30 haziran tarihli gazetelerde iki başlık (bkz. Haberler):
-AVUSTURYA BAŞBAKANI: TÜRKİYE AB’YE GİRERSE, BİZ ÇIKARIZ
-AB ile 33’üncü fasıl açıldı
Avusturya diyor ki, “Türkiye Ab’ne üye olursa, biz çıkarız”.
İngiltere’de yapılan referandumda “Türkler AB’ne girebilir, biz onlarla aynı yerde olmamalıyız” diye propaganda yapıldı. Ayrılmak isteyenler bu başlığı kullandı. Ve de %52 oy aldı. (Oylama sonucuna da güveniyoruz.)
Yabancı gazetelerde Türkiye ve ülkemiz yöneticileri için karikatürler yayınlanıyor. Bir ülke için daha onur kırıcı bir şey olamayacağını düşündürtecek kadar kötü karikatürler bunlar.
Biz, Türk halkı, Türkiye Cumhuriyeti, olarak bu davranışlara maruz kalmamalıyız.
Biz, Türk olmaktan gurur duyan, şerefli bir geçmişi olan, bir çok ulusun saygıyla baktığı bir ülkeyiz.
Biz, bu onur kırıcı davranışlara, muhatap olmak istemiyoruz.
Avrupa Birliği, açık ve seçik olarak, bize karşı küçümseyen, dışlayıcı, alaycı bir tutum sergiliyorsa, aramıza mesafe koymak zamanı gelmiştir.
Gümrük Birliği gözden geçirilmeli ve üyelik müzakereleri dondurulmalıdır.
Her iki taraf da kendine çeki düzen vermelidir. Eşit bir yaklaşım oluşabilirse devam etmeli, aksi taktirde bu maceraya bir son vermelidir.
Bugüne kadar bu uyum çabalarının ülkemize getirisi nedir, götürüsü nedir, net olarak ortaya konmalıdır.
Avrupa Birliği ile aynı gemiye bineceğiz diye kanunlarla oynanması sonucu, bu ülke kendi insanının anladığı ceza kavramından uzaklaşmış, toplum ahlaki erozyona uğramış ve ülkede her yer suç mahalline dönmüştür.
Yine Avrupa Birliği ile tek taraflı işleyen Gümrük Birliği Anlaşması sonucu tarım ve hayvancılık son nefesini vermiştir (can çekişiyor bile diyemeyeceğimiz bir noktadayız).
Bu nedenlerle “AB ile 33. fasıl açıldı” haberi, bizde ne güven, ne de sevinç hissi oluşturmamıştır.
Kısa süre önce “Türkiye 3000 yılından önce üye olamaz” diyen de sanırız İngiltere başbakanıydı.
Geçen yazımızda da belirttiğimiz gibi, İngiltere’deki oylama ile hazır Avrupa Birliği’nde taşlar yerinden oynamışken, biz de onur ve ülkemizi kurtarmak için yeni stratejilere geçiş yapmalıyız.
Çok geç olmadan!
Anadolu ve Rumeli Medya