Çukurova’nın simgesi olan ve ‘beyaz altın’ olarak bilinen pamuk, 80’li yıllarda bölgede 2.5 milyon dekarda üretilirken günümüzde 250-300 bin dekara kadar düştü.
Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Semih Karademir, Türkiye’de her yıl pamuk ithalatı artmasına rağmen üretimin her geçen gün azaldığını söyledi. 2003’te Türk pamuk tüketim tarihinde ithalatın oranın yüzde 37 iken bugün yüzde 49.1’e kadar yükseldiğini belirten Karademir şöyle konuştu:
“Geçmiş yıllara baktığımız zaman Adana’da filmlere konu olmuş pamukta ne yazık ki verilere bakıldığında içler acısı bir tabloyla karşı karşıyayız. Bu asla kabul edilebilir bir durum değildir. Bundan dolayı tarım politikalarını belirleyen yetkililerin mutlak suretle pamuk ekim alanlarının artırılması için çalışma yapması gerekiyor. 2014 yılında mevcut iktidar, havza bazı destekleme modelini tartışmıştı. Havza bazı destekleme modeliyle Adana’da pamuğun mutlak suretle daha ekilebilir hale gelmesiyle ilgili politikaların geliştirilmesi gerekmektedir.”
PAMUK VAZGEÇİLMEZ
Türkiye’de pamuğun, ham yağ üretiminde kullanıldığını, ihracat hammaddesi olduğunu ve yüksek istihdam sağladığına dikkat çeken Karademir sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim bir kere pamuk konuşulduğunda biraz daha dikkatli bakmamız gerekmektedir. Ülkemizde tekstil ve konfeksiyon ihracatımız oldukça ciddi bir kalem oluşturuyor. Pamuk ise tekstil ve konfeksiyonun ham maddesi. Ayrıca ülkemizin ham yağ ihtiyacı var. Pamuktan bitkisel ham yağ üretimi yapmaktayız. Pamuk sosyal alanda istihdam alanı yaratmaktadır Bunların hepsinin bileşkesini topladığımız zaman karşımıza ciddi anlamda ekilmesi gereken bir ürün olarak çıkıyor. Bunun da 2015 verilerine baktığımız zaman fiyat, devlet desteklemesi düşüldükkten sonra 2.15 TL seviyelerinde olması gerekirken ne yazık ki 1.75-1.96 arasında geçekleşti. Bu veriler üreticilerin daha da pamuktan uzaklaşmasına sebep olmaktadır.”
ÜRETİM GİRDİLERİ ARTIYOR
Pamuk üretim girdilerinin artığına dikkat çeken Karademir şöyle devam etti: “Pamukta ciddi anlamda üretim girdileri artmıştır. Bunun karşılığında üretici emeğinin karşılığını alamadığı için pamuk ekiminden vazgeçmek zorundadırlar. İki olay var yapılması gereken; birincisi pamukta mutlak surette girdileri ucuzlatacağız. İkincisi üreticinin tarımı sürdürebilmesi ve pamuğu ekebilecek pozisyonlarda olabilmesi için mutlak suretle destekleme birim fiyatları güncellenmesi gerekiyor. Destekleme birim fiyatları üreticiye kar ettirebilecek pozisyona getirilmelidir. Aksi takdirde biz pamuk ekimini durduracağız. Bu uzun yıllar olduğu gibi ABD’nin, Yunanistan’ın, Özbekistan’ın çiftçisini buradan desteklemeye devam edeceğiz. 2003 ile 2013 yılları arasına bakıldığında ne yazık ki bu ülkenin 13 milyar dolarlık kaynağının yalnızca pamukla ilgili yurtdışına aktarıldığını görmekteyiz. Burada yapılması gereken ülkenin 13 milyar dolarlık kaynağını Türk üreticisine aktarılması ve Türk üreticisinin pamuk ekimine devam etmesi sağlanmalıdır.”
birgün
