Uğur Dündar / sözcü
Dünyaca saygın toplumbilimci-yazar Prof. Dr. Emre Kongar, geçen hafta Cumhuriyet’teki köşesinde çok çarpıcı bir analiz yayımladı.
“CHP: DEMOKRASİ İÇİN DİREN” başlıklı yazısında, AKP’nin demokrasi adı altında sergilediği acımasız baskılar ve hukuksuzlukları tek tek anlatan değerli bilim insanı, son bölümde CHP’ye şu çağrıyı yaptı:
“CHP: Sen demokrasi için, Çok Partili Rejimi kurmuş, elindeki iktidarı muhalefete ikram etmiş partisin…
Demokrasiyi korumak için diren!
Nasıl direneceğini sana ben öğretecek değilim…
Yoksa benim olduğum sandalyede sen, senin olduğun sandalyede ben oturuyor olurduk!
Seni demokrasiyi koruyup kollayasın diye seçtik, yetki verdik:
Görevini yap!..”
* * *
Çok beğenilen, sosyal medyada da çok paylaşılan yazıdan ben Halk Arenası’nda, ilkeli ve cesur meslektaşım Ayşenur Arslan da Medya Mahallesi programında geniş biçimde söz ettik. Prof. Kongar aynı gün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun kendisini arayıp, CHP’nin direnmeye kararlı olduğunu söylediğini açıkladı.
* * *
Emre Hoca dünkü köşe yazısında bu kez tüm topluma bir çağrıda bulundu. Benim tarihi bir manifesto olarak gördüğüm “DEMOKRASİ İÇİN… DEMOKRATİK OLARAK… DİRENECEKSİN” başlıklı yazısında, yurttaşlara şöyle seslendi:
Barışçı bildiri yayımlayacaksın…
Terör örgütü destekçiliğinden hapse atacaklar.
Barışçı gösteri düzenleyeceksin…
Üzerine zehirli gaz sıkıp gözaltına alacaklar.
Sokakta dans edeceksin…
Copla ve göz yaşartıcı gazla saldıracaklar.
Haber yapacaksın…
Devletin sırlarını açıklamaktan hapse gireceksin.
Eleştiri yapacaksın…
Hakaretten ceza verecekler.
Özgürlük isteyen pankart açacaksın…
Terör örgütü destekçiliğinden ceza verecekler.
Bedenine, cinsel tercihlerine sahip çıkacaksın…
Sapık diyecekler.
Hırsızlıkları, yolsuzlukları, rüşvetleri görecek, saptayacak, fezlekeye bağlayacaksın…
Sürüleceksin, meslekten atılacaksın, hapse gireceksin.
AMA DİRENECEKSİN!..
* * *
DİRENECEKSİN:
Evleri basacaklar…
Okulları üniversiteleri basacaklar…
İşyerlerini, bankaları basacaklar…
Gazeteleri, televizyonları basacaklar…
Seni, babanı, anneni, kardeşini, karını, kocanı, oğlunu, kızını, kelepçeleyip götürecekler…
Dövecekler, sövecekler, hatta öldürecekler…
Üstüne üstlük direndin diye ceza da verecekler!
AMA DİRENECEKSİN!..
* * *
DİRENECEKSİN!
Önce içteki ve dıştaki teröre müsamaha gösterip onları güçlendirecek, sonra sayısız şehit verecekler:
Protesto edeceksin, sesin duyulmayacak…
Kimi zaman sadece etnik kökeninden, yaşadığın coğrafyadan dolayı cezalandırılacaksın…
Yapılan haksızlıklar hukuksuzluklar, medyada yer almayacak…
Adalet seni korumayacak…
Hakkını, hukukunu kimse savunmayacak; savunma cesaretini gösterenler de seninle aynı biçimde suçlanacak ve cezalandırılacak…
AMA DİRENECEKSİN!..
* * *
DİRENECEKSİN:
Kişiliğini koruyarak direneceksin…
Haysiyetini koruyarak direneceksin…
Namusunu koruyarak direneceksin…
Dürüstlüğünü koruyarak direneceksin..
* * *
BOYUN EĞMEYEREK DİRENECEKSİN:
Kimi zaman konuşarak, kimi zaman susarak…
Kimi zaman yürüyerek, kimi zaman durarak…
Kimi zaman gülerek, kimi zaman
ağlayarak…
Kimi zaman tek başına, kimi zaman grupla…
Kimi zaman bir siyasal parti, bir STK, bir sendika içinde, kimi zaman bağımsız ve bağlantısız olarak…
DEMOKRASİ İÇİN DEMOKRATİK OLARAK DEMOKRATİK HAKLARINI KULLANARAK DİRENECEKSİN!..”
* * *
Eğer Cumhuriyet’e kurulan tuzakların boşa çıkmasını, laik, demokratik ve çağdaş bir ülkede yaşamamızı istiyorsanız,“Kurtuluş Manifesto”sunu ulaşabildiğiniz herkese iletip paylaşın. Demokrasiye inanmış her birey için demokratik rejimi savunmanın kaçınılmaz bir sorumluluk ve görev olduğu bilinciyle, anayasal haklarınızı kullanmaktan çekinmeyin.
Kısacası demokrasi için, hukukun üstünlüğü için direnin!..
görsel: blog.milliyet.com.tr
