Arslan Bulut
Van, Elazığ ve Şemdinli’de polise, Bitlis’te askere yönelik saldırılar, Türkiye’nin bir “millî refleks”le önlediği işgal girişiminden sonra, Rusya ve İran ile yakınlaşmasına karşı bir uyarıdır!
Türkiye, Rusya ve İran ile bölge politikası üzerinde anlaşırsa ne olacak? “Suriye’nin toprak bütünlüğü” sağlanacak ve başta IŞİD ve PYD olmak üzere bütün terör örgütleri, bu ülkeden kazınacak! Bölgeye barış gelecek. Sığınmacı Suriyeliler ülkelerine dönecek ve istikrar sağlanacak.
Oysa bu coğrafyada ABD ve İngiltere’nin hedefi, IŞİD gibi organizasyonlarla “İslâm içi çatışma stratejisi”ni devam ettirmek, Barzani yönetimi, PKK ve PYD üzerinden Türkiye, İran, Irak ve Suriye topraklarında bir kukla devlet kurarak, İsrail’in güvenliğini sağlamaktır. Bu, ilk hedefleridir.
***
Sonraki hedefleri, “İstanbul merkezli Büyük Orta Doğu Devleti” kurmaktır. Bu devlet, ABD ve İngiltere sermayesine dayalı olarak planlanmıştır. Esasen “Büyük İsrail” dedikleri, Bernard Lewis‘in Amerikan devletine mal ettiği proje budur! Ahmet Davutoğlu‘nun heyecanla savunduğu “Mezopotamya Projesi”, “Yeni Osmanlı Projesi” veya bazı AKP yandaşlarının öne sürdüğü “Müslüman Kardeşler Enternasyonali” gibi hayaller hep Büyük Orta Doğu Projesi’nin “örtü ve gizleme”sidir; buna yaramıştır!
* Davutoğlu‘nun, başbakanlıktan ayrılmak zorunda bırakılmasından sonra, ABD’nin ünlü dış politika dergisi Foreign Policy’nin “Amerika, Ankara’daki adamını kaybetti” diye yorum yapması unutulmamalıdır.
* Yine işgal girişiminden 13 gün sonra, ABD Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper‘in “Bizim bazı muhataplarımız, ya tasfiye edildi ya da tutuklandı. Bu durum ABD’nin Orta Doğu stratejisini daha güç hale getirecek” dediği unutulmamalıdır.
* ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Joseph Votel de Türk ordusu içinde IŞİD’le mücadele konusunda müttefiklerinin olduğunu belirterek, tutuklamaların Türkiye ve ABD arasındaki iş birliğini etkileyebileceğini, ABD’nin bölgedeki operasyonlarının zayıflayacağını söylemişti!
***
Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım, Numan Kurtulmuş, Fikri Işık, Süleyman Soylu başta olmak üzere hemen herkesin söylediği, FETÖ, PKK ve PYD’nin aynı akıl tarafından yönetildiğidir. Gerçek budur! Türkiye’ye yönelik terör saldırıları tam bir emir komuta zinciri içinde sürdürülmektedir. PKK’nın emir komuta zinciri, FETÖ gibi, ABD’nin elindedir. Zaten PYD için “kara kuvvetlerimiz” demediler mi?
“PKK’nın emir komuta zincirini kaybettiği, her grubun bağımsız eylem yaptığı” iddiası, yanlış istihbarattır!
***
“Elazığ gibi bölgede huzur adası olarak bilinen güzel şehrimiz neden hedef alındı?” deniliyor?
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği, 2 Nisan’da Türkiye’deki 19 şehirle ilgili vatandaşlarını uyarmıştı!
Uyarıda Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Şırnak, Diyarbakır, Van, Siirt, Muş, Mardin, Batman, Bingöl, Tunceli, Hakkâri, Bitlis, Elazığ, Adana, İzmir ve Muğla illerine gidilmemesi istenmişti.
PKK da 15 Temmuz’dan sonra yaptığı ilk açıklamada, şehirlerde büyük eylemler yapacağını, polisi hedef alacağını duyurmuştu! Eylem yapacakları yerlerin adresini vermişler ama saldırılara karşı önlem alınamamış…
***
ABD yönetimi, Türkiye’yi ancak içeriden çökertebileceğini anladı ama 15 Temmuz’daki feraset gösterdi ki Türkler nihayet bu tarihi zafiyetin de çaresini bulmuş durumda..
Bunu beklemiyorlardı! ABD’yi yönetenler, “Türkiye’nin desteğini kaybeden, dünyayı kaybeder”i de anladı ama çaresiz ve umutsuzca piyonlarını kullanarak sonuç alacağını zannediyor.
Bütün bu saldırılar, 15 Temmuz gecesi tamamen kaybettikleri Türkiye’yi hizaya getirme çabası içinde olduklarını gösteriyor. Bilsinler ki Türkler, üzerine gidildikçe daha da güçlenir ve yedi düvele meydan okuyarak bağımsızlığını korur.
yenicaggazetesi