Yıl 1914. Çanakkale’de savaş başlamak üzere.
Bildiğimiz gibi bu savaşın iki etabı var. Önce denizden kuvvetli bir filoyla boğazları yarma harekatı. Yani asker çıkarmadan. Sadece gemilerden boğazın iki yakasını bombalayarak. 18 martta aynı gün arka arkaya 7 gemileri batınca müttefikler geri çekiliyorlar. Kara ordusu toplamak üzere hazırlıklara başlıyorlar. Bu süreç 5 hafta sürüyor. Sonra 25 nisan 1915’te kara harekatı başlıyor ve 9 ocak 1916’da müttefiklerin sessizce geri çekilmesi ile savaş sona ermiş oluyor.
Çanakkale’de bir kara savaşı olacağı anlaşıldığı zaman Osmanlı 5. Ordu isminde bir ordu kuruyor ve başına da Alman Süvari Generali Liman von Sanders getiriliyor.
Liman von Sanders “Düşmanın nereden taaruz edeceği belli değil, bu nedenle ben birlikleri yarımadanın çevresinde bekletmeyeceğim” diyor. Bir alay (27. alay) adanın çevresini korumak için az kişilerle bazı noktalara yerleştiriliyor. İki tümen güneyde Kumkale’de, 2 tümen kuzeyde Bolayır’da bekliyor. Mustafa Kemal’in tümeni ise yedek tümen zaten.
Liman von Sanders saldırıyı aslında Bolayır’dan bekliyor. Mustafa Kemal ise “En zor nereyi savunacaksak, saldırı oradan gelecektir. Burası da Arıburnu’dur” diyor. Kimse bu lafı dikkate almıyor.
Taaruz 25 Nisan 1915 saat sabahın 5’inde Arıburnu’nda başlıyor. Binlerce kişiyle. Kıyılardaki az sayıda kişinin kısa sürede mermisi bitiyor ve geriye çekiliyorlar. Bu sırada yanında öncü birlik ile oraya gelmekte bulunan Mustafa Kemal karşılarına çıkıyor ve tarihin gidişatı o anda değişiyor.
Bu güne gelirsek.. Çok tatsız olayların içindeyiz. Karşımızdaki düşmanın artık adı da netleşiyor.
O zaman soralım: “En zor neyi, ya da nereyi savunuruz?”
Saldırı oradan gelecektir.
Anadolu ve Rumeli Medya