Gazi Mahallesi’ndeki taş ocakları ve bir yıl önce kurulan beton santrali, mahalle halkının sağlığını olumsuz etkiliyor.
Gazi Mahallesi’ndeki taş ocakları ve bir yıl önce kurulan beton santrali, mahalle halkının sağlığını olumsuz etkiliyor. Taş ocaklarının, kentin su ihtiyacını karşılayan Alibeyköy Barajı tabanının çimentoyla dolmasına neden olduğu için tüm İstanbulluların sağlığını tehdit ediyor. Mahalle halkının taş ocaklarına karşı başlattığı hukuki mücadele ise sürüyor.
Taş ocağının hemen yanında 25 yıldır ikamet eden 65 yaşındaki Zekiye Yeşilpınar, yıllardır verdiği mücadelede defalarca şikâyet dilekçesi verdiğini ancak tüm çabalarının sonuçsuz kaldığını belirtti.
Taş ocağından yayılan tozlar nedeniyle astım hastalığına yakalandığını iddia eden Yeşilpınar, “Astımım var. Göz ve baş ağrısı sürekli var zaten sesten ve tozdan dolayı. Çamaşırlarımızı bile seremiyoruz. Olduğu gibi toza mikroba bulanıyor” diye belirtti.
Taş ocakları ve beton santrallerine karşı yasal mücadeleyi bir yıl önce başlattıklarını ifade eden Sultangazi Kent Savunucularından Ruhi Kara (40), defalarca başvurdukları belediye yetkililerinin her defasında karşılarına polisleri çıkarttığını söyledi. Yetkili hiçbir birimden olumlu bir dönüş alamadıklarını ifade eden Kara, son çareyi mahkemede bulduklarını ve İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi’ne taş ocaklarının kapatılması içi dava açtıklarını kaydetti.
“Eğer bu ülkede biraz hukuk kaldıysa, halkın yaşamını tehdit eden bu taş ocaklarını ve beton santrallerini kaldırırlar buradan” diyen Kara, İstanbul’un içme suyunu karşılayan Alibeyköy Barajı’nın da taş ocaklarının bitişiğinde olmasının dolayı barajın tabanının çimentoyla dolduğunu ve bu yüzden de tüm İstanbulluların sağlığının tehlikede olduğuna dikkat çekti.
kuzeyormanları
