15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki 15 bin 200 kamu personeli açığa alınmasını değerlendiren Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, “15 bin 200 personel gerçekten büyük bir rakam. Bu son süreçte çok detaylı değerlendirme yapılmadan alel acele verilen kararlarla birçok insanın canı yakılmamalı. Buna gerçekten dikkat edilmeli. Darbe girişimi sonrasında kurunun yanında yaşın yanması gibi bir kaygımız var” dedi.
Bu nedenle bu kapsamda “eğitimciler görevden alındı” açıklamasını kaygıyla karşıladıklarını kaydeden Karaca, “Net değerlendirme yapılmalı. Hukuki süreç işlemeli” diye konuştu.
Karaca, görevden alınan Milli Eğitim personeli arasında, öğretmenler ile il milli eğitim müdürlüklerinde çalışan yönetici ve personel olduğunu düşündüklerini söyledi.
“HEM DARBEYE HEM DE CEMAATE KARŞIYIZ”
Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir ise görevden alınanlar arasında 2-3 kişinin üyeleri olduğunu belirterek, “Eğitim-İş olarak hem sivil hem de askeri darbeye, hem de cemaate karşıyız. Bunu kamuoyu biliyor. Bu kalkışmayı bahane ederek sendikaların, derneklerin susturulmasına da karşıyız. Böyle bir durumda muhalif yapıları susturmak isteyebilirler. Buna da izin vermeyeceğiz.
At iziyle it izinin karıştığı bir dönem olduğunu kaydeden Demir, “Şu anda gözaltına alınanları cemaatçi demek, darbeci demek yanlış. Bizim üyelerimiz, 15 Temmuz akşamı sosyal medya üzerinden hem siyasi iktidarı hem de cemaati eleştiren paylaşımları yüzünden görevden alındı. Paralelle ilgileri yok” dedi.
Milli eğitimde açığa alınanların da 3’te bir maaşını aldıklarını belirten Demir şöyle devam etti: “Yarın bunların büyük bir bölümü fazla uzun sürmez, göreve döner. İdari yargıya başvuracaklar. Bir de madem suçluydu neden bunları atadınız? Neden göz yumdunuz? Yoksa öbür türlü bir sindirme, göz dağı vermedir.”