İnsanlar yerleşim yerlerini tarih boyunca su kenarlarında kurdular. Su insan yaşamı için hayati bir öneme sahipti çünkü.
İnsanlar bir ev yaparken neresi en uygun olur diye düşündüler. Suya yakın, hayvanları varsa, meralara yakın.
İnsanlar bir fabrika yaparken neresi en uygun olur diye düşündüler. Ham maddeler en kolay hangi bölgelerden temin edilebilir, raylı ulaşım var mı, çalışacak kişilerin temini için yakınlarda bir yerleşim bölgesi var mı diye.
İnsanlar köylerden büyükşehire gelip gecekondular yaparken de düşündüler, en uygun neresi var diye. Kendileri için en önemli konulardan biri kendi köylerinden olanların yerleştikleri yerlerdi mesela.
Yani insanlar bir şey inşa ederken düşündüler. Sadece şimdi de değil, tarih boyunca en uygun şartları düşündüler ve ona göre hareket ettiler.
İnsanlar bir askeri üs inşa ederken de düşündüler. Bir üs için en elverişli bölge neresidir diye.
Bir sürü açıdan, ama en önemlisi ülke güvenliği açısından, bu yerleri belirlediler. Ve niçin o bölgeleri seçtikleri de muhakkak proje dosyalarında yazıyor.
Eğer bir ülkenin bazı üsleri kapansın diye bir konu varsa, o üslerin, projelerde belirlenen aynı ve hatta daha fazla gerekçelerinin net olması lazım.
Yenisi inşa edilmeden eskisinin yerinden oynamaması lazım.
Nedeni de çok açık: Güvenlik. Güvenlik derken, apartman güvenliği değil, ülke güvenliği.
Bugün basında bir haber yer aldı.
Amerikalılar Münbiç’te (Suriye, Halep’in ilçesi), yani Hatay’ın hemen altında, İncirlik’e rakip olarak bir üs inşa ettiler ve burası kullanıma hazır duruma gelmek üzere diye.
bkz: www.facebook.com/dalgalan.ey.sanli.bayrak/?pnref=story
Yani adamlar bir şeyi bozmak şöyle dursun, yenisini yapıyorlar.
Eğer bu adamlar bize düşmanlık yapıyor diyorsak, düşman sınırımızın dibinde askeri üs inşa ediyor.
Yani onlar artı bir üs sahibi olacak, biz eksi bir kaç üs sahibi olacağız, doğru mu anladık?
Eğer bir üsten vazgeçilmek isteniyorsa, yerine öyle bir üs yapılmalı ki, dostun, düşmanın, dudağı uçuklasın.
Tabii ki Türk inşaat şirketleri tarafından.
Bu arada problemin ne olduğunu anlamak hayati bir önem taşıyor.
Problem üs mü, üstekiler mi?
Bir temizlik operasyonu zaten yapılıyor. Hem de görülmemiş, duyulmamış boyutlarda.
Bu temizlik hareketinin bizce başarılı olmama olasılığı yok.
O zaman, kendimize güveniyor olmamız gerekmiyor mu?
Anadolu ve Rumeli Medya
