“Her Türk Asker Doğar”
Bir millet asker olarak neden doğar?
Bunun cevabı tarihinde gizlidir. Bilinen en eski yaşam yeri olan Orta Asya’dan beri var olma ve varoluşunu devam ettirme her bireyin asker olarak yetişmesi ile mümkündü.
Aradan geçen yüzyıllarda 16 devlet kuran Türkler, asker doğar.
Askerlik çeşitli evrimlerden geçmiştir. Asker yetiştirilen kurumlar zayıflayınca, devletler zayıflamış, bu kurumlar kuvvetlenince devletler kuvvetlenmiştir.
Ülkemiz için savaşarak değil, dalavere ile, insanları kandırarak, kendi ülkesine hain hale getirmek için bazı devlet ve kurumlar büyük bir gayret içine girmiş, bu projelerini gerçekleştirmek için 40 yıl ön hazırlık yapmışlardır.
Amaçları orduyu zayıflatmak olmuştur. Balyoz, Ergenekon, Askeri Casusluk gibi davalar hep bu güçlerin gizli saklı, kandırmacalı gayretlerinin sonucu olarak askeri gücümüze darbeler halini almıştır.
En basit bir düşünce tarzı ile, orduya asker yetiştiren kurumları kapatmak da ordunun gücünü azaltmak anlamına gelmiyor mu?
Okulları ciddi bir şekilde elinize alırsanız, başına kendini ispat etmiş askeri eğitmenleri getirirseniz, gücünüze güç katarsınız.
Bile bile bu yapıya yıllarca izin verilmesinin kurbanı askeri okullar olmamalıdır. Birileri kurban olacaksa her kademede bu olaylara izin verenler soruşturulmalıdır.
Bir ülke eski ve yerleşik kurumları ile güçlüdür.
Ülkeyi kuran ekip askeri ortaokul ve liseleri bitirip harp okullarına girmiş, her biri tam bir vatansever asker olarak yetişmiş ve ülkeyi kurtarma savaşını bu kadro başarmıştır.
Enver Paşa’nın büyük yenilgi ile sonuçlanan Balkan Harbi sonrası orduyu yeniden dizayn etmesi ve binbaşı rütbesinin üzerindeki bütün rütbeleri iptal etmesi, orduda alaylı komutan zamanını sona erdirmiştir. Yenilenen ve hepsi askeri okul mezunu olan kadrolar Çanakkale ve İstiklal Savaşlarını vererek bu cumhuriyeti kurmuşlardır.
Askeri okullarda ortaya çıkan Fetö zafiyeti, büyük bir fırsata çevrilebilir.
Fetö’nün askeri okulları hedef alması, bu okulların ülkemiz için ne kadar hayati bir yerlerinin olduğunun net bir ispatıdır. Nasıl ordudaki Fetö kurbanlarına itibar ve yerleri iade ediliyorsa, aynı şekilde askeri okullarda da itibar ve kaybedilen öğrenci ve eğitmenlerin tekrar kazanılması yoluna gidilmelidir.
Askeri okullar diğer okullara benzemez. Her ferdi asker doğan bir milletin okullarıdır.
Vatana bağlılığını ispat etmiş kuvvetli eğitmenler ile bu okullar geleceğin Türkiye’sinin en parlak evlatlarını yetiştirebilir.
Her ferdi asker doğan Türklerin askeri okullarının kapatılmasının ülkeye her hangi bir fayda getireceğini düşünmüyoruz.
Bu durumu bu ülke fertlerinin hazmedebileceklerini de düşünemiyoruz.
Problem oluşacaktır.
Anadolu ve Rumeli Medya