DERVİŞ CEMAL
Meclis, bu hafta tartışmalı Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı’nı yasalaştırmak için fazladan mesai harcayacak. AKP hükümetinin eğitimdeki son “yıkım icraatları”ndan olan 8 maddelik ‘Maarif Vakfı’ tasarısı yasalaşırsa, eğitime son çivi de çakılmış olacak. Tasarıya göre, merkezi İstanbul’da olan vakıf, yurt dışında okul öncesi eğitimden, üniversite eğitimine kadar tüm eğitim süreçlerinde burs verecek; okul, eğitim kurumu ve yurt gibi tesisler açacak. Yurt içinde de dahil olmak üzere bu kurumlarda görev alabilecek eğitmenleri yetiştirecek olan vakıf, araştırma, geliştirme çalışmaları yapacak, yayınlar, metotlar geliştirecek.
Vakıf varsa MEB yok
Vakıf tarafından yurt dışında örgün ve yaygın eğitim kurumları açılan şehirlerde diğer kamu kurum ve kuruluşları aynı amaçla başka birimler oluşturamayacak. Maarif Vakfı, ihtiyaç halinde faaliyetlerini, özel hukuk tüzel kişiliğine haiz şirketler kurarak veya devralarak gerçekleştirebilecek. Vakıf, yurt içi ve yurt dışında iktisadi işletme veya sermaye şirketi kurabilecek, devralabilecek ve bunlara ortak olabilecek.
Yönetimi iktidar atayacak
Mütevelli heyeti, yönetim kurulu ve denetim kurulundan oluşacak vakıfta, 12 üyeli mütevelli heyeti karar organı olacak. Mütevelli heyeti üyelerinin 4’ü Cumhurbaşkanı ve 3’ü Bakanlar Kurulu tarafından atanan 7 daimi üye ile 2’si Milli Eğitim Bakanlığı temsilcisi olmak üzere, Dışişleri ve Maliye bakanlıkları ile YÖK temsilcilerinden oluşacak.
Milli Eğitim Bakanlığının uygun gördüğü, yurt dışındaki kamuya ait varlıklar Bakanlar Kurulu kararıyla, bedelsiz olarak vakfa devredilecek. Maarif Vakfı için Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden 1 milyon lira aktarılacak.
Maarif Vakfı’nın Milli Eğitim Komisyonu raporuna CHP ve MHP milletvekilleri ‘şerh’ koydu. Tasarıyı eksik, hatalı ve kabul edilemez bulan muhalefet partileri, MEB’e alternatif “paralel bir” eğitim modelinin inşa edildiğini belirtti. Tasarının amaçları arasında bulunan kurumlarda görev alabilecek eğitmenleri yetiştirme görevinin kabul edilemez olduğunu kaydeden CHP’li 6 komisyon üyesinin koyduğu muhalefet şerhinde, “1981 yılında kurulan Milli Eğitim Vakfı faaliyetlerini devam ettirirken yeni bir vakfın kurulmasının altında farklı amaçlar olduğu öngörülmektedir. Vakfın yurt dışında faaliyet gösterecek olması ise yeni bir cemaat yapılanmasını akıllara getirmektedir” denildi. CHP’li üyeler, “Vakfın neredeyse tüm mütevelli heyetinin mevcut siyasi iktidar tarafından atanacak olması, vakfın siyasi iktidarın güdümünde hareket edeceğinin en önemli göstergesidir” denildi.
MEB’in yetkisi devrediliyor
Maarif Vakfı’nın okul açtığı şehirde başka bir kamu kurumunun açamayacağını hatırlatan CHP’li üyeler, bu düzenleme ile MEB’nın yurt dışındaki tüm yetkilerini bu vakfa devretmiş sayılacağını hatırlattı. CHP’li üyeler, “Tasarının bu haliyle yasalaşması halinde Anayasanın 173. maddesi ile koruma altına alınan, 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu da ihlal edilmiş olacaktır” dedi.
Kişiye özel düzenleme ile yapıldığını belirten üyeler, “Mütevelli Heyeti üyelerinin 72 yaşına kadar görev yapması kabul edilemez. Bu yaklaşımla 30 yaşında atanan bir kişi, 42 yıl görev yapacaktır” ifadelerini kullandı. MHP Ankara Milletvekili Zuhal Topçu ise yazdığı muhalefet şerhinde, “Saatler süren görüşmeler sonucunda böyle önemli bir yasa tasarısı parmak demokrasisi ile geçirilmiştir. Bu yasaya karşı güvenilirlik noktasında sorunlar oluşacaktır” dedi.
***
Vakıf neler getirecek?
1- Yurt dışındaki kamuya ait varlıklar Bakanlar Kurulu kararıyla, bedelsiz olarak vakfa devredebilecek.
2- Vakıf, kendi eğitmenini kendisi yetiştirecek.
3-Vakfın okul açtığı şehirde, başka bir kamu kurumu okul yurt açamayacak
4-Yurt dışındaki diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait tüm eğitim birimleri kapatılacak.
5-Kuruluş için harcanacak 1 milyon lira, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden hemen vakfa aktarılacak.
6-Yönetim, iktidarın atadığı kişilerden oluşacak. Görevlilerin ücreti de mütevelli heyeti tarafından belirlenecek.
***
4+4+4 yerine 3+3+3+4 geliyor!
Kısa bir süre önce hayata geçirilen 4+4+4 eğitim sistemi yerine 3+3+3+4 eğitim sisteminin getirileceği iddia ediliyor. Yeni sisteme göre, ilk bölüm 0+1+2, ardından 3 yıl ilkokul, 3 yıl ortaokul ve 4 yıl lise öğrenimi olacak. Hazırlığı yapılan yeni sistemde, okula başlama yaşının 4’e indirilerek, Osmanlı dönemindeki subyan mektepleri sisteminin geri getirileceği iddia ediliyor. Planlanan yeni sisteme göre, çocukların bu dönemdeki eğitimi özel girişimcilere bırakılacak, eğitimi de, yetiştirilecek eğitimciler verecek. Bununla birlikte, bu alanda çok sayıda vakıf ve derneğin bu alanda faaliyet göstermesi, dini vakıf ve derneklerin bu bölümlere yönelmesi bekleniyor. Ayrıca, ana okullarının da kaldırılacağı belirtiliyor. Üniversitelerde de özel düzenlemeler yapılarak okul öncesi eğitim bölümleri kapatılarak yerine Erken Çocukluk Eğitim ve Araştırma Enstitüsü kurulacak.
***
Bakanlığın görevleri gerici vakıflara devrediliyor
1981’de kurulmuş olan Milli Eğitim Vakfı hali hazırda faaliyetlerini devam ettirmekteyken, benzer nitelikte ve daha üst yetki donanımına sahip yeni bir vakfın kurulmasının altında farklı amaçlar var. Maarif Vakfı’nı kurarak, MEB adeta kendi paralel örgütünü yasal zeminde oluşturacak, yetki devrini sağlayacaktır. Bugün bazı vakıf ve dernekler Milli Eğitim Bakanlığı’nın politikasını belirler hale geldi. Eğitimin planlanması başta TÜRGEV olmak üzere, İlim Yayma Cemiyeti, ÖNDER, Zehra Vakfı, Ensar ve Birlik vakıflarının güdümüne ve yönlendirmelerine bırakıldı. Bu vakıflar adeta alternatif kurumlar haline geldiler.
Maarif Vakfı yasası ile devlet eliyle “MAARİF VAKFI” adında bir eğitim vakfının kurulması devletin kendi eliyle bir bakanlığının görev ve yetkilerini devretmesi anlamına gelmektedir. Vakfın kendi eğitmenlerini yetiştirecek olması MEB’nın yetki devrine yasal kılıf anlamına gelmektedir. Vakıf ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın faaliyetleri kısıtlanacak, vakıf bu görevleri kendi üzerine alacaktır.
Ülke genelinde, son yıllarda vakıfların eğitim sistemi üzerindeki etkileri, kaçak eğitim kurumları ve yurtları, vakıflara ait yurtlarda yaşanan cinsel istismar vakaları, laik eğitim karşıtı eylem ve etkinlikler, bilimsel çağdaş eğitim normlarından uzaklaşmaları, izinsiz olarak açtıkları merdiven altı okul öncesi eğitim kurumları ve bu kurumlara yönetici ve eğitici olarak atanan kişilerin niteliksizliği göz önüne alındığında “Maarif Vakfı” ile tüm bu gayri yasal uygulamalara yasal kılıf getirilmeye çalıştığı açıkça görülmektedir.
birgun