Irak Savaşı’nın (2003) öncesinde ve sonrasında,İngiltere’de (Birleşik Krallık) alınan kararların uygunluğunu ve doğruluğunu soruşturmak amacıyla,2009’da bir komisyon kuruldu. Sör John Chilcot başkanlığındaki 5 kişilik bu komisyon;Irak Savaşı’na girilmesi ve savaşın yönetimi konusunda açılan ilk soruşturma da değil, ama en kapsamlısı.
Irak Savaşı’na gerekçe gösterilen; “Saddam Hüseyin’in kitle imha silahları bulundurduğu”iddialarının asılsız olduğu ve gerçeğin savaşı açanlar tarafından bilindiği ve bahane olarak kullanıldığı anlaşılmıştı.
CHİLCOT SORUŞTURMASI
Biliyorsunuz, zamanın İngiltere Başbakanı Tony Blair, geçen yıl CNN International’a yaptığı açıklamada, Irak Savaşı’ndaki hatalarından dolayı özür dilemiş ve IŞİD’in ortaya çıkışında Irak Savaşı’nın etkisinin olup olmadığı sorusuna; “Bu fikirde doğruluk payı olabilir ama tek neden bu olamaz” diye yanıt vermişti.
Londra’da yaşayan, savaş ve kriz bölgelerinin muhabiri olan Mahir Tan’dan öğrendiğimize göre; “İngiltere’nin 2003 Irak Savaşı öncesinde ve sonrasında ABD ile birlikte oynadığı rol, artık yargılanabilir düzeye çekildi. 6 Temmuz 2016’da açıklanması beklenen ‘Chilcot Soruşturması’, şimdiden medyaya sızdı.
YARGILANMALARI BEKLENİYOR
İngiliz ‘Sunday Times’ gazetesinin 22 Mayıs 2016 tarihli manşet haberine göre; Chilcot Komisyonu tarafından, dönemin Başbakanı Tony Blair, Dışişleri Bakanı Jack Straw, MI6 Başkanı Richard Dearlove ve işgal sonrasında Güney Irak ve Basra’da yönetimi oluşturan İngiliz Ordusu’nun üst düzey generallerinin çoğunluğu, savaş suçu niteliği oluşturacak iddialarla suçlanıyor.
Hazırlanması 7 yıl süren ve 2.6 milyon kelimeden oluşan Chilcot Soruşturmasında; çok sayıda İngiliz üst düzey hukukçu, devlet adamı, istihbaratçı ve asker görev aldı. Chilcot Soruşturması sonuçlarının açıklanmasından sonra Tony Blair’in; “Parlamentoya yalan söylemek, savaşa yol açan sahte belgeleri hükümete vermek, yetkilerini aşarak ABD Başkanına savaştan 1 yıl önce, 2002 yılında askeri destek sözü vermek” suçlamaları ile, uluslararası bir mahkemede yargılanmasının istenmesi bekleniyor.
Geçtiğimiz hafta İskoçya Başbakanı Alex Salmond; Chilcot Raporuna bağlı olarak, Tony Blair ve diğer sorumluların uluslararası mahkemede yargılanması için harekete geçeceğini açıklamıştı.”
KES YAPIŞTIR
Gerek ABD’de yapılan 11 Eylül 2001 terör saldırıları, gerekse bu saldırılar sonucunda, 7 Ekim 2001’de Afganistan’a karşı ve 20 Mart 2003’de Irak’a karşı başlatılan savaşların öncesinde ve sırasında, bu köşenin yazarı da Londra’da görevliydi ve Türk Silahlı Kuvvetleri adına bu konudaki çalışmalara ve İngiltere Savunma Bakanlığı’nda (MOD) yapılan çok sayıdaki toplantılara katıldı.
O zaman da, Irak Savaşı’nın gerekçesi yapılan bahanelerin uydurma ve yalan olduğu belliydi. Aklı başında İngiliz diplomatı ve askeri, durumun farkındaydı. Basına, Saddam Hüseyin’in kitle imha silahlarını atacak füze rampalarının fotoğrafları dağıtılmıştı. Çok geçmeden; bu fotoğrafların Pakistanlı bir doktora öğrencisinin tezinden alındığı, “kes yapıştır” yapıldığı,Irak’la ilgisinin olmadığı anlaşıldı ama fark etmezdi. Çünkü; karar verilmişti, Irak’a müdahale edilecek ve bölge yeni baştan dizayn edilecekti.
SAVAŞA HAYIR
Tüm dünyada savaş karşıtı gösteriler yapıldı, 600 merkezde 30 milyon insan; “savaşa hayır”sloganları ile sokaklara döküldü. 15 Şubat 2003’de, Londra’da 1 milyon insan toplandı ve Hyde Park’a yürüdü. Bizde bu kalabalığın arasındaydık. Çok yakın zamanda, İngiliz İşçi Partisi’nin (Labour Party) liderliğine gelen ve partiyi fabrika ayarlarına döndürmeye çalışan Jeremy Corbyn de o gün,“savaşa hayır” organizasyonunun içindeydi.
İtalya’nın başkenti Roma’da 3 milyon insan toplandı ve “savaşa hayır” dedi. Ama halkların ve sokaktaki kalabalıkların ne düşündüğünün ve ne dediğinin kıymet-i harbiyesi yoktu!
BAĞIRSAKLARIMIZI TEMİZLEMELİYİZ
Irak’ta, gerçekten savaş suçu işlendi. İngiltere, stratejik müttefiki olan ABD ile beraber hareket etti. Çünkü bu işte çıkarı vardı! Ya Türkiye! Aynı tip insanlık suçlarını, AKP liderliğindeSuriye’de işledi. Teröre yardım ve yataklık etti, emperyalizmin vekâlet savaşına destek verdi. Hem de ne destek!
Peki, Türkiye’nin bu işte çıkarı var mıydı? Hayır. Çıkarı olabilir miydi? Kesinlikle hayır. Hatta; destek verdiği bu savaşın hedeflerinden biriydi! Ülkemizin iktidarını elinde tutanlar, bu insanlık suçlarını kendi siyasi ikballerini devam ettirebilmek için işlediler. Sorumlular mutlaka, hem uluslararası hem de ulusal mahkemelerde yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır. Bağırsaklarımızı temizlemeden ve temizletmeden; çağdaş uygarlık yolunda esenlik içinde ilerleyebilmemiz mümkün değildir.
Saygılar sunarım.
Türker Ertürk
Odatv.com