Alman Die Welt gazetesi yazarlarından Manuel Bewarder ve Florian Flade, Alman Dış İstihbarat Servisi’nin (BND) Esad rejimi ile tekrar görüşmeye başladığını yazdı.
Bewarder ve Flade’nin yorumu şu şekilde:
“Avrupa Gizli İstihbarat Servisleri Esad rejimi ile tekrar görüşmeye başladı. Bunlar arasında Alman Dış İstihbarat Servisi (BND) de var. Esad bizim düşmanımız mı dostumuz mu?
Bu konu uzun zamandan beri Avrupa’da tartışılmakta. Esad ile nasıl baş edileceği hususunda.
Almanya Başbakanı birkaç ay önce sürpriz bir çıkış yaptı ve Suriye krizi konusunda ‘Her türlü aktörler ile bir araya gelinilmeli. Esad ile de…’
Alman hükümeti despota elini vermeye hazır. Bu konuda yüz seksen derecelik bir dönüşüm Suriye krizini çözmek için etkili olacak mı? kimse bilmiyor. Ancak bilinen bir şey var ki o da Avrupa güvenlik birimleri ve gizli istihbarat servislerinin çok uzun süreden beri Esad rejimi ile görüşmeler yaptığı.
‘Welt am Sonntag’ gazetesi enformasyon ve araştırmalarına göre Suriye İstihbarat birimleri ile Avrupa İstihbarat birimleri arasında çok uzun süreden beri bilgi alışverişi gerçekleştirilmekte. Buna göre ülkelerin ortak düşmanları olan IŞİD’e karşı mücadelede istihbarat alışverişinde bulunulması karar kılındı. Esad’a göre Paris saldırısı önceden önlenebilinirdi.
ALMAN İSTİHBARATI ÖNCÜ GÖREVİNİ ÜSTLENİYOR
Alman Dış İstihbarat Servisi Suriye krizini çözmek için 167 ülkeden 451 istihbarat birimi ile görüşmeler yaptı. BND Şefi Gerhard Schindler’e göre Almanya bu konuda ‘güvenilir bir partner’ olmak istiyor. Krizin çözümü konusunda Amerika, İngiltere, Fransa, İsrail hatta Rusya, Çin istihbarat birimleriyle bir araya gelindi.
Suriye cihadistler için önemli bir eğitim merkezi haline geldi.
BND Şefi Schindler 2014 yılında yaptığı bir açıklamasında ‘Suriye’den Almanya’ya gelen cihadistler hangi güzergahı kullanıyor? Bu konuda bilgilere ihtiyacımız var’ şeklinde açıklamada bulunmuştu. Schindler ayrıca olası saldırı planlarına karşı hazırlıklı olmak istediklerini de belirtmişti. Bu konuda cihadistlerin isim, soyadı gibi kimlik bilgilerine ihtiyaç vardı.
Bu konuda Alman istihbaratı ve diplomasisinin Ortadoğu’da sadece İsrail ile değil, Hizbullah’tan Hamas ‘a kadar iyi kontakları bulunmakta. Suriye’de de BND için kontakta bulunulan kişiler bulunmaktaydı. Hatta bir kısmı Doğu Almanya’da eğitim almıştı.
11 Eylül saldırısından sonra BND Şam’a yönelik istihbarat birimini yoğunlaştırdı. O dönemlerde ABD Suriye’yi ‘ haydut devlet’ ilan ederken, Alman İstihbaratı Hamburg kökenli İslamcı Mohammed Haydar Zammar’ın Suriye’ye kaçırılması konusunda CIA’ye yardım etmişti. Orada Federal Kriminal Dairesi (BKA) yetkilileri tarafından Zammar’ın diğer İslamcilar ile birlikte cezaevinde ifadeleri alınmıştı.
2011 yılında Suriye’de krizin çıkmasıyla birlikte Almanya Şam’da elçiliğini kapattı. (2012)
Ancak Alman istihbaratı farklı kategoride Suriye’de istihbarat çalışmalarına devam etti.
2013 yılında Alman gazeteci Armin Wertz’in kaçırılmasıyla birlikte Alman ve Suriye istihbarat birimleri birbirine yakınlaşmaya başladı. Hatta bazı medyada yer alan bilgiye göre BND Şefi Schindler Suriye’ye gizlice hareket ettiği iddia edilmekte.
Geçtiğimiz aylarda Beyrut’ta Suriye krizi konusunda gizli görüşmeler gerçekleştirildi. BND’nin Suriye’de kontakta olduğu kişi General Ali Mamluk. Ali Mamluk Esad’ın Güvenlik Danışmanı ve Gizli İstihbarat Koordinatörü.
ORTAK DÜŞMAN IŞİD’E KARŞI SAVAŞ ÜLKELERİN ÖNCELİĞİ
Almanya’nın rolü belli. Bölgede güvenilir bir partner olmak. Ülkelerin ortak çıkarı ise yine aynı şekilde ortak düşman IŞİD’e karşı mücadele vermek. Amerika, Avrupa’nın terör korkusu Esad ile bir araya gelinmesini zorunlu kılıyor.
2013 yılında Esad Avrupa’ya IŞİD militanlarının kimlik bilgilerini içeren bir liste verdi. 3800 IŞİD militanının ve İslamcıların Rakka, Deir ez-Zour üzerinden Avrupa’ya girebilme tehlikesi vardı.
Avrupa’ya bazı İslamcıların sahte pasaportla giriş-çıkış yapmaları Esad’ın verdiği bilgilerin ciddiye alınması gerektiğini gösterdi. Bu konuda Esad’ın verdiği bilgiler ne derece doğruydu? Esad bunun karşılığında Avrupa’dan ne istiyordu? İşte nu konular Berlin’de ‘Terörabwehr Merkezinde’ tartışılmaya başlandı. 2015 yılında Federal Emniyet Müdürlüğü cihadistlerin sahte pasaportlarla Almanya’ya giriş yapabilecekleri konusunda uyarıda bulundu.
13 Kasım 2015 yılında İŞİD militanları tarafından Paris’te konser salonuna yapılan silahlı ı saldırıda 130 kişi hayatını kaybetti. Saldırıyı düzenleyen en az iki militan sahte Suriye pasaportuna sahipti. Bu militanların Türkiye üzerinden Yunanistan ve Avrupa’ya sahte pasaportla giriş yapıldığına ilişkin bulgular ortaya çıkmıştı. Bütün bunlar Esad’ın Avrupa’ya önceden uyarıda bulunduğunu gösteriyor.
Süheyla Kaplan
Odatv.com
