İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, takipsizlik kararının verilen ’17 Aralık soruşturmasında’ kumpas kurulduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma sonucunda, aralarında darbe girişiminin planlayıcısı olduğu ileri sürülen Fethullah Gülen ile eski emniyet müdürlerinin de bulunduğu 67 şüpheli hakkında hazırlanan iddianameyi kabul etti.
İddianamede, Rıza Sarraf’ın ABD’de de tutuklanmasına da değinerek, “17 Aralık’ta örgütün başarısız olmasının ardından, bu başarısız girişiminin ABD üzerinden yeniden canlandırılmaya çalışıldığı, örgüt mensupları tarafından yurt dışına çıkarılan bilgi ve belgelerin ABD’de iş birliğine giren Preet Bharara isimli savcıya teslim edildiği” iddia edildi.
Habertürk’ten Veli Sarıboğa’nın haberine göre; iddianamede, 1 numaralı şüpheli olarak yer alan Gülen ile eski emniyet müdürleri Yakub Saygılı, Nazmi Ardıç, Hamza Tosun ve Yasin Topçu hakkında ”silahlı terör örgütü kurma veya yönetme”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme”, “hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, gizliliğin ihlali” suçlarından ayrı ayrı hapis cezası verilmesi talep edildi. Diğer 62 şüpheli polisin ise ”silahlı terör örgütüne üye olma”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme”, “hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, gizliliğin ihlali” suçlarından cezalandırılması istendi.
İddianamede, ‘FETÖ’nün; yargı ve emniyet teşkilatı içerisine yerleşerek, yasal hiyerarşik yapının dışındaki bir hiyerarşik yapılanmayla hareket ettiklerinin yapılan soruşturmalardan anlaşıldığı ileri sürülerek, “FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü mensuplarının; örgüt lideri Fetullah Gülen’in talimatı ile devletin tüm kılcallarına sızmakla kalmayıp kamu imkanlarını kullanarak kendilerine rakip olarak gördükleri ve hedefledikleri iktidara ulaşmak için karşılarına çıkabilecek devlet kurumlarını ve şahısları bertaraf etmek için de her türlü hile ve yöntemi acımasızca kullandıkları görülmüştür” dendi.
17 Aralık’ın, soruşturma kılıfında bir darbe girişimi olduğu, Türkiye Cumhuriyeti 61. Hükümeti’nin ulusal ve uluslararası baskı altına alınıp istifa etmesini sağlama amacına yönelik olduğu vurgulanan iddianamede, Sarraf’ın ABD’de de tutuklanmasına da değinerek, “17 Aralık’ta örgütün başarısız olmasının ardından, bu başarısız girişiminin ABD üzerinden yeniden canlandırılmaya çalışıldığı, örgüt mensupları tarafından yurt dışına çıkarılan bilgi ve belgelerin ABD’de Preet Bharara isimli savcıya teslim edildiği” aktarıldı.
Bu bilgi ve belgeler üzerinden ABD’de iddianame hazırlanarak “FETÖ tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan 17 Aralık girişiminin yeniden sahneye konma” çabasına girişildiği anlatılan iddianamede, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, İran ve Brezilya arasındaki doğal gaz ve petrol başta olmak üzere ticari ilişkileri hedef alan, bu sebeple de Türkiye Cumhuriyeti Devleti menfaatleri aleyhine yürütülen saldırıda ABD ve ABD Savcısı ile iş birliğine giren ‘FETÖ’nün bu planlamanın yerli ayağı olduğu” ifade edildi.
İddianamede, şüphelilerin Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın yurt dışına giriş çıkış kayıtlarını tuttukları, takipsizlikle sonuçlanan 17 Aralık soruşturmasını şüphelileriyle irtibatlandırmaya çalıştıkları ve kayıtları adli rapor haline getirdikleri belirtildi.
İddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, eski başbakan yardımcıları Beşir Atalay, Bülent Arınç, Ali Babacan, Bekir Bozdağ ile eski bakanların da aralarında bulunduğu 30 mağdur-müşteki yer aldı.
cumhuriyet