Akdeniz Bölgesi, özellikle de Antalya, Türkiye’nin hem orman varlığı en fazla olan bölgesi, hem de Türkiye’nin en sıcak bölgesidir. Ancak son günlerde üst üste yaşadığımız orman yangınları bizleri ürkütmektedir ve de konunun üzerinde daha da fazla düşündürtmektedir.
Reklam alanıGeçmiş yıllarda buna benzer çok büyük orman yangınları yaşanmış ve her defasında yangın her nedenle çıkmış olursa olsun, yangın söndürmede hep sıkıntı ve eksikliklerle karşılaşılmış; üstüne üstlük rüzgar da yangını yayan bir büyük etkenler olmuştur.
Son yıllarda Kumluca’da meydana gelen ve şüpheli hale gelen orman yangınları bu sene yine kendisini büyük bir yangınla tekrar göstermiştir. Orman Genel Müdürlüğü yetkililerinin her zaman yaptığı gibi kamuoyunu yanlış bilgilendirme amacına dayalı olarak, bu orman yangınında da yanan alanı 100-200 hektar mertebelerinde dillendirerek bir kez daha yangını küçük göstermeye çabalamaktadır. Açıklamalarında gerçek rakamın daha sonra açıklanacağı ifade edilmektedir. Aslında alan bellidir. Ama başarısızlığın ve kamuoyunun dikkatini çekmemek için rakamı dillendirmemektedirler. Halbuki buradaki şu ana kadar yanan alan, resmi ağızlar tarafından açıklanan rakamların belki de 10 katı kadardır. Göründüğü kadarıyla yangının gelişimi bu rakamları da aşacağını bizlere göstermektedir. Onlarca ev yanmış, insanlarımız zarar görmüş, hiç bir günahı olmayan yaban hayvanlarımız yangınlarla hayatlarını kaybetmiş, onlarca belki de yüzlerce yılda oluşan orman ekosistemlerimiz ve koruma altındaki çok değerli milli park alanlarımız OGM tarafından yapılan sistematik hatalar sonucunda yok olmuştur. Bu yangın ülkemizin en yoğun şekilde yaşadığı iklim değişikliği ve küresel ısınmaya çok daha fazla etki ederek mevcut sera etkisini daha da artıracak, bu yaz, Antaya’nın zor geçecek yazını adeta cehenneme çevirecektir.
OGM yetkilileri bundan yaklaşık olarak 2 yıl önce başlattıkları rotasyon adı verilen ve kendisi gibi düşünmeyen uzman teknik elemanlarını sürgün etmek kaydı ile başka alanlara göndermiştir. Biz dernek olarak bu konuya olan itirazlarımızı defalarca basın açıklamaları yoluyla kamuoyuyla paylaşmıştık. O günden bugüne liyakatin tamamen ortadan kaldırıldığı ve konu uzmanlarının yangın tehlikesinin en yüksek olduğu Antalya ilinden uzaklaştırmaları sonucunda göreve getirilen orman yangınları konusunda uzman olmayan kişilerin üst düzey göreve getirilmesi bu tür büyük yangınların önünü açmıştır. OGM yürüttüğü politikalarla geç ve hatalı müdahaleler sonucu neden olduğu büyük orman yangınları ile Antalya ilinde yaşayan vatandaşlarımıza bugün ve gelecekte cehennem sıcağını yaşatmaktadır.
Bölgede yaptığımız incelemede ortaya çıkan gerçekler şunlardır:
1-Halk yangının elektrik tellerinden kaynaklandığını açıklamaktadır ve başka hiçbir nedeni asla kabul etmeyeceklerinin altını çizmektedirler. Yangının sera atıklarından değil elektirik tellerinden çıktığını ısrarla dile getirmektedir.
Elektrik tellerindeki problemlerin giderilmesi için kurumlara defalarca dilekçe verdiklerini ancak dikkate alınmadığını belirtmişlerdir.
Her yıl yaz aylarında ve de hep aynı yerde sürekli yangın çıktığını ve bu problemin ısrarla giderilmediğini dile getirmişlerdir.
2-Geçmişte yangınların çıkış sebebi olarak “insan kaynaklı” açıklaması yapılmaktaydı. En son OGM yaptığı açıklamada bu rakam %92 olarak açıklanmıştı.
Bu kez bu neden “devlet kaynaklıdır”. Devlet, halkın dilekçelerle belirttiği problemlerin giderilmesini sağlamamıştır.
3-Türkiye iklim değişikliğinde en önemli karbon yutağı ormanları korumayarak, hem iklimin değişimine daha fazla neden olmakta, hem de yangınlar sonucu ortaya çıkan duman ve yangının ısısı ile iklim değişikliğini gittikçe artan bir şekilde tetiklemektedir.
4- Antalya büyük orman yangınlarında adeta rekor kırmaktadır:
Son en büyük 3 orman yangını Antalya’da yaşanmıştır
a-Manavgat yangını 5 gün sürmüş 2 insan ölmüş ve evler yanmıştır
b-Adrasan yangını 2 gün sürmüş ve işyerleri yanmıştır
c- Kumluca yangını 4. günündedir ve onlarca ev yanmıştır.
5- Halk Kumluca’da yangının söndürülmesinde ciddi organizasyon bozukluğu olduğunu dile getirmektedir. Yeterli su havuzlarının olmaması, yolların yeterli olmaması vb.
OGM’nin yangına karşı yeterli müdahale önlemlerin almadığını dile getirmektedir.
6- Antalya’da son bir ay içinde yaşanan orman yangınları ayrı bir önem taşımaktadır
İlk yangın Lara ormanlarında bir anda 5 ayrı yerde çıkması dikkat çekiciyken, arkasından Belek’in yatırımlara olanak sağlayacak şekilde yanması dikkat çekicidir.
7-Bu iktidar döneminde orman yangınlarında artış vardır. (2012 yılına göre 2013 yılında %50 oranında orman yangınları sayısında artış olmuştur.)
Bizler bölgede zarar gören yurttaşlarımıza geçmiş olsun diyoruz ve Antalya’nın doğasına sahip çıkan doğaseverler olarak, Orman idaresinin politikalarını ve gösterdikleri başarısızlık sonucu yok olan ormanlarımız adına bu durumu protesto ediyoruz.
