Hep Siperdeydik
1968’de ilk isyan liselilerden geldi. Ocak ayında Mersin’de 5000 liseli sağnak yağmura rağmen orta öğretimde sınıf geçme yönetmeliğinin geri çekilmesi için yürüdü. İsyanlar birkaç gün içerisinde Adana, Eskişehir, Mersin ve İstanbul’a sıçradı. İstanbul’da öğrenciler Taksim Anıtına Ata’ya şikayet çelengi bıraktılar. Eylemler kazanımla sonuçlandı. Milli Eğitim Bakanlığı öğrencilerin taleplerini kabul etmek zorunda kaldı.
Şifreleme skandalı yaşandığı zaman tüm Türkiye’de kitlesel liseli yürüyüşleri düzenlendi. Şifreleri dağıtan FEM dershaneleri basıldı.
Milli Eğitim Kurultayları’nda “bu kadar da olmaz” dedirten tartışmalar yapıldı. Karma eğitimin yasaklanması bile gündemlerindeydi. Liseliler, bu kurultaya karşı kendi kurultaylarını toplayarak çağ dışı eğitim modellerini reddettiler.
Talim Tarbiye Kurulu, Atatürksüz tarih kitabı taslağını hazırladığı zaman Türkiye çapında ‘Atatürk’ü Sildirmeyeceğiz’ kampanyaları başlattılar. 19 Mayıs’ta binlerce liseli, ‘Atatürk’ü Sildirmeyiz’ pankartı arkasında yürüdü.
Gençlik Kara Kuvvetleri Ezecek Demir Pençedir
2015’in Ekim ayında Okullarda yönetici kıyımı yaşandı. Yeni yöneticiler birikimli ve deneyimli olmadıkları için yalnızca öğrencilere değil, öğretmenlere de baskı uyguladılar. Yönetici olmanın tek özelliği hükümete yandaş olan, sözüm ona sendika üyeliği esas alındı. Yeni gelen müdür ve yöneticiler gericiliğin temsilcisi oldular.
Karşı siper, “Atatürk devrimlerini benimsemiş nesillerin yetiştirilmesi”ni milli eğitimden kaldırdı. TEOG sistemi kullanılarak binlerce liseli zorla İmam Hatip Liseleri’ne gönderildi. Türbanı anaokulu öğrencilerine dayattılar. Karma eğitimi,o tartışma açarak milli eğitim anlayışından koparmaya çalıştılar. Yol gösterici olarak bilimi reddettiler. Ne kadar uğraşsalar da kendilerine biat eden ümmet toplumunu yaratamadılar. Yaratamadıklarını bugün bir kez daha gördük. Karşılarında, gücünü tarihinden alan, umudunu ve neşesini mücadelesine katarak büyüyen gülüşleriyle, gericiliğin her çıktığı yerde yumruk olup tepesinde patlayan liseli gençler var. Okuluna, ülkesine ve arkadaşlarına sahip çıkan, umut dolu liseli gençler var. Hayatı yaşayan, her şeye rağmen üreten, paylaşan, sorgulayan ve geleceğini çizen liseli gençler var.
Siperdeki Liselilerin Talepleri
O liselilerin özlemler var; ezberci eğitimler yerine zekâya, yaşa ve fikre dayanan sistemlerin getirilmesi, ders makinası öğretmen yerini öğrencilere kendini sevdirebilen; eli sert diye değil, sevildiği için saygı gösterilen öğretmenlerin almasıdır. Öğrencilerin yeteneklerini keşfedeceği meslek liselerinin koşullarının iyileştirilmesidir. En acil ihtiyaçları mescitler değil, laboratuvarlardır. Sınav sisteminin; arkadaşlarının başarısızlığından mutluluk duyan sınav merkezli değil, geleceğe yön veren eğitim merkezli olmasıdır. Yol göstericilerin, gerici uygulamalar yerine bilim olmasıdır. İşte bu talepler liselileri ayağa kaldırmıştır.
Gelecek Biziz
Bizler, liselerde gericiliğe karşı amansız mücadelemizi sürdürürken, vatanımız ve geleceğimiz için de mücadele ediyoruz. “Liselerde gericiliğe geçit vermeyeceğiz.” ortak bildirimize imza veren 365 lise, gücümüzün birliğimizden geldiğini gösterdiler. Robert Koleji ile Keçiborlu Anadolu İmam Hatip Lisesi’ni birleştiren eylemlerimizin ortak paydası ve sırtımızı yasladığımız yegâne kuvvet, Atatürk ve Cumhuriyet değerlerimizdir. Geleceği kurma iradesidir. Bu iradeyi ortaya koyan İstanbul Erkek Lisesi, Galatasaray Lisesi, Vefa Lisesi, Cağaloğlu Anadolu Lisesi, Beyoğlu Anadolu Lisesi ve bu değerlere sahip çıkan tüm diğer liseleri selamlıyoruz. Zaferler ancak birlik olduğumuz zaman kazanılacaktır.
Geleceğimize yön vermek bizlerin elindedir. Her lisede birlikte hareket edecek, en büyük akıl olan ortak aklı çalıştırarak birlikte çözümler üreteceğiz. Geleceğimizi onların eline bırakmayacağız. Dosta düşmana ilan ediyoruz: Atatürk gençliği karanlıkları ışıklara boğacak! Vatan bildiğimiz liseleri savunacağız. Liselerde gericiliğe geçit vermeyeceğiz!
Türkiye Liseliler Birliği Genel Başkanı
talebe.org