anadoluverumelimedya.com

Ve Orgeneral Akar’ın yaveri itiraf etti!

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın yaveri ve darbe soruşturması kapsamında tutuklanan Piyade Yarbay Levent Türkkan, savcılık soruşturmasını çarpıcı itiraflarda bulundu. Paralel yapı üyesi olduğunu kabul eden Türkkan ifadesinin bazı bölümleri şöyle:

FAKİR BİR AİLENİN ÇOCUĞUYUM

Reklam alanı

Hulusi Akar’ın Yaveri ifadelerinde “Ben fakir bir ailenin çocuğuyum. Babam çok fakir bir çiftçiydi. Tarlamız, bağımız bahçemiz yoktu. Fethullah Gülen Cemaati ile ilk defa ortaokul döneminde tanıştım. İyi ve geleceği parlak bir öğrenciydim. Okulda matematikten 9 almışlığım yoktur.
Ortaokulda cemaatin abileriyle tanışmıştım. 5 yaşından beri Subay olmayı hayal ediyordum. Bu idealim cemaatin ekmeğine tuz biber oldu. 1989 Işıklar Askeri Lisesi’nin sınavlarına girdim. Sınavı kendi bilgilerimle kazanacağımdan emindim. Cemaatteki abilerim de emindi. Fakat yine de bana sınav olmadan önceki gece yarısı getirip soruları verdiler. Soruları Serdar Abi getirmişti. Bursa merkezde bir cemaat evinde soruları bana vermişlerdi” dedi.

İŞTE O İFADELER VE TAM METİN

EVET CEMAAT ÜYESİYİM

Paralel Yapı üyesiyim. Fetullah Gülen cemaatindenim. 1989’da Işıklar Askeri Lisesi sınavlarına girdim. Sınavdan önceki gece soruları getirip verdiler. Ve liseyi kazandım. Genelkurmay’da emir subaylığı görevine getirildikten sonra cemaat adına verilen görevleri yerine getirmeye başladım.

NECDET ÖZEL’İ DİNLEDİM

Necdet Özel Paşa’yı (Eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel) dinleme cihazıyla sürekli dinliyorduk. Cihazı Türk Telekom’da çalışan ‘Abi’ verdi. Haftada bir cihazları götürüp ‘Abi’ye veriyordum. Necdet Özel Paşa, Hulusi Akar Paşa ve Yaşar Güler Paşa döneminde dinleme yapıldı. Ben darbeyi 14 Temmuz 2016 Perşembe günü saat 10.00 sıralarında öğrendim.

2011-2015 yılları arasında Necdet Özel’in emir subay yardımcısı olarak çalışan yaver, daha sonra emir Subayı olmuş. Anlattıkları şoke edici: “Genelkurmay Başkanı Necdet Özel Paşa’yı dinleme cihazıyla sürekli dinliyordum. İki boğum parmak ucu kadar ‘radyo‘ diye tabir edilen dinleme cihazını her gün paşanın odasına herhangi bir yere koyup akşam da çıkarken alıyordum. Kendi hafızası vardı. Pili bir gün dayanıyordu. Haftada bir dolan cihazı cemaat abime götürüp veriyordum, boş olanları alıyordum.Arada sırada Genelkurmay Başkanı’nın odasına dinleme cihazı araması yapılıyordu. Doğal olarak ben bu aramaların ne zaman yapılacağını önceden bildiğim için cihazı koymuyordum. 

‘KENAN EVREN OLACAK MISIN, OLMAYACAK MISIN?’

15 Temmuz öğleden sonra Tümgeneral Mehmet Dişli’nin odasına gittim. O da cemaatçidir. Bize ‘Genelkurmay Başkanı’na sen Kenan Evren olacak mısın olmayacak mısın diye soracağım’ şeklinde beyanda bulundu. Dişli, Akar Paşa’nın teklifi kabul edeceğini düşünüyordu. Ancak Akar teklifi kabul etmedi. Kuvvet Komutanları da ikna edilemedi.

MEHMET DİŞLİ GİRİN DEDİ

15 Temmuz Cuma günü saat 20.00-21.00 arasında Genelkurmay Başkanı makamındaydı. Akar en son MİT Müsteşarı Hakan Fidan‘la görüştü. Fidan makamdan ayrıldıktan sonra Özel Kuvvetler’den 20 civarında tam teçhizatlı asker Karargâh’a girdi. Dişli de oradaydı. 5 dakika sonra Dişli çıktı bize ‘girin’ dedi.

AKAR  ‘YANLIŞ YAPIYORSUNUZ’ DİYORDU

İçeri girdiğimizde Akar Paşa bize ‘Yanlış yapıyorsunuz’ dedi. Özel Kuvvetler onu götürdü. Sürekli bize ‘Yanlış yapıyorsunuz’ diyordu.

AKAR’IN EŞİNE HABER VER  

Ben orada kaldım. Dişli Paşa beni telefonla arayarak, komutanının eşini aramam konusunda isteği olduğunu söyledi. Ben de hanımefendiyi askeri hattan aradım. Hanımefendi konuşurken gözyaşlarına boğuldu. Meclis’in bombalandığını, sivil halkın öldürüldüğünü TV’den öğrendiğimde pişman olmaya başladım. Yapılanlar katliam gibiydi.

hürriyet

About armadmin 9322 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.