HÜSEYİN ŞİMŞEK
1 Ekim Cumartesi günü başlayacak TBMM’nin 26. Dönem İkinci Yasama Yılı öncesinde HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, yeni döneme ilişkin değerlendirmelerini anlattı.
Baluken, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından birçok toplumsal ve siyasal sorunun ortaya çıktığını, geçen yasama dönemindeki sorunlar ile birleşince mevcut siyasi tablonun daha da iç karartıcı bir hale geldiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ve AKP’nin 15 Temmuz’un ardından bir karşı darbe süreci başlattığını belirten Baluken, HDP’nin bu sürece karşı parlamentoda mücadele yürüteceğini ifade etti.
Siyasal alana ve toplumsal yaşamın bütününe yönelik çok kapsamlı bir saldırı dalgası ile karşı karşıya olunduğunu belirten Baluken, şunları söyledi:
“15 Temmuz’u gerekçe göstererek tüm toplumsal kesimleri sindirmeye yönelik bir karşı darbe sürecini, Erdoğan ve AKP başlattı. Demokrasiyi, emeği, barışı, gençliği savunan herkes, bu saldırıdan nasibini alıyor. HDP olarak bu saldırılara karşı aktif mücadele içerisindeyiz. Gerek siyasal mücadele boyutuna gerekse toplumsal, hukuksal ve diplomatik mücadele boyutuna dair kapsamlı planlamalarımız var. Merkez kurullarımız bu konularda çalışma takvimi çıkardılar. Parlamento grubumuz da bu çalışmaların bir parçası olacak. Sonuna kadar Meclis’te mücadele edeceğiz.”
‘Milliyetçi ittifak’
Sokakta ve diplomatik alanda HDP’nin yürüttüğü çalışmaları Meclis zeminine taşıyacaklarını anlatan Baluken, “Meclis’ten sesimizi kamuoyuna, Türkiye halklarına duyurarak, çözümün gelişmesi için zorlayıcı bir rol oynamaya çalışacağız. Meclis’in mevcut tablosu, AKP, CHP ve MHP’nin 15 Temmuz’dan sonraki süreci ‘milliyetçi ittifak’ şeklinde yürüttüğü bir tabloya tekabül ediyor. CHP ve AKP içerisinde bu tablodan rahatsız milletvekilleri bulunuyor. Bu isimlerle görüşüp, diğer siyasi partilerin içerisinde de belirli bir tartışmanın, mevcut politikanın sorgulanmasının önünü açmaya çalışacağız” ifadelerini kullandı.
‘Parlamento işlevsiz’
Mevcut durumda yasal ya da Anayasal düzenlemelerle ilgili umutlu olmadıklarının da altını çizen Baluken, yine de parlamentodaki mücadelelerinin süreceğini belirterek, şunları anlattı:
“Parlamentonun yapması gereken asıl çalışmaların bu dönemde de şekilleneceği kanaatinde değiliz, çünkü şu anda fiili olarak işlevsizleştirilmiş durumda. Saray’dan belirlenen KHK’lerle, ülke fiili bir diktatoryal anlayışla yönetiliyor. Parlamento’nun Saray’ın gündemi ile değil halkın gündemi ile çalışması için bir muhalefet partisine düşen tarihi görev ve sorumluluklarımı yerine getireceğiz. AKP’nin, CHP’nin, MHP’nin gündemi ne olursa olsun, bizim gündemimiz halklarımızın gündemi olacak.
Belediyelere kayyum atanması, gazetecilerin, aydınların, yazarların cezaevlerine gönderilmesi, halka yönelik saldırılar, yürüyen savaş sürecini gündemleştirmek ve Türkiye halklarına duyurmak için Meclis zemininin etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamaya çalışacağız çünkü ağır bir medya sansürü ile karşı karşıyayız.”
***
HDP’den tezkereye ‘ret’ oyu
Meclis’in yeni yasama döneminin ilk gündemini oluşturacak yurt dışına asker gönderilmesi tezkeresinin uzatılmasının bir utanç kaynağı olduğunu ifade eden Baluken, “Ülkenin temel olarak demokrasiye, barışa, emeğe saygıya ihtiyacı var ancak bu kadar yoğun bir şekilde barış ve demokrasiye ihtiyaç duyduğumuz dönemde Meclis’in bir savaş tezkeresi ile açılıyor olması da ayrı bir utanç olarak tarihe geçecektir. Biz bu savaş tezkeresine karşı da halklarımızın barış iradesini Parlamento’ya taşıyacağız. Meclis’te, savaşın getirdiği yıkımı anlatmaya çalışacağız ve savaş tezkeresine karşı CHP’nin de yanımızda olup karşı oy kullanmasını bekleyeceğiz” dedi.
birgün
