İsrail Enerji Bakanı Steinitz, Mart ayında Erdoğan ile normalleşme ve Ortadoğu konusunda yaklaşık yarım saat görüştüğünü iddia etti.
İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz, geçtiğimiz Mart ayında ABD’de düzenlenen Nükleer Güvenlik Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğünü iddia etti.
Kudüs’te Reuters’a açıklama yapan Steinitz, Washington’daki zirve sırasında yapılan görüşmenin yaklaşık 30 dakika sürdüğünü söyledi. Görüşmede, Suriye krizi, İran’ın Suriye’deki varlığı, terör ve doğalgaz konularının ele alındığını savundu.
Steinitz, görüşmenin çok iyi bir atmosferde geçtiğini savunarak başka bir şey söylemek istemediğini kaydetti.
İsrailli bakan, Türkiye ile yeniden diplomatik ilişkilerin kurulmasının en büyük destekçileri arasında olduğunu söyledi.
Reuters’a açıklama yaptığı belirtilen üst düzey bir Türk yetkili ise böyle bir görüşmenin gerçekleştiğinden haberdar olmadığını söyledi. Türk yetkili, bir cumhurbaşkanının bir bakanla görüşmesinin teamül dışı olduğunu ifade etti.(Dünya Bülteni).
Haber işte böyle…
İsrail Bakan ERDOĞAN’LA GÖRÜŞTÜM diyor ama bizimkilerden bir açıklama yok…
Bu da akla Erdoğan’ın “İsrail’e ihtiyacımız var” açıklamasını getiriyor… Zatn İsrail de “yakında anlaşacağız” açıklmasını yapmıştı..
Durum bu ama şimdi AKP “VAN MİNİT” sloganıyla nasıl oy toplayacak!
BİLGİ İÇİN:
İsrail-Türkiye İlişkilerinin kısa geçmişi şöyle:
Türkiye, 14 Mayıs 1948’te kurulan İsrail Devleti’ni ilk tanıyan devletler arasında (28 Mart 1949) yer almış, İsrail’le de karşılıklı çıkarlar temelinde ikili ilişkiler tesis etmiştir. Fakat İsrail’in bölgede yarattığı huzursuzluk ve Filistin’le olan ilişkileri ile Akp politikası yüzünden iki ülke arasındaki ilişkiler çıkmaza girmiştir.
1990 ve 2000’lerin başında Türkiye ve İsrail askeri, stratejik ve diplomatik açıdan işbirliği içindeydi. Türk hükümetinin 2008-2009 İsrail-Gazze savaşını kınamasıyla birlikte, iki ülke arasındaki ilişkiler gerilmiştir.
Türkiye İsrail’in Gazze şeridi politikasını “devlet destekli terörizm” olarak tanımlamıştır.
11 Ekim 2009 tarihinde Türkiye, İsrail, ABD ve İtalya’nın içinde bulunduğu bir hava egzersizi gerçekleşecekti. Ama Türkiye, İsrail’e “Anadolu Kartalı” askeri tatbikatını yasaklamıştır.
Ekim 2009’da Türkiye’nin Anadolu Kartalı egzersizinden İsrail’i men etmesi sonrasında, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Türkiye’nin arabulucu olmasına karşı çıkmış ve “Türkiye, Suriye ve İsrail arasında dürüst bir arabulucu olamaz” demiştir.
2009’da Dünya Ekonomik Forumuna katılan dönemin Başbakanı Erdoğan’ın yaşadığı “one minutes” krizi sonrası ilişkiler kopma noktasına gelmiştir.
Bir yıl sonra ise İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon Türkiye’de yayınlanan “Kurtlar Vadisi” isimli bir televizyon dizisinde MOSSAD ajanlarının çocuk kaçakçısı olarak gösterilmesine tepki göstermek için Türkiye’nin o dönemki Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol’u görüşme sırasında kendisininkinden daha alçak bir koltuğa oturtarak yeni bir siyasi krize davetiye çıkarmıştır.
Siyasi tarihe ‘Alçak Koltuk Krizi’ olarak geçen bu diplomatik skandal, Türkiye ve İsrail arasında zaten azalmış olan karşılıklı güveni yok olma noktasına getirmiştir.
Ancak İsrail-Türkiye ilişkilerini tamamen kopartan olay, 201 Mayıs’ında Gazze Şeridi’nde abluka altında yaşayan Filistinli sivillere yardım götüren Mavi Marmara isimli geminin uluslararası sularda İsrail silahlı kuvvetleri tarafından durdurulması ve biri Türkiye kökenli ABD, sekizi Türkiye vatandaşı olmak üzere dokuz kişinin öldürülmesi olmuştur. Filoda Türklerin dışında Almanya, Amerika, Arap ülkeleri ve İngiltere vatandaşları da bulunuyordu. Yapılan saldırı sonucunda pek çok aktivist ve İsrail askeri de yaralanmıştır.
Olayın ardından İstanbul Cumhuriyet Savcılığınca soruşturma başlatılmış ve olay tarihinde “İsrail Genelkurmay Başkanı olan Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin, Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi” hakkında hazırlanan iddianame İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiş iddianame oy birliğiyle kabul edilmiştir.
İsmi geçen komutanların Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye teşebbüs suçuna azmettirmek, silahla yaralama suçuna azmettirmek, kemik kırığına neden olacak şekilde yaralamaya azmettirmek, yaralama suçuna azmettirmek, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak suçuna azmettirmek, haberleşmenin engellenmesine azmettirmek, Eziyet suçuna azmettirmek, Yağma suçuna azmettirmek, ve ‘mala zarar vermeye azmettirmek suçlarından da toplam 8 bin 578 ile 18 bin 32’şer yıl arasında yakalandıkları yerde hapis cezasına çarptırılmaları öngörülmüştür.
Bu tarihten sonra iki ülke liderleri arasında sürekli sert söylemler yaşansa da ticari ve diplomatik ilişkiler arka planda kesintisiz devam etmiştir.
Son dönemde ise normalleşme sürecine girilerek görüşmeler sürdürülmektedir.
BİLGETÜRK