anadoluverumelimedya.com

Balyoz’da Kumpas davası başladı

Balyoz davasında kumpas davası iddianamenin okunmasıyla başladı. Duruşmada söz alan Mehmet Baransu, çarpıcı iddialarda bulundu.

“Balyoz davasında kumpas” iddialarıyla ilgili haklarında dava açılan gazeteciler Mehmet Baransu, Yasemin Çongar, Ahmet Altan ve Yıldıray Oğur bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.

Reklam alanı

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada iddianame okundu.

Duruşmada söz alan tutuklu sanık Baransu, kendisine resmi olarak gönderilen iddianame ile huzurda okunan iddianame arasında farklılıklar olduğunu iddia ederek, “Hükümeti yıkmaya dönük hiçbir kısımı okumadım. Fakat huzurda okunan iddianamede bunları duydum.” dedi.

Mehmet Baransu, kendisi hakkında 70 dava açıldığını ifade ederek, şöyle devam etti:

“Benimle ilgili açılan davalarda avukatlarımın bir kısmı tutuklandı, bir kısmı davadan çekildi. Haftada bir gün, o da 25 dakika avukatımla görüşüyorum. Burada adil yargılama yapıyoruz. 70 davanın her birini herhalde 15 saniyede avukatıma anlatmam gerekiyor. Kendimi savunabilmem için iddianamelere çalışmam gerekiyor. Delil deniliyor ama bu delilleri göremiyorum. Tutuklu muyum, esir miyim belli değil. Silivri’de emanete konulmuş eşya mıyım belli değil. Mahkemenizin bu durumu kesinleştirmesini talep ediyorum.”

Hakkında hazırlanan iddianamede bazı çelişkiler, maddi hatalar olduğunu öne süren Baransu, müştekilerin davaya katılma taleplerinin reddedilmesini istedi.

Baransu, FETÖ’nün darbe girişimi ile beraat kararıyla sonuçlanan ”Balyoz Planı” arasında benzerliklerin olduğunu iddia ederek, şunları söyledi:

“Gölcük Donanma Komutanlığındaki belgeleri kim dışarıya sızdırdıysa gidip ona sorun bu belgeleri. Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin bu konuyla ilgili verdiği karar var. Bakın 15 Temmuz’daki hain darbe girişimine. 15 Temmuz’da AKOM’a, Türk Telekom’a, TRT’ye, İstanbul Büyükşehir Belediyesine, CNN Türk’e gidildi mi? Bir de ‘Balyoz Darbe Planı’na bakın. Aynısı. Orada hepsi yazılıyor. Çetin Doğan’ın ses kayıtlarında bütün bunlar var. ‘Balyoz’ gerçek bir darbe planıdır. O haber bugün elime geçse yine yazarım. 15 Temmuz’da yaşananlara ve sıkıyönetimin nasıl ilan edildiğine bakın. Balyoz’la arasında en ufak farkılık varsa gelin yüzüme tükürün. Gölcük Donanma Komutanlığındaki belgeleri kimin sızdırdığını soruyorlar. Gidin, komutanlığa sorun. Ses kayıtlarından haberi olduğu yönünde demeçler verenlere sorun.”

KONSOLOSLUK TEMSİLCİLERİ DE KATILDI

Duruşmaya Belçika, İtalya, İsviçre, İsveç, Danimarka, Almanya konsolosluklarından temsilciler, Avrupa Gazeteciler Federasyonu, Uluslararası PEN, Norveç Gazeteciler Birliği temsilciler ile CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, gazeteci Perihan Mağden de izleyici olarak katıldı.

İDDİANAMEDEN

Yargılananların beraatiyle sonuçlanan “Balyoz Planı” davası sanıklarına ”kumpas” kurulduğu iddiasına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca yürütülen soruşturma sonucunda, “Balyoz” soruşturmasına gerekçe gösterilen belgelerin yayımlandığı dönemin Taraf gazetesi sorumluları ile gazeteciler hakkında iddianame hazırlandı.

İddianamede, Balyoz Planı davasında bir süre tutuklu yargılanan emekli Orgeneral Çetin Doğan, emekli Koramiral Kadir Sağdıç, emekli Tümgeneral Ahmet Bertan Nogaylaroğlu, Albay Nedim Ulusan ile emekli albaylar Ahmet Zeki Üçok ve Hakan Büyük müşteki, Genelkurmay Başkanlığı da müşteki kurum olarak yer aldı.

Soruşturma konusu gizli belgelerin, çok iyi korunan 1. Ordu Karargahı kozmik odasından, örgütün TSK’da bulunan üyeleri tarafından, hakkında yakalama kararı bulunan sanık Tuncay Opçin’e verildiği belirtilen iddianamede, Tuncay Opçin ve Mehmet Baransu’nun gizli görüştükleri, Taraf gazetesine teslim edilen DVD ve CD’lerin Opçin tarafından Baransu’ya getirildiği kaydedildi.

İddianamede, Opçin ve Baransu’nun, TSK’da bulunan örgüt üyesi marifetiyle 1.Ordu Karargahı’nda bulunan “çok gizli” ibareli, yüksek korunmaya tabi belgeleri ele geçirip örgütün amacı doğrultusunda kullanmaya çalıştıkları, bu amaçla Baransu’nun çalıştığı gazeteyi kullanarak faaliyetlerini yürüttüğü, devletin güvenliğine ilişkin “çok gizli” içerikli bilgilere vakıf olduğu ve hatta belgelerin orijinallerini imha ettiği anlatılarak, bu sanıkların belgeleri Ahmet Altan, Yasemin Çongar, ve Yıldıray Oğur aracılığıyla Taraf gazetesinde yayımlanmasını sağladıkları aktarıldı.

Sanıkların Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) amacı doğrultusunda basında yapılandıkları dile getirilen iddianamede, Altan, Çongar ve Oğur’un, FETÖ/PDY üyesi olmamakla birlikte Opçin ve Baransu’nun teşvik ve yönlendirmeleriyle eylemlere katıldıkları, eylemlerin devlet kurumlarında yapılanan bu örgütün amacının gerçekleştirilmesine yönelik olduğu vurgulandı.

İddianamede, Baransu ile Opçin’in, “silahlı örgüt kurmak, yönetmek, zincirleme şekilde devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme dışında kullanma, hile ile alma, çalma, zincirleme şekilde devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri temin etmek ve açıklamak” suçlarından 35 yıldan 75’er yıla kadar hapisle cezalandırılması, dönemin Taraf gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Yasemin Çongar ve köşe yazarı Yıldıray Oğur’un da “devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme dışında kullanma, hile ile alma, çalma, zincirleme şekilde devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri temin etmek ve açıklamak” suçlarından 20 yıldan 52 yıl 6’şar aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.

yeniçağ

About armadmin 9322 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.