Amiral Soner Polat
Fırtına şiddetindeki ihanet rüzgârları kuzeyden hızla ülkemize doğru yaklaşıyor… Almanya, iktidarı ile muhalefeti ile hain ve sinsi bir şekilde 2 Haziran’ı bekliyor. Aslında ipi daha önce çekeceklerdi! Ama mülteci meselesinde Türkiye’yi kandırmak için acemi AKP kadrolarını oyaladılar. Zayıf ve çelimsiz bir rakibi karşılarında görünce bir koyup üç aldılar. Çok akıllı olduğunu sananlar ise üçün birini aldı!Önce Türkiye’nin kozunu elinden aldılar. Sonra cinayet silahının namlusuna mermiyi sürdüler. Şimdi de eller tetikte, pusudalar…
CEM ÖZDEMİR DİYE BİRİ!
Almanya’daki Atatürkçü ve yurtsever Türkler son kerte bilinçli ve duyarlı… Hem Türkiye’yi hem de Almanya’yı yakından izliyorlar. Bir konuya çok içerlemişler; hazmedemiyorlar! Ermeni yalanının en büyük destekçisi Yeşillerin bilmem nesi küpeli Cem! Alman derin devleti bazı köle ruhlu Türklerin (!) kulağına küpe, boynuna tasma takıyor… Ve de uşak efendisinden daha zalim oluyor.
Bölücüler hariç, istisnasız Türklerin tamamı Cem efendiden nefret ediyor. İsmini duyunca kusacak gibi oluyorlar! Diyorlar ki “Almanlara hizmette kusur gösterdiği an kapının önüne koyulur!” “Vah zavallı vah, o zaman işsiz kalmaz mı?” dediğimde, “Amiralim merak etmeyin, biz onu mama reklamında oynatırız!” diyorlar…
ALMAN VEKİLLERLE KIRAN KIRAN MÜCADELE
Büyükelçi Sayın Onur Öymen ile birlikte Türkiye lehinde kamuoyu oluşturmak için Berlin’de çeşitli faaliyetlerde bulunduk. Bu arada Yeşillerin en popüler milletvekili Hans Christian Ströbele ile uzun bir görüşme yaptık. Ströbele 4 dönemdir Yeşiller’den seçiliyor. Yeşiller’in halk tarafından doğrudan seçilen ilk ve tek milletvekili!
Hem “Ermeni Soykırım Yalanını” hem de “PKK terörünü” tüm boyutlarıyla anlattık! Türk-Alman ilişkilerinin geliştirilmesinin iki ülke yararına sonuçlar doğuracağını, entelektüel düzeyde örneklerle dile getirdik! Çok konuşan bir vekil olduğu bilinen Ströbele, demagojiden başka söyleyecek söz bulamadı! Suratı asıldı; notlar almaya başladı. “AİHM Perinçek kararı ve AB Türkiye İlerleme Raporu’nuinceleyeceğini” söyledi! Allah, Allah, bunları da bilmiyorsa, Türkiye hakkında nasıl ahkâm kesiyor?
Almanya’nın Türkiye politikasının tüm ana hatları ortaya çıktı. Tamamı belki başka bir yazının konusu olur. İki temel konuyu gündeme getireyim: PKK konusunda Almanlar PKK ile aynı şekilde düşünüyor. Ermeni Soykırım Yalanı Alman devlet politikası olmuş! 2 Haziran’da Alman Parlamentosu, “Türkler soykırım yaptı!” diyecek!
NİÇİN ALMANLAR DÜŞMANCA POLİTİKALAR İZLİYOR?
Sık sık Almanya’ya gidiyorum… Almanlar her yerden gelen göçmenlere daha sıcak bakıyor. Afrika, Asya, Polonya fark etmiyor! Ama Türklere gelince, işin rengi değişiyor. Birinci nesli ezdiler ama ikinci nesil ezberlerini bozdu.Türkleri doğrudan ve örtülü tedbirlere rağmen durduramıyorlar. Üçüncü nesli doğrusu çok merak ediyorum! Türkler ulusal gurur duygusu yüksek bir millet! Almanlarda bilinçaltına işlemiş bir Atatürk ve Türk kıskançlığı var! Adeta çatlıyorlar… Hemen belli oluyor. İki dünya harbinde de yenildi ve teslim oldular! Anayasaları Londra’da yazıldığında masada tek bir Alman yoktu! Türk teslim olmadı; “Ya İstiklal Ya Ölüm!” dedi… Bunların 300 yılda yaptıklarından daha iyisini, Atatürk 15 yılda yaptı…
Şöyle düşünüyorlar: “Siyasi Partileri yönlendiriyoruz. Alman yanlısı koca koca gazeteler var. Alman çıkarlarını desteklemek için çuvalla para dağıtıyoruz. Akademisyen/gazeteci dümeni ile etki ajanlarımızı içinize soktuk! Oligarşi ile de belirli bağlarımız var. TSK’yı da baskı altına aldık! Bu koşullarda Türkiye niçin PKK’ya (yani bize!) teslim olmuyor?”Orduları terhis edilmişken, çıplak ayakla yedi düvele şamar indiren bu asil millet size mi pabuç bırakacak!
NE YAPMALI?
Bu saatten sonra lafla peynir gemisi yürütemeyiz. Benzer bir saldırıyı geçmişte İran’a da yapmışlardı! İran’ın cevabı kısa ve net oldu: Almanya ile olan ithalatımı yüzde 50 oranında azaltıyorum. Yelkenler suya indi! Almanlar kıçlarının üstüne oturdu!
AİHM’nin Perinçek kararından sonra Almanya’nın bu tavrı açık bir düşmanlıktır. Çünkü bir ülke kendi hukukunu da çiğneyerek başka bir ülkeye yönelik art niyetli girişimlerde bulunuyorsa, buna başka bir isim konulamaz! Şimdiden Almanya’ya karşı eylem planları hazırlanmalı ve 3 Haziran 2016 günü yürürlüğe konulacağı ilan edilmelidir. Türkiye, bütün kurumları ile milli birlik ve beraberlik içinde Almanya’nın yakasına yapışmalıdır. Eğer biz güçlü bir devlet ve büyük bir milletsek, kayıpları da göze alarak bu konuda geri adım atmamalıyız… İşte ancak o zaman her ülkeye karşı bu tür saldırıları püskürtebiliriz. Ve de sonuçta kazanırız!
Eğer bunu başaramazsak, AİHM zaferi ile kazandığımız büyük mevziiyi kaybetmiş oluruz. ABD ve AB’ye yaltaklanmak isteyen diğer zavallı devletler de Almanya’nın peşinden gider! Ayağa kalkarsak, “el mi yaman, bey mi yaman” bütün dünya anlar!
ulusalkanal.com.tr