Arslan Bulut / yeniçağ
Keklice, Kıvırcık, Elvaniye, Güğüncük… Bu isimler size ne ifade ediyor?
Türk ordusunun desteğinde Cerablus’a doğru ilerleyen ve içlerinde Türkmen birlikleri de bulunan Özgür Suriye Ordusu’nun ele geçirdiği ilk dört köyün isimleri bunlar..
Dördü de Türkçe…
Çünkü burası tarihi bir Türkmen bölgesi! Cerablus, Halep’in bir ilçesi. Cerablus gibi Afrin, Aynel Arap (Kobani) Münbic, Azez, El Bab ilçeleri Halep’e bağlı ve bu ilçelerde çok sayıda Türkmen köyü var. Halep merkezinde de Türkmen mahalleleri bulunuyor. Hepsine birden Halep Türkmenleri deniliyor.
Halep, Anadolu’dan önce Türkleşen bir şehirdi. Bu bölgedeki Türk varlığı, Reşideddin tarihine göre Oğuz Han dönemine kadar dayanır. Reşideddin, Oğuz Han‘ın Suriye’yi fethettikten sonra bölgede bir kuvvet bırakarak Karakurum’a döndüğünü yazar.
Halep, Lazkiye, Şam, Hama, Humus, Dera, Kuneytra, Rakka ve diğer bölgelerdeki Suriye Türkmenlerinin toplam nüfusu 3.5 milyonu buluyor. Bunların ancak 1.5 milyonu Türkçe konuşuyor. 2 milyonu ise Türkçeyi bilmiyor ama Türk olduklarının bilincinde…
Lazkiye’deki Bayır-Bucak Türkmenleri, bölgeye Osmanlı döneminde Akdeniz ve İç Anadolu’dan getirilip yerleştirilmişlerdi. Rakka Türkmenleri de 1679 yılında iskan politikalarını yöneten Feriz Bay komutasında Sivas, Yozgat ve Maraş’tan getirilmişti.
***
IŞİD denilen Amerikan örgütünün, Türkiye’yi yöneten siyasi kadronun göz yumması ile işgal ettiği bölgelerdeki kaostan en çok zarar gören ve en çok kayıp veren Türkmenler oldu.
Türkiye’nin desteklediği “Fırat Kalkanı Harekâtı”, tam da Mercidabık Savaşı’nın 500’üncü yıldönümüne denk getirildi. Mercidabık denilen savaş alanı da bu bölgede zaten…
Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa, “Cerablus ile Azez arasında 142 Türkmen köyü var ve bu bölgede 500 bine yakın Türkmen yaşıyor. Rejim, Türkmenlere etnik temizlik yaptı. Cerablus da elden çıkarsa, bu Türkmenlerin sonu olur” demişti.
***
Türkiye’nin müdahil olduğu Azez-Cerablus arasındaki bölgenin hem Türkiye’nin güvenliği hem de oradaki Türkmen varlığının devamı için güvenli bölge haline getirilmesi şarttı. Çünkü PYD, uygulanan Amerikan senaryosuna göre IŞİD’in boşalttığı yerlere yerleşirken, Rakka’nın kuzeyinde ve Tel Abyad’daki Türkmen köylerini “Çıkmazsanız ABD uçaklarına bombalatırız” tehdidiyle boşaltmıştı! Türkmenler, IŞİD’in elindeki bölgelere sürüklenmişti. Cerablus’ta da aynısını yapacaklardı. Bu bakımdan Türkmenler bu harekâtı, “hayati bir fırsat” olarak görüyor.
Amerikalı bir yetkili, BBC’ye “Türkiye bu bölgede kısmi bir güvenli bölge oluşturacak”dediğine göre Türkiye’nin bu yöndeki ısrarına kısmi olarak ve kerhen evet demek zorunda kaldılar. Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım, Amerikan Başkan Yardımcısı’nın yüzüne bölgede yeni bir Kürt oluşumunun Türkiye için tehdit olarak kabul edildiğini söyledi. ABD, PYD için “bölgedeki kara kuvvetlerimiz” diyordu. Fakat Yıldırım ve Biden‘ın teyit ettiği gibi ABD, Türkiye’nin “PYD, Fırat’ın batısına geçmesin” kararlılığına uygun davranmayı kabul etti.
***
ABD Başkan Yardımcısı Joseph Biden‘in Ankara’da Türkiye’ye destek konuşmasından çıkardığım netice de şu:
Türkiye’yi tamamen kaybederlerse, sadece Suriye’de değil bütün dünyada kaybedecekler. Bunu nihayet anladılar! Bu sebeple Türkiye’nin Cerablus-Azez bölgesine müdahalesine destek verdiler.
Ancak, Türkiye, müdahale tamamlandıktan sonra, Suriye’de istikrar sağlanana kadar bölgede kuvvet bulundurmak zorundadır. Yoksa PYD’nin, Cerablus-Azez bölgesini ele geçirmesi her an mümkün hale gelir!
Türkiye’nin böyle bir harekâta girişmesini sağlayan asıl gelişme ise Petersburg’ta Putin-Erdoğangörüşmesinde “Suriye’nin toprak bütünlüğü” konusunda uzlaşmaya varılması idi.
görsel: posta.com.tr