Milliyetçi Hareket siyasi tarihinin en karanlık günlerini yaşıyor.
1980 darbesinde bile onurunu, gururunu yitirmeyen Ülkücülere, 2016’da denilmedik, yakıştırılmadık sıfat kalmadı. Bunu yapanlar da MHP’nin kağıt üzerindeki yöneticileri!
Sinan Oğan ve Meral Akşener’den sonra şimdi de“Başkanlığa hayır” dediği için Ümit Özdağ’a ihraç girişimleri başladı.
“İş birlikçi, ajan, CIA…” hepsini dediler ve demeye devam ediyorlar.
Terör hakkında tek bir cümle kuramayanlar, ellerindeki tek terör uzmanına yakıştırmadıkları sıfat bırakmadılar.
Ekrana çıkıp, üst üste iki mantıklı cümle kuramayanlar, en önemli ekran yüzü Sinan Oğan’ı hedef aldılar.
Partilerinde kadın olarak ön plana çıkmayı başarmış tek kişiyi, Meral Akşener’i ihraç ediyorlar.
Üzerine bir de hakaretler, yakıştırmalar, yandaş medyaya demeç vermeler… Hepsi bunlarda…
Yetinmiyorlar… Bu insanları destekleyenleri, Ülkücülere doğru yolu göstermeye çalışanları, ülkelerinin daha iyiye gitmesini isteyenleri de hapse attırmak istiyorlar.
7 Eylül’de kurdukları kumpasta bazı genel merkez yöneticilerinin Twitter hesaplarından attıkları aşağılık yorumlar her şeyi anlatıyor.
Ocak dergisini çıkarmak için genel merkez binasında sabahlayan Adnan İslamoğulları‘nı, nerede bir ülkücü olsa derdine koşan Hareketin HızırıServet Avcı‘yı, partinin Türk dünyası üzerinde en etkili ismi Kürşad Zorlu‘yu, FETÖ’nün kirli çamaşırlarını ortaya döken Yavuz Selim Demirağ‘ı, sosyal medyadan milliyetçileri uyandıran Mehmet Derebeyoğlu‘nu, Ekonomist genç kalem Şevket Apuhan‘ı, Sosyal Medya uzmanı Kerim Çoraklık’ı, MHP Fatih’in en çalışkan isimlerinden biri olanAli Çolak‘ı ve diğer tüm ülkücüleri hapsetmek istediniz.
Acımadınız, düşünmediniz, bir an olsun vicdanınız sızlamadı.
80 darbecilerinin Ülkücülere yaptığı işkencelerden çok daha ağır bu yapılanlar…
Hayatlarını milliyetçilik davasına adayanlar, bu uğurda bedel ödeyenler, üç kuruşluk adamlar tarafından “Hain, ajan, işbirlikçi, FETÖ’cü” gibi ithamlara maruz kalıyorlar.
Kontrolden çıkmış, ahlaki değerlerini rafa kaldırmış, kendi arkadaşlarını hapishanelere attırmak isteyenler, Ülkücü iradeyi temsil edemezler.
Kendi partilerindeki kurultaydan köşe bucak kaçanlar;
Kendisi gibi konuşmayanları,
Her cümlesinin başına “Sayın Genel Başkanım” eklemesi yapmayanları,
Okuyan, araştıran, gören, uyaran… Aklınıza gelen herkesi “hain” ilan ediyorlar.
Bu korkunun, paniğin tek açıklaması kontrolü kaybetmektir.
Balgat yönetimi kontrolü kaybetmiş, dümenini başka yönlere kırmıştır.
Ülkenin dört bir yanında Ülkücüler tasfiye ediliyor. Okullardan ve yasalardan Türklüğü silip, memleketin demografik yapısını değiştiriyorlar. Balgat susuyor!
Ne zaman ki “MHP’yi geliştirelim, kongreye gidelim” deniyor, bunların hepsi ortalığa dökülüyor.
19 yıldır, gece-gündüz demeden koşturan, oy toplayan, akrabalarıyla ters düşenler lanet ediyor,
Yıllarını milliyetçilik davasına adayanlar lanet ediyor,
Partisi için öğrenciliğini, okulunu, geleceğini yakanlar lanet ediyor…
Hepsini uzaklaştırdınız, hepsini ötekileştirdiniz. Hepimizi, herkesi düşman ilan ettiniz.
Siz yolun sonuna geldiniz.
Kongreyi yapmadıktan sonra, MHP’de alınan kararları Ülkücü iradeyi bağlamamaktadır. Ülkücü irade gasp edilmiş, anayasa açıkça ihlal edilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre, toplanan imzalarla kurultaya gitmeyerek suç işlenmektedir.
Bu suçu işleyenler, bu suça ortaklık edenler, milliyetçileri hapislerde çürütmek isteyenler hesap vermek zorundadır!
Milliyetçilik davası için; eşinden, dostundan, ailesinden ayrı düşenler, bedel ödeyenler, hayatlarının en güzel yıllarını “hiç” olsun diye feda etmemişlerdir.
Canlarından aziz bildikleri bu vatan için, inandıkları gibi yaşamışlardır.
Hiç kimsenin, hiçbir kurumun, bu vatanın öz evlatlarını “hain” ilan etmeye hakkı, hukuku yoktur.
Milliyetçi gönül insanları; partiden, binadan ibaret değildir. Kadro hareketi başlamıştır.
Kimseden medet ummayan, okuyan, sorgulayan Ülkücüler ensenizdedir. Er ya da geç bu kirli düzen değişecek, Milliyetçilik davası omuzlarda yine yükselecektir. Türkiye’nin yegane kurtuluş anahtarı buradadır.
yeniçağ
asikurtlar