anadoluverumelimedya.com

İhanetin Darbesinde Önemli İpucu…

AKP Şimdi Ne Yapacak?

Reklam alanı

Ülke bir 15 Temmuz ihanetini yaşadı.

Sonuçları itibariyle bu ihanet darbesi hem Türk Milletini vurdu hem de Türk Ordusunu!

Diyorlar ki, bu ihanet darbesi hükümeti değiştirmek için yapıldı…

Hükümeti değiştirmek demek ülkedeki 14 yıldır sdüre gelen siyaseti değiştirmek olduğuna göre…

Halep oradaysa arşın burda, bakalım AKP şimdi ne yapacak?

Ortada küresel bir proje var.

Bu projeye ABD-İsrail, güçleri yeterse eğer bölgemiz coğrafyasının sınırlarını değiştireceği gerçeği ortadadır.

Bu meselenin her iki dünya savaşlarından bir farkı, artık Rusya da bu işin içinde oluşudur.

Hedef ise değişmiyor: Anadolu ve Türk varlığıdır.

Ve bu proje dört aşamalıdır:

Birincisi: Hükümetleri alaşağı etmek ve ABD-İsrail yörüngesinde hareket edecek hükümetleri iş başına getirmek ya darbeyle ya doğrudan güç kullanımı ile ya da iç savaş ile. Türkiye darbesini zaten 12 Eylül 1980’de yapmış ve küresel yörüngedeki Özal siyasetini iş başına getirmiştir.

İkinci aşama: İş başına gelen hükümetler eliyle ve özelleştirme/yabancı sermaye adıyla sahip olunan kaynakların küresel güçlere teslimidir ki Türkiye, Özal’la başlayıp günümüze gelen siyaset eliyle bu aşamayı da küresel istekler doğrultusunda başarıyla tamamlamıştır.

Üçüncü aşama: Demokrasi ve insan hakları ve de özgürlükler denilerek insanların ayrıştırılması, sonradan da ayrışan gurupların güçlendirilmesi aşamasıdır. Her gün ekranların Türk- Kürt, Alevi-Sünni diye bağırdığı Türkiye’de bu süreç hala devam etmekte olup artık sona yaklaşıldığı düşünülmektedir.

Son aşama ise ayrıştırılan ve güçlendirilen grupların, ileri demokrasi adıyla, anayasa ile bölünmesi, bu olmaz ise doğrudan iç savaşa tehdidi ile halkın korkutularak sindirilmesi ve yapılacak her düzenlemeyi kabul edecek bir hala düşürülmesi aşamasıdır ki, Türkiye halen bu süreci yaşamaktadır.

Görüyorsunuz işte, eskiden bir PKK iç savaşla tehdit ederdi, şimdi buna FETÖ de eklendi.

Ve şimdi halk ikinci bir darbe tehdidi ile PKK’dan gelen iç savaş tehditleriyle korkutulmak ve sindirilmek isteniyor. Ta ki sesi soluğu kesilinceye kadar…

Şimdi madalyonun ön yüzüne bakalım:

Eğer ülkede mevcut siyaset küresel Üst Akıl siyasetinin etki alanı içinde ise, yaşanılacak olaylar şöyle sıralanacaktır:

Öncelikle anayasa değiştirilecektir.

‘İleri demokrasi’ adı altında insanlarımız etnik ve dinsel farklılıklar temelinde ayrıştırılması sürecektir. Bunda da hedef Alevi kökenli kardeşlerimiz olacak, onlara sanki yeni haklar tanınıyormuş gibisinden mezheplerine vurgu yapılmak suretiyle Tarikatın Sünni İslam çıkışı güçlendirilecek ve bu şekilde bu siyaseti geri dönülemez bir biçimde kökleşmesi sağlanacaktır. İşte buna teo-strateji diyorlar; insanların inanç biçimleri üzerinde oynayarak bunu siyasi güce dönüştürmek…

Öte yanda…

PKK terör örgütü üzerinden Kürt kökenli insanlarımızın tıpkı son yüzyıldır yapıldığı gibi Kürt kimliğine vurgu yapılmaya devam edilecek; bu da Kürt sorununu çözmek için değil, aslında bu coğrafyada yaşayan Ermeni, Rum, Nasturi, Keldani, Yezidi, Asuri gibi dinsel ve mehsepsel farklıların öne çıkarılması sağlamak için yapılacaktır.

Bu neye yolaçacak; Başkanlığa, Başkanlık altında yapılacak yeni düzenlemelerle bir olan Türk Milletinin parça parça birbirinden koparılmasına…

Ama en önemlisi…

Türk ve Atatürk kavram ve değerlerinin yozlaştırılması, anayasadan çıkarılarak Anadolu’daki Türk hakimiyetinin silinmesi, unutturulmasına gidecektir bu iş…

Bu çerçevede, sözde ‘İnsan hakları’ adı altında Kürt etnik kimliği üzerinden ülkemizin bir kısmında ayrı bir devlet yapısı ortaya çıkacaktır ki, zaten KCK anayasası önceden hazırlanmış, fiilen de PKK terör örgütü eliyle halen uygulanmaktadır.

Bu noktada amaç; bölgedeki Ermeni çıkarları, onu takip eden diğer Nasturi, Keldani, Asuri gibi küçük grupların çıkarlarını Kürt kimliği altında örtülemek olacaktır.

Dahası…

‘Dinlerarası diyalog’ adı altında Anadolu’nun kapıları Haçlı misyonerliğine açılacaktır. Bunu Anadolu yaşayan Müslümanların Hıristiyanlaştırılmasına kadar sürecektir, belki yüz yıl sonra…

Tüm bunlara uygun olarak, ‘Özel okullar’ yeniden yapılandırılacak, Cumhuriyet değerleri üzerinde yükselmesi gereken milli eğitmden uzaklaşılarak, çocuklarımızın akıl yönetimi ele geçirilecektir.

Amaç, Türk tarih ve kültürüne gelecek nesilleri yabancılaştırmak olacaktır.

Bu çerçevede özelleştirmeler sürecektir.

Devletin elinde millete ait hiçbir kaynak kalmayacak, bu kaynakların satışı ve %51 hisse devri yoluyla yönetimi Üst Aklı yönetenlerin eline geçecektir.

Ve tüm bunlar da neden yapılacaktır biliyor musunuz; Anadolu’nun insan ve ekonomik kaynak yönetimini ele geçirmek, Anadolu’daki Türk varlığı ve kimliğini zaman içerisinde tarihten silmek ve böylece Haçlı seferlerini sona ulaştırmak için; eski Roma ve Bizans’ı yeniden dünyaya getirmek için…

Devamında…

Millet gitgide fakirleştirilecek ta ki sesi soluğu çıkmaz oluncaya kadar…

Bankaların yabancılara satışı ve kredi kartları eliyle halkı boğazına kadar borçlandırma işleri bu çerçevede düşünülmelidir.

15 Temmuz darbe teşebbüsüne de bu çerçevede bakılmalıdır.

Bu ihanetin hedefinde Türk Milleti ve Türk Ordusu vardır.

Tarihte ilk kez Türk Milleti kendi ulusal ve en büyük silahlı gücü olan ordusuyla karşı karşıya getirilmiştir.

Türk Milletinin, geçmişten günümüze yapılan tüm kamuoyu yoklamalarında güven açısından ilk sırada yer alan ordusuna güvenemez bir hale düşürülmesi hedeflenmiştir.

Türk Ordusunun temelini teşkil eden disiplin tarihinin en ağır darbesini ve askerin birbirine olan güveni kabul edilemeyecek ölçüde sarsılmıştır.

Belki de amaç da budur; işte bu da baştan beri anlattığımız küresel Üst Akıl’ın küresel projesine karşı çıkabilecek güce sahip olan bu büyük silahlı gücü etkisizleştirmektir!

Şimdi tüm bu sayılanlara Kıbrıs’ta Rumlar, Irak’ta Barzani, Kafkas’ta Ermeniler, Ege’de Yunanlılar ve Ortadoğu’da İsrail’in tarihten gelen emelleri de eklenmelidir.

Bunların yaratacağı yaşamsal riskler de şimdiden gözönüne alınmalıdır.

Ve bugüne baktığımızda gördüğüm büyük kıskaçtır; ABD-AB-İsrail ve de Rısya eliyle tezgahlanmış büyük bir kıskaç!

Eğer ki, baştan sona adım adım izlediğimiz küresel Üst Akıl gerçekten de ülkemizdeki siyaseti fiilen yönetiyorsa, bu yönetici siyasetin önümüzdeki süreçte yapabilecekleri işte bunlardır.

BU DARBE AKP’YE KARŞI YAPILDIYSA, AKP SİYASETİ BU PROJEYİ ÇÖKERTECEK BİR SİYASETİ HAYATA GEÇİRMELİDİR!

Yani?

14 yıldır uyguladığı siyaseti tez elden değiştirmelidir.

Eğer ki aynı tas aynı hamam siyasetiyle gidilirse, o halde bu ülkenin sahibi biz Türk Milleti olarak bu ihanet darbesinin asıl hedefinin Türk Milleti ve Türk Ordusu olduğunu düşünmeye başlayacağız ki, bunda da yerden göğe haklı olacağız.

Ve o zaman hangi güç Türk Milleti ve Türk Ordusunu hedef aldı ve de neden, bu ihanet darbesi kime yaradı diye düşünmeye başlayacağız.

Bu bir kehanet değildir.

Tarihten ders çıkarıp geleceğe bakabilmek ve geleceği görebilmektir.

Umarız, önümüzdeki süreç bizi yanıltır.

Yaşayıp göreceğiz…

 

 

 

Kaynak : Erdal Sarızeybek

About armadmin 9322 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.