Kıyamet kopuyor.
Mhp kurultay yapmak istiyor. Bir türlü mümkün olamıyor. Anketler yayınlanıyor, yönetim değişirse Mhp %25 i geçer deniyor.
Gündemde hiç olmadığı halde birdenbire Akp bir kongre yapıyor. Kocaman salonda herkes esas duruşta talimat dinliyor. Koca bir salon hazırol vaziyetinde duruyor. Bu görüntünün ilk ve ortaokullar, ya da askeri kıtalar dışında görülmemesi adetten olduğundan, Hitler zamanı ile karşılaştırmalar için bir neden oluşuyor (bkz. Haberler Sütunu).
Dokunulmazlık oylaması yapılıyor. ama anlaşılıyor ki bu öyle akla gelen dokunulmazlık değil. Özel şartları olan bir dokunulmazlık. Size dokunulması için belirli şartların oluşmuş olması gerekiyor. Bu da çoğunlukla Hdp milletvekillerini kapsayan, ama Chp’yi de içine alacak olan bir tanımlama. Akp milletvekilleri bu konudan sıyırıyora benziyor.
Kılıçdaroğlu işin referanduma gitmesini önlemek için 20 milletvekilini ikna edip sonucun evet çıkmasını sağlıyor.
Durum bu. Peki bu konunun halkı ilgilendiren tarafı hangisi?
Seçim! Yani referandum, ya da seçim, Seçsis devreye girecek, ve kimsenin inanmadığı sonuçları oluşturarak iktidarın istediği oy sayısını çıkartacak. Ve de şu istenmeyen başkanlık konusunda üstelik.
Peki, eğer halk bu kadar rahatsızsa, milyonlarca kişi Atatürk ve devrimleri için yürüyorsa, o zaman seçim kimseyi korkutmamalı, öyle değil mi?
Ama değil. Bu seçim herkesi korkutuyor, çünkü milletin iradesinin sandığa yansıyacağını kimse düşünmüyor.
Durum böyleyse, o zaman A’dan Z’ye bu seçim sistemi ile ilgilenmek gerekmez mi? Bu konularda muhalefetin zorlaması ile komisyonların kurulması ve kamuoyu oluşturulması gerekmez mi?
Bundan daha akla yakın gelen ne var?
Bu konuda tek bir kişi bile bir şey söylüyor mu?
Asıl faal olması gereken Kılıçdaroğlu’ndan tek kelime duydunuz mu?
Sonuç: Bütün her şey bir oyun, bizler de zoraki seyircileriz.
Her şeyi belirleyici olan seçim sonuçları önceden kabullenilip, arada zaman bir şeylerle dolduruluyor. Salı günlerinin bağırarak konuşmaları, ve 50 türlü şey. Ama bu şeylerin arasında asıl belirleyici olan seçim sistemi, ve ülkenin geleceği açısından asıl konu bu, ama tek kelime yok, hiç hareket yok.
Sanki batması beklenen bir gemide yolcular için her akşam bir gösteri düzenleniyor gibi bir görünüm var.
Halk ne yapar bilinmez ama, siyasilerin yaklaşımı buradan bakınca böyle gözüküyor.
Anadolu ve Rumeli Medya
