Barajların enerji üretimindeki düşüklüğüne yönelik açıklama ve sert dille eleştiren o mühendisin iddialarınaBakan Eroğlu yanıt verdi. 10 yıldır Çoruh Enerji Planı üzerinde çalışmalar yapan ve konuyla ilgili bir de kitap yazan İnşaat Mühendisi Naci Özen’in “Ülkemizde yapılmış barajların kullanılması gereken hacimlerinin yüzde 90 kullanılamaz. Bu durumun millete anlatılması gerekiyor; çünkü hukuk bu işlerin önünde engel değil aksine üstünü örtüyor” iddialarını gündeme getiren haberimizin ardından bir açıklama yapan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Türkiye’nin en yüksek barajı olarak andığı Artvin’deki Deriner Barajının Haziran ayında enerji üretiminde rekor kırdığını iddia ederek “HES’ler bir zarurettir” açıklamasında bulundu. Bakan Eroğlu’nun açıklamasına yanıtı ise gecikmedi: “Büyüklüğü göstererek millet tatmin edilmez, ayıptır! Ülkem adına ağlamak istiyorum, kimlerin eline düştü yarabbim!”
Bir zamanlar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın teknik danışmanlığını yürüten İnşaat Mühendisi Naci Özen, memleketi olan Artvin’de Yusufeli Barajı’nın suları altında kalacak olan ilçenin yeni yerinin kurulması çalışmalarında görevlendirildi. Ancak bölgede köklü sosyo-ekonomik ve ekolojik bir dönüşüme neden olacak Çoruh Enerji Planı’nı inceledikçe dehşete düşen Özen, konuyla ilgili 10 yıl süren araştırmalarını bir kitapta toplayarak ilgili kurumların yanı sıra Başbakan’dan Cumhurbaşkanı’na kadar devletin tüm yetkililerini uyardı. Özen’in iddiasına göre bölgede birbiri ardına dizilen barajların gerçek amacı enerji üretmek değil, Türkiye’nin coğrafyasını yırtarak ülkeyi borç batağına saplamaktı.
‘HALKIN BUNU BİLMESİ VE HESAP SORMASI GEREKİYOR’
Geçtiğimiz hafta konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Mazlum Çoruh lakaplı İnşaat Mühendisi Naci Özen, Türkiye’deki barajların kapasitelerinin kullanılmadığı yönündeki iddialarını yineleyerek, “Ülkemizde yapılmış barajların kullanılması gereken hacimlerinin yüzde 90 kullanılamaz. Kullanılması mümkün değildir. Bu durumun millete anlatılması gerekiyor; çünkü hukuk bu işlerin önünde engel değil aksine üstünü örtüyor. Bu alçaklıktan kurtulmanın tek yolu, halkın milletin bilmesi ve hesap sormasıdır” görüşünü dile getirerek iddialarını rakamlarla ortaya koymuştu: (https://gazeteciyazaryusufyavuz.wordpress.com/2015/07/06/namuslu-bir-muhendisin-yalanlara-karsi-isyani/)
BAKANLIKTAN EN YÜKSEK BARAJ AÇIKLAMASI
Özen’in tartışma yaratan açıklamalarıyla ilgili haberimizin ardından bir açıklama yapan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Çoruh Vadisi üzerindeki projelerin elektrik üretimi konusunda verimli bir geçirdiğini savundu. Deriner’in yıllık 2 milyar 118 milyon kilowatt/saat üretim kapasitesi bulunduğu kaydedilen Bakanlık açıklamasında, “Diğer yandan çift eğrilikli beton kemer baraj tipinde inşa edilen Deriner Barajı, 249 m gövde yüksekliği ile kendi sınıfında Türkiye’nin en yüksek, Avrupa’nın 3. Dünya’nın ise 6. en yüksek barajı olma özelliğini taşıyor” ifadelerine yer verilmesi dikkat çekti.
BAKAN EROĞLU: ‘DERİNER MÜHENDİSLİK HARİKALARI ARASINDA’
Deriner Barajı ve HES Projesi’nin Dünya üzerindeki mühendislik harikaları arasında gösterildiğini savunan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ise, “Bu dev proje 2012’de düzenlenen Mimar Sinan Uluslararası Proje Olimpiyatları Finalleri ve Türk Dünyası Mühendislik, Mimarlık ve Şehircilik Kurultayı’nda Mühendislik Projeleri Jürisi tarafından ödüle layık görüldü” diye konuştu.
‘HAZİRAN’DA DERİNER REKOR KIRDI’ AÇIKLAMASI
Çoruh vadisi üzerindeki projelerin elektrik üretimi konusunda verimli bir yıl geçirdiğini söyleyen Bakan Eroğlu, işletmeye alındığı günden bugüne kadar toplam 2 milyar 540 milyon kilowatt/saat elektrik üreten Deriner’in ilk defa bir ay içerisinde 298 milyon kilowatt/saatle rekor kırdığını belirterek, bu sayede ülke ekonomisine Haziran ayında 68 milyon 540 bin liralık katkı sağlandığını kaydederek, “Biz enerji ithal eden bir ülkeyiz. Kendi kaynağımız olan bu enerjiyi değerlendirmek zorundayız. Tabiata dost yenilenebilir bu enerji kaynağına yatırım yapmaya devam edeceğiz” dedi.
ÖZEN: ‘BU BARAJIN GÖREV YAPTIĞINI İSPAT EDİN’
Bakan Eroğlu’nun “Deriner’de rekor kırdık” açıklamasının ardından iddialarını bir kez daha yineleyen İnşaat Mühendisi Naci Özen ise, “Ey namuslu ve onurlu mühendisler, gelin beni rezil edin. Hesaplarımı çürütün, diplomamı elimden alın, bu barajın görev yaptığını ispat edin” çağrısında bulunarak şöyle konuştu:
‘BÜYÜKLÜK SADECE CAHİLLERİ OYALAR’
“Bir yapının büyüklüğünü öne sürmek gerçeği örtmenin en kolay yoludur. Dünyanın en büyük barajı olmak bu ülkeye ne getirir, ne götürür; bunları konuşan var mı? Yok! Bir yönetici yaptığı işlerden ülke hangi yararları sağladı onu konuşur. Büyüklüğü göstererek millet tatmin edilmez, ayıptır. Büyüklüğün ülkeye faydası ne? Zeplin balonları da bu günkü uçaklardan büyüktü. Ama onlar havada yandılar. Büyüklük, sadece cahilleri, bir yere kadar oyalar. Bana ne Deriner’in yüksekliğinden? Benim soframa ne koyuyor, benim yaşadığım alanları ne hale getiriyor, onu söyle be Ademoğlu. Türkiye’nin en yüksek barajı olmak, o barajın görev yapmadığı gerçeğini örter mi?
‘MESLEK ONURU TAŞIYAN MÜHENDİSLER İSPAT ETSİN’
10 yıldır Çoruh Enerji Planı üzerinde çalıştım, çalışıyorum. 8 yıldan beri Sayın Bakan dâhil, bu ülkenin en yetkilileri önünde bunu ispat etmeye hazırım dedim. Bir Allah’ın kulu çıkıp ‘sen ne diyorsun’ diyebildi mi? Hayır. Diyemezler. Çünkü olay toplama çıkarma yapmayı bilen herkesin anlayacağı kadar açıktır. Önlerine hesap konmuştur; grafiklerle gören gözlere sokulmuştur. Başta DSİ de çalışan mühendisler olmak üzere, meslek onuru taşıyan herkesi bu barajın görev yapacağını ispata çağırıyorum.”
Konuyla ilgili iddialarını rakamlarla da ortaya koyan Özen, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bu barajın yapıldığı yerde Çoruh yılda 4800 hektometreküp su akıtır; daha doğrusu akıtırdı. Siz eğer bu barajın önündeki santralın debisini 154 metreküp olarak seçseydiniz; bu baraj dâhil, yukarıdaki bütün su bekletme yapılarında bekleteceğiniz su miktarı teorik olarak 1780 hektometreküp olurdu. Siz bu santralın debisini 308 metreküp/saniye olarak seçseydiniz bu sefer bu miktar yine teorik olarak 800 hektometreküpe düşerdi. Seçtiğiniz tesis debisi 360 metreküp/saniye olunca bu miktar yine teorik olarak 342 hektometreküpe düşer. Bunlar hep teorik rakamlardır. Gerçekte bekletmeye alacağınız su miktarı, asla ve asla bu miktarlara ulaşmaz. Çünkü buharlaşır.
Deriner barajı dâhil, yukarıdaki sadece barajların su bekletme kapasitelerinin toplamı 4400 hektometreküpten fazladır. Bekletmeye alacağınız su miktarı 342 hektometreküp; bekletme hacminiz 4400 hektometreküp. Kaldı ki bu suyun bir miktarı takriben 200 metreküpü de kaybolur. Hangi suyu nerede bekleteceksiniz? Yukarıda yapılmış halen üç baraj var (Güllübağ, Ayvalı ve Arkun); bunların su bekletme kapasiteleri zaten 600 hektometreküpü buluyor Deriner’de hangi suyu bekleteceksiniz ki bu baraj görev yapsın.”
‘BOŞ BARAJLAR HALKA SU KRİZİ VAR DİYE SATILIYOR’
Açıklamasında kamuoyuna bir kez daha seslenen Özen, “Ey akıl sahipleri, ey medya yöneticileri, ey vicdan sahibi yurttaşlar, ey namuslu ve onurlu mühendisler! Gelin beni rezil edin. Hesaplarımı çürütün, diplomamı elimden alın. Bu barajın görev yaptığını ispat edin. Allah rızası için yalvarıyorum. Ne olur benim yanlışımı ortaya çıkarın. Bunu yapamıyorsanız bu adamların yalanını halka anlatın. Ülkemizdeki barajların hemen hemen hepsinin durumu böyledir. Bu sebeple bu barajlar dolmaz. Boş barajlar halka ‘su krizi var’ diye satılıyor. Bu krizden kurtulmanın da yine barajla olacağını söylüyorlar. Bu büyük yalana yurttaşlar, söyleyenlerin işgal ettikleri makama, taşıdıkları unvana bakıp inanıyor. İnanmak düşünmemek, insana kolay geliyor. Bu ülkenin onurlu mühendislerini benim ağzımın payını vermeye çağırıyorum. Bunu yapmazlarsa bu yalanlara alkış tutmuş olurlar. Halkın inanmasına sebep olurlar. Sessiz firavunluk yapmış olacaklar” diye konuştu.
REKOR İDDİASINA YANIT: ‘SEFALETLERİN ÜSTÜNÜ ÖRTÜYORLAR’
Bakan Eroğlu’nun Deriner Barajı’nın rekor kırdığı iddiasına da yanıt evren Özen, açıklamasında ayrıca şunları dile getirdi: “Elektrik üretiminde artışın bu barajla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Böyle haberlerle yurttaşların bu ve diğer barajları sorgulaması önleniyor. Baraj içinde bekletilecek su varsa görev yapar. Görev yapmayana hangi hakkı vereceksiniz? Ancak çaldıklarınız varsa susması için bir şey atarsınız. Barajlar, su otelleridir. Aşırı gelen sular, otelde bekletilir, misafir edilir, giderken enerjisi alınır. İçinde yolcu kalmayan otelin geliri olabilir mi? Elektrikteki artış, Haziran ayında her zaman görülen su artışından kaynaklanır. Eğer bu barajlar görev yapsaydı bu santralların her ay üretimleri bir birine yakın olurdu. Bu barajlar görev yapmadıkları için haziran ayındaki artışı kendi mühendislik sefaletlerinin örtüsü olarak kullanıyorlar.
‘O GÖRÜNTÜLERLE HALK KANDIRILMAYA ÇALIŞILIYOR’
Bu santralın kullanabileceği su miktarı 1 milyar metreküpten fazladır. 5 ayda Çoruh’un bütün yıl akıtacağı suyu kullanabilirdi. Haziran ayında gelen aşırı su bunun üçte birini bulmaz. Mart ayından itibaren gelen su santraldan geçirilseydi dolu savaktan saldıkları ahmak kandıran görüntüleri veremezlerdi. Çünkü savaktan akıtacak su olmazdı. O görüntüler, en değerli sular harcanarak verilmiştir. Halk kandırılmaya çalışılıyor. Bu santralın, 670 megawatlık kurulu gücün, aylık üretebileceği enerji miktarı, 500 milyon kilowatt/saattır. Hatta daha fazla bile olabilir. Yıllık üretim kapasitesi, 6 milyar kilowatt/saat’i geçer. Bize bu kapasitede bir santral satmışlardır. Bu santralın projedeki üretim iddiası, 2.118 milyon kilowatt/saattır. Bu durum bile ülkenin nasıl kandırıldığının resmidir. Santral 2013’ün son üç ayında 550 milyon kilowat/saat enerji üretti. Çünkü baraj doluydu, doldurulmuştu mecburen. 2014 yılında üretim 1.130 milyon kilovatsaate düştü. Size bunu haber veren oldu mu?
‘ÜLKEM ADINA AĞLAMAK İSTİYORUM, KİMLERİN ELİNE DÜŞTÜK!’
Peki bu santral nasıl bir rekor kırmış? Haziran ayında 285 milyon kilovatsaat enerji üreterek. 500 milyonluk nominal kapasitenin yüzde 60’ı kullanılmış, rekor (!) kırmış. Neredeyse bir gün bayram ilan edecekler. Gülsem mi ağlasam mı? Ülkem adına ağlamak istiyorum. Kimlerin eline düştük ya Rabbim! Bize saatte iki yüz kilometre sürat yapacak araba aldırıyorlar. Paralarımız, doğamız mahvoluyor. Bu arabayı 60-70 km sürerken ustaların (!) sesleri çıkmıyor. Arkadan biri itip 120 km sürate çıkınca ‘rekor kırdık, rekor kırdık’ diye seviniyorlar.
‘İNSANI APTAL YERİNE KOYMAKTAN KURTULAMADILAR’
Üretimin parasal değeriyle de millet kandırılıyor. Bu santral işletmeye alındığından beri 2.540 milyon kilowatt/saat enerji üretmiş. Haziran ayında da 285 milyon kilowatt/saat. Haziran ayının üretimini 68 milyon TL’ye halka satıyorlar. Gelin hesabı beraber yapalım: Siz bir kilo domatesi manavda kaça alırsınız, tarlada kaça alırsınız? Tarladaki domatesini, toptan olarak, lüks manavdaki fiyattan satmaya kalkışan köylü hiç gördünüz mü? Öyle bir köylüye ne dersiniz? Evinizdeki elektrik faturalarına bir yol bakınız. Orada kilovatsaat başına 25 kuruş ödediğinizi göreceksiniz. Bu fiyat, perakende satıştır. Fabrika çıkış fiyatı, bunun 0,45’i kadar olur. Yani 11 kuruş eder. Haziran üretimi 285 milyon kilowatt/saat. Bu durumda üretilen malın değeri (285×11=) 31 milyon TL eder. Yani 68 milyon TL değil. İnsanı aptal yerine koymaktan bir türlü kurtulamadılar.
‘BU HESAP SORULMAZSA GELECEĞİMİZİN SATILIŞINI SEYİRCİSİ OLACAĞIZ”
Yıllık üretim 2 milyar kilovatsaat olursa ki çok zordur; üretim değeri 220 milyon TL eder. Bunun USD olarak karşılığı 85 milyondur. Bu gelir barajın değil, santralindir. Onu özellikle belirtmeliyim. Peki, bu barajlı santralin yapımında bizden aldıkları, her yıl götürdükleri ne kadar? En az 1,5 milyar USD’dir. Buyurun refaha! Bu durumların hesabı sorulmazsa, halka gerçekler anlatılmazsa, geleceğimizin satılışının seyircisi olmaktan başka bir sıfatımız olmayacaktır.
‘BAKAN EROĞLU GİBİ YÖNETİCİLER YÜZÜNDEN BU HALDEYİZ’
Sayın Veysel Eroğlu, bizim enerji ithal eden ülke olduğumuzu gerekçe gösteriyor. Kendisi gibi yöneticiler sayesinde bu duruma düşürüldük. Şimdi sizin aracılığınızla kendisine bir kere daha söylüyorum: Bu ülkenin hidroelektrik potansiyelinden, vadilere dokunmadan, barajlarla en değerli topraklarımız yok edilmeden, kimseyi yerinden ve yurdun etmeden en az 300 milyar kilovatsaat enerji üretilebileceğini hatırlatıyorum. Bunun için harcamaların parasal değeri 100-130 milyar USD’yi bulmaz. Buyursun, davet etsin; anlatayım. Bir an önce mankurtluktan kurtulmanın yolunu bulmalıyız. Büyük görev, namuslu mühendislerin öne çıkmasıyla yerine getirilir. Tabii erdemli medya yöneticilerinin sayesinde halka anlatılırsa kurtuluşa ereceğimize inanıyorum.”
Yusuf Yavuz
ulusalkanal.com.tr