Türkiye ile Rusya arasında imzalanan ‘Türk Akımı’ projesinin geçeceği Karadeniz kıyısındaki doğal SİT alanı Kıyıköy ve Istrancalar’ı zor günler bekliyor.
900 kilometre boyunca Karadeniz’de ilerleyecek boru hattı Kıyıköy’de karaya ulaşacak. Proje, Istırancalar’ı ikiye bölerken, 3’üncü köprü için kesilen ağaç sayısının yaklaşık iki katı ağaç kesilecek.
‘Türk Akımı’ diye bilinen doğalgaz boru hattı projesine dair anlaşma 23. Dünya Enerji Kongresi’nin ardından iki ülkenin enerji bakanları tarafından imzalanmıştı.
Rusya’dan başlayıp Karadeniz üzerinden Türkiye’ye aktarılması planlanan ‘Türk Akımı’nın teklifi ilk olarak 1 Aralık 2014 tarihinde Putin tarafından yapılmıştı. ‘Uçak krizi’nin ardından duran proje, ilişkilerin normalleşmesinin ardından yeniden gündeme gelmişti.
Rusya’da Anapa yakınlarında denizin içine girecek hat, 900 km boyunca Karadeniz’de ilerleyerek, İstanbul’un yaklaşık 100 kilometre batısında yer alan Kıyıköy kasabasının yakınlarındaki Türkiye kıyısına ulaşacak.
Buradan ayrı bir yeraltı boru hattı, doğalgazı Yunanistan sınırındaki İpsala kasabasının uç noktasına taşıyacak.
‘İstanbul ve Trakya’nın tek su kaynağı’
Projenin bölgeyi nasıl etkileyeceğini Diken’e değerlendiren Doğal Hayatı Koruma Vakfı (DAYKO) Başkanı Nusret Türkkan boru hattı nedeniyle Istrancalar’da bir kanal yaratılacağını, bu kanal nedeniyle Istarnacalar’da kesilecek ağaç sayısının 3’üncü köprü için kesilen ağaç sayısının iki katı olacağını söyledi.
Kanalın ‘hançer’ gibi Istrancalar’ı ikiye böleceğini belirten Türkkan, “Büyük bir tahribat yaşanacak ve bu tahribatın telafisi ise mümkün olmayacak. Istrancalar, İstanbul ve Trakya’nın tek su kaynağı. Burada ormanların yüzde 40 azalması demek suların yüzde 80 azalması anlamına gelecek. Dolaysıyla bu bölge milyonlarca insanın yaşam kaynağı. Bu yaklaşım bu proje yer seçimi itibariyle doğru değil. Bu saydığım nedenlerle halk zaten bu projeye karşı” dedi.
ÇED toplantısını yaptırılmamıştı
Geçen yıl boru hattının geçtiği noktalardan biri olan ve doğal SİT statüsündeki Kıyıköy’de daha önce projeye ilişkin hazırlanan ÇED raporu için yapılmak istenen toplantı, bölge sakinlerinin tepkisi nedeniyle yapılamamıştı.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekipleri, toplantıyı açamadan kasabadan ayrılmak zorunda kalmıştı.
kuzeyormanları