Meclis Başkanı, MHP’nin geçersiz oy kullanarak destek vermesiyle AKP’nin adayı İsmet Yılmaz oldu. Başkanlık seçimlerinin ardından, kamuoyu Devlet Bahçeli’nin talimatıyla MHP’nin geçersiz oy kullanmasına tepki gösterdi. Ancak Bahçeli açısından bu tutum ilk değil.
AKP’nin kazandığı seçimlerden bu yana Cumhuriyet tarihinin en önemli kararları alınırken, Devlet Bahçeli hep dönemin iktidar partisine destek verdi. Öyle ki Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesi, Türban kararı, 4+4+4 kararında da Bahçeli’nin desteği öne çıktı.
İşte AKP’nin yetersiz kaldığı her anda destek veren Bahçeli’nin aldırdığı kararlardan bir kesit…
2002: Bülent Ecevit’in başbakanı olduğu 57. hükümeti devirecek olan süreci, MHP lideri Devlet Bahçeli başlattı. Bahçeli, 7 Temmuz 2002’de “11. Kocayayla Türkmen Kurultayı”nda, 3 Kasım 2002 tarihinde erken seçim yapılmasını istedi. Yapılan o seçim, AKP’nin zaferiyle sonuçlandı. Bahçeli liderliğindeki MHP baraj altında kaldı.
2007: AKP, “Anayasa Mahkemesi’nin 367 Kararı” ile krize girerken, Devlet Bahçeli ve MHP’nin desteğiyle kurtarıldı. Seçim kararıyla barajı aşıp Meclis’e giren Devlet Bahçeli, Abdullah Gül’ü Çankaya’ya çıkarma planına destek verdi. O dönemde Gül’ün seçilebilmesi için toplantı yeter sayısı olan 367’nin sağlanması gerekiyordu. Bahçeli Genel Kurul’daki oylamaya katılacaklarını açıklayınca AKP ve MHP’lilerin toplam sayısı 440’ı aştı ve Gül Köşk’e çıktı.
KUMPASLAR İÇİN: ‘ADİL YARGILAMAYI ETKİLEMEYELİM’
2008: Bahçeli, 18 Mart 2008’deki grup konuşmasında, “MHP, başka partilerin siyasetten men edilmesi için sandık dışındaki bir yöntemi asla benimsemeyen, rekabet ve yarışı demokrasinin kuralları içinde yapmayı kabullenmiş bir harekettir” ifadelerini kullandı. Bahçeli’nin formülü, Anayasa’nın 69. Maddesinin değiştirilip, işlenen suçtan partinin değil kişilerin sorumlu tutulmasını öngörüyordu.
TÜRBAN KARARINDA DA BAHÇELİ VAR
Tayyip Erdoğan 15 Ocak 2008’de İspanya’da yaptığı türban çıkışından sonra başlayan üniversitelerde türban serbestisi tartışmalarında da Devlet Bahçeli AKP’ye koşulsuz destek vermişti. Tayyip Erdoğan konuşmasında “Velev ki bir siyasi simge olarak taktığını düşünün. Bir siyasi simge olarak takmayı suç kabul edebilir misiniz? Simgelere bir yasak getirebilir misiniz?” demişti ve hemen ardından üniversitelerde türban yasağının kaldırılması bir kampanya halini almıştı. Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından 1 ay kadar önce, Yusuf Ziya Özcan’ın da YÖK Başkanı olmasıyla pozisyonunu güçlendiren AKP, üniversite operasyonuna türbanı da katarak hız verdi.
Türban operasyonuna MHP’den anında destek geldi. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır desteğin de ötesinde “Üniversite yetmez, türban devlet memurlarına da serbest kılınsın” şeklinde açıklamalar yaptı. Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarından 12 gün sonra, Şandır 27 Ocak’ta yaptığı açıklamalarda, yalnızca üniversitelerle yetinmenin “sorunun çözümü” açısından yeterli olmadığını, kamuda hizmet alan-hizmet veren ayrımını da kaldırmak suretiyle türbanın tüm kamu kurumlarında serbest olması için yasal düzenleme yapılması çağrısında bulunmuştu.
Bu şekilde oluşan AKP-MHP’nin türban koalisyonu, “Kimse, kanunda açıkça yazılı olmayan hiçbir sebeple eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz” gerekçesi ile üniversitelere türban serbestisi getirmeyi öngören kanunu 10 Şubat’ta meclisten geçirdi.
4+4+4’DE DE DESTEKLEDİ
2012: AKP, 4+4+4 düzenlemesiyle, imam hatiplerin ortaokul kısmını açıp, türbanı ilköğretime sokarken, yine Devlet Bahçeli’nin desteğini aldı. Erdoğan, bugün en önemli siyasi propaganda argümanı olarak kullandığı eğitimde türban serbestisini de MHP’nin desteği ile uygulamaya geçirdi.
2013: Bahçeli anayasa görüşmelerinde de AKP’ye destek verdi. O dönemde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni Anayasa’da uzlaşılan 48 maddenin TBMM’den geçilmesi önerisine MHP’den “Evet” yanıtı geldi. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, yeni anayasa yapımında 48 maddelik uzlaşmayı önemli bulduklarını belirterek, “Bunun kanunlaştırılması için MHP hazırdır” dedi.
2014: Meclis’te görüşülen Suriye-Irak tezkeresi de AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi. 396 oy kullanılan tezkereye, 298 kabul, 98 ret çıktı. Ret oyları CHP ve HDP’den geldi. Tezkere hükümete yurtdışına asker gönderme ve Türkiye’de yabancı asker konuşlandırma izni veriyordu. CHP Milletvekili Faruk Loğoğlu, BM kararı olmaksızın Suriye’de kurulacak güvenli bölgelerin, komşu ülkelere saldırı anlamı taşıyacağını söyledi. “Herhangi bir müdahale, ülkeyi bataklığa sürükler” dedi. HDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ise hükümetin IŞİD’le mücadele amacı taşımadığını savundu ve “Tezkere Anayasa’ya aykırı.” diye konuştu.
Odatv.com