede kadar kâim ve mevcut olan Hakk celle ve âlâ hazretleri.” Bugüne getirirsek: “Hep ayakta duran…”
Cumhurbaşkanı Kayyum eylemi konusunda açıklamıştı: “İnlerine girdik… Başbakanlığımda ne dedim? Bunların inlerine gireceğiz…Girdik girmeye devam ediyoruz…”
Kayyum’lu – tirajı üç binin altına düşmüş – Zaman’da iktidara olumlu bakış sunulurken yerine geçen YARINA BAKIŞ gazetesinin ilk sayısında daha da sert muhalefetin yansıdığı fark ediliyordu. Başbakan’ın Avrupa Birliği liderleri tarafından basın özgürlüğü konusunda eleştirildiği de görüldü. “Beş bin hakim fişlendi, yüksek yargıçlara darbe geliyor” şeklinde haberlere de yer verildi.
Kayyum uygulamasıyla ilgili mi bilinmez ama, Cumhuriyet’e 18 gün ilan kesme cezasına varıldığı da öğrenildi. Merak bu ya, 27.Mart günkü biri muhalif iki gazetenin sayfalarından kaçının ilana ayrılmış olduğunu hesaplamaya kalkıştım. Sonuç:
Cumhuriyet’in 24 sayfasının 3’ü ilana ayrılmış…
Hürriyet iki gruptan oluşuyor: 40 sayfalık gazetenin 21’i ilana ayrılmış. Bunun yanı sıra 56 sayfa da ekler var. Bunların da 22 sayfası ilan. Serbest Piyasa düzeninin en öndeki savunucusu bir yayının bu üstünlüğünü eleştirecek değilim. Ancak fikir üretme yarışında en önde gelen bir yayının da dijitalleşmeye yöneltilip yöneltilmeyeceğini… Kayyumlara sormak istiyorum…
Unutmayın Cumhuriyet’e yönelik basın davasını Avrupa Birliği devletleri konsoloslarının izlemesi bile şiddetle eleştirildi.
Anadolu ve Rumeli Medya