Uğur Cilasun / Yurtgazetesi
Türkiye bütün dünyada, dış politikasında en başarısız olan ülke. Tüm komşularımızla kavgalıyız. Hele güney komşularımızla neredeyse savaş halindeyiz.
Bizi yönetenler bu durumu hiç endişe verici bulmuyor. Tam aksine öteye beriye pervasızca laf çarpmaya devam ediyor.
Niye böyle yapıyor? Çünkü onları sadece ve sadece bu lafların getireceği iç politikadaki kazanımlar, yani oy hesapları ilgilendiriyor.
Tayyip Bey AKP’lilere konuşuyor: ‘’Biden’a sordum, üç uçağınız YGP’ye bir kaç gün önce silah getirdi, haberin var mı?’’. “Haberim yok” dedi. ‘’Ama benim haberim var’’ dedim’’ diyor. AKP’liler coşuyor, gülmekten kırılıyor. Alkış-kıyamet. Reis Amerikan Başkan Yardımcısına ‘’geçirdi’’ ya!
Bir kaç saat sonra Amerika’nın Dışişleri sözcüsü: ‘’Evet silah verdik, vermeye de devam edeceğiz’’ diyor. Tayyip Bey’de tıss yok. O gülüp alkışlayan partililerden biri de ‘’Ne oluyor yahu? Reis neden gürlemiyor?’’ demiyor.
Tayyip Bey muhtarlara nutuk atıyor: ‘’Bize Sevr’i gösterdiler, Lozan’a razı ettiler. Bağırsan duyulacak mesafedeki adaları (bu Cumhuriyetçiler) Yunanlara verdiler’’ diyor. Muhtarlar ayakta. ‘’En büyük Reis bizim Reis’’ sloganları, alkışlar, öpücükler.
Siyaset bilimciler, tarihçiler, hâttâ ‘’Bu kadar da sallamak olmaz ki’’ diye düşünen yandaş yazarlar, adaların Lozan’dan çok önce, Osmanlı döneminde kaybedildiğini yazıp, söylüyorlar. Tayyip Bey’de tıss yok. Muhtarlar, ‘’Reis nasıl geçirdi!’ diye ellerini ovuşturuyorlar.
Muhtarlar platformu, Tayyip Bey’in en önemli iç politika kürsüsü. Konuşuyor: ‘’2018’de dünyanın bir numaralı havaalanının ilk etabını açacağız. Tamamı bittiğinde 150 milyon yolcu kapasiteli olacak. Bundan dolayı çatlayıp-patlıyorlar. Yahu ne kıskanıyorsunuz? Çalışın sizin de olur!’’ diyor. Bu kamyon arkası deyişi muhtarları ve onları getiren AKP taşra yöneticilerini mest ediyor.
Kimin, hangi ülkenin bu havaalanı yüzünden çatlayıp-patladığı belli değil. Tayyip Bey boşluğa bir sinyal gönderiyor.
AKP’nin 15 yıldır yönettiği bu ülkenin insanları hâlâ yoklukla, eğitimsizlikle, sağlıksızlıkla boğuşuyor. Ama muktedirler, çok becerikli gözbağcılar örneği kitleleri olmadık şeylere inandırıyorlar.
Nasıl mı? Çünkü bizim milletimizde derin bir ‘’Aşağılık Kompleksi’’ var. (Sayın savcılar, ben de bu milletten biriyim. Hemen kâğıda kaleme sarılmayın) Bu AKP’liler milletin bu zayıflığını erken keşfettiler. Şimdi hep bu zayıf yanını işliyorlar.
Kudretliye (yani dünya devlerine) posta koyan mahalle kabadayısı pozlarında, yönettikleri kitlelerin aşağılık kompleksini sürekli kaşıyorlar. Bundan güç alıp nemalanıyorlar. Kendilerinden daha güçlüleri ile karşılaşınca da susup kalıyorlar.
Aşağılık kompleksi deyince aklıma bir fıkra geldi: ‘’Adamın biri psikiyatri hekimine gitmiş. ‘’Doktor Bey, insanlar bende aşağılık kompleksi olduğunu söylüyorlar’’ demiş. Doktor gerekli muayeneleri ve testleri yaptıktan sonra adama, ‘’Dert etmeyin’’ demiş. ‘’Sizde aşağılık kompleksi yok. Siz düpedüz aşağılık birisiniz’’…