ÇMO raporu: İstanbul’un akciğerleri tahrip edildi, şehrin su kaynakları yok olma tehlikesinde

Tüm itirazlara rağmen inşa edilen 3. Köprü’nün İstanbul’un doğasına, su kaynaklarına ve yaban hayatına vereceği zarar ortaya çıkan görüntülerle bir kez daha belgelendi. ÇMO raporuna göre de köprü İstanbul’a telafisi olmayan zararlar verecek

Başbakan Binali Yıldırım önceki gün, 3. Boğaz Köprüsü’nün 26 Ağustos’ta açılacağını söyledi. Günlük gelirinin en az 405 bin dolar (1.1 milyon TL) olacağı açıklanan köprü ve bağlantı yollarının yayınlanan son görüntüleri, doğaya verilen tahribatı bir kez daha gözler önüne serdi.

Avrupa Yakası’nda 1416 hektar, Anadolu Yakası’nda 1126 hektar olmak üzere toplam 2542 hektarlık ormanlık alan üzerine inşa edilen ve binlerce ağacın kesildiği köprü geri dönüşü olmayan yıkımlara yol açarken, yaşam savunucularının itirazları bir kez daha haklı çıktı.

Köprünün zararları şöyle:

İstanbul susuz kalacak

Köprünün bağlantı yollarının büyük bir kısmının İstanbul’un önemli içme suyu kaynaklarından olan, Ömerli, Elmalı, Darlık, Alibeyköy, Büyükçekmece, Sazlıdere ve Terkos havzalarında kalması, şehrin su kaynaklarını büyük bir yok olma tehlikesine sokuyor.

İSKİ İçme Suyu Havzaları Yönetmeliği’nde geçen “dere ve su havzalarındaki mutlak koruma alanlarında idare tarafından yapılacak veya yaptırılacak arıtma tesisleri hariç, hangi maksatla olursa olsun hiçbir şekilde yapı yapılamaz” maddesi düşünüldüğünde ise 3. köprü projesinin yönetmeliğe aykırı olduğu da gözler önüne seriliyor.

Şehrin akciğeri ormanlar tahrip edildi

Proje kapsamında, ‘İstanbul’un akciğerleri’ olarak tarif edilen ve şehrin karbon yutak alanları olan Kuzey Ormanları’ndan binlerce ağaç kesilmesi sonucunda, İstanbul’un hava kirliliğinin de artması bekleniyor. Kesilen ağaçlar ile orman alanlarının havadaki zehirli karbon çekimi azalacak bunun yanında artan araç trafiğiyle beraber de egzoz dumanları artacak. Hakim rüzgar yönünün kuzey olduğu İstanbul’un havasında oluşan karbon, kuzey ormanlarının tahrip edilmesi sonucunda da seyreltilemeyecek. Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şube Sekreteri Cevahir Efe Akçelik geçen kış yaşanan hava kirliliğinin sebeplerinden birinin, Kuzey Ormanları’na verilen bu tahribat olduğunu ifade ediyor.

Doğaya verilen bu zarar sonucunda, İstanbul’un sıcaklık değerlerinde de artışlar bekleniyor. Sıcaklığın mevsim normallerinin üzerine çıkmasıyla sonuçlanacak olan bu ısı artışları, barajlardaki su seviyelerinde ise kritik düşüşlere yol açacak.

Köprü kendi trafiğini yaratacak

İstanbul trafiğini azaltmak amacıyla yapılan 3. Köprü uzmanlara göre, kentleşmenin ve yerleşim alanlarının 3. Köprü güzergâhı ve bağlantı yollarına kayması sonucu kendi trafiğini yaratacak. Buna bağlı olarak, egzoz salınımlarının artması ve yeni yol ile bina yapılaşmalarının çoğalması doğal alan tahribatının da artarak devam edeceği anlamına geliyor.

Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şubesi’nin verilerine göre, benzer sebeplerle inşa edilen 2. Boğaz Köprüsü yapıldıktan sonra boğazdan geçen taşıt sayısı % 1180 artarken, yolcu sayısındaki artış sadece % 170 olarak ifade ediliyor. Benzer bir tablonun ilk köprüde de yaşanmış olması, ne kadar köprü yapılırsa yapılsın artan değerin, köprüden geçen insanların değil araçların sayısı olduğunu tekrar gösteriyor.

Gürültü ve hava kirliliği

En büyük doğal alan tahribatlarından birini ise şüphesiz, kuzey ormanları ve çevresindeki yaban hayat alacak. Yollar, doğrudan yaban hayvanlarının yaşam alanlarını parçalayarak, hayvan türlerinin İstanbul’un kuzeyindeki yayılış alanlarını sınırlayarak değiştirecek. Yoğun trafik gürültüsü ve egzoz salımı bu bölgelerde yaşayan canlıların yaşam alanlarını terk etmesine de neden olacak.

Yangın riski büyük

Orman içlerinden geçecek olan yeni karayollarının, yangın riskini de beraberinde getirdiği, kesilmeyen ağaçların da yanma tehlikesinde olduğu da karşılaşılan çevre sorunlarından bir diğeri.

Orman niteliği değiştirilecek

Başka bir büyük tehlike ise, tüm bu farklı kullanım ve yapılaşmanın artması sonucunda, ormanlık alanların kalan bazı kısımlarının “orman niteliğini yitirdiği” bahanesiyle orman sınırları dışına çıkarılması söylemlerinin açığa çıkması. Anadolu Yakası’nda, TEM Otoyolu’nun geçtiği bölgede, orman niteliğini yitirdiği gerekçesiyle 11.856 hektar alanın, orman sınırları dışına çıkarılmış olması bu tehlikeyi arttırıyor.

***