Geçtiğimiz gün, Musul’da ABD’nin liderliğini yaptığı koalisyon güçlerinin harekatı başladı. Harekatın başlatılması direktifini veren ABDaçısından harekatın siyasi hedefi, bugüne kadar bölgede yaptıklarıyla uyumlu ve çok açık:İnişli çıkışlı da olsa, zaman zaman dirençlerle de karşılaşılsa; Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) realizasyonuna devam etmek ve bu maksatla Musul ve çevresini etnik ve mezhepsel olarak bölmek ve parçalamaktır.
ABD; bölgede 100 yıl önce o zamanki emperyalist başat güçler olan İngiltere ve Fransaliderliğinde çizilen siyasi haritayı, kendi çıkarlarına göre yeniden çizmeye çalışmaktadır.
SÜNNİSTAN İSTİYORLAR
Bu bağlamda Musul’a müdahale etmesinin alt hedefleri ise;
1. Musul ve çevresinin Kürt, Sünni ve Şii’ler arasında bölünüp, parçalanmasını sağlamak,
2. Irak’ın görünürde de olsa bütünlüğüne son darbeyi vurmak ve kuzeydeki otonom yapının bağımsızlığına ve coğrafi olarak büyümesine giden yolu açmak,
3. Bölgede artan Şii etkisini kırmak ve Tahran–Bağdat Şii aksının Şam ile coğrafi bütünlüğünün arasına kama gibi girecek ArapSünnistan’ını kurmak,
4. Musul’a yapılan askeri kuşatmanın batısını açık bırakarak ve İŞİD’i imha etmeyi planlamayarak;IŞİD’inbatıya,Suriye’ye doğru kaçmasına imkan sağlamak,
5. Musul ve çevresinindemografik yapısını yeniden tanzim etmek,bu bağlamda bölgedekiTürkmenleri de tamamen göçe zorlamak ve etnik arındırma yapmak,
6. Musul ve çevresinden doğacak ve Türkiye’ye yönelecek kitlesel göç ile; özellikle ülkemize yönelik istikrarsızlıklar yaratmak ve bunu BOP’un müteakip aşamaları için kullanmaktır.
ONLAR NE YAPTIĞINI BİLİYOR!
Musul’a yapılan harekat ve IŞİD militanlarının Suriye’ye kaçışına imkan sağlamakla; IŞİD’e nerede ve ne için savaşacağının yolu gösterilmektedir. Çünkü;Rusya’nın desteği ile Halep’te radikal İslamcı teröristlere karşı kazanılan başarı,ABD cephesinde hoş karşılanmamıştır. Esad Kuvvetleri’nin aynı temizlik harekatını, daha büyük bir güçle Rakka ve Deyrizor’da yapacağı bilindiğinden, bu bölgelere doğru IŞİD’in kaçışına imkan sağlamakla;bölge vekalet savaşçıları ile yani teröristlerle takviye edilmiş olacaktır.
ABD ve İsrail, ne yaptığını gerçekten biliyor. Yaptıklarını etik, ahlaki ve hukuki bulmayabilirsiniz ama yanlış veya doğru, planları var ve buna göre hareket ediyorlar. Türkiye de dahil, bölgemizi istikrarsızlaştırmaya çalışıyorlar, etnik, dinsel ve mezhepsel yönden bölgemizi atomize etmeye, yeni siyasi harita çizmeye çalışıyorlar ve ülkemizi küçültmeyi planlıyorlar.
BİZ NE YAPTIĞIMIZI BİLMİYORUZ!
Ya biz! İktidar sayesinde ülkemiz, bindiği dalı kesiyor ve mezarını kazıyor. Adam; bölgeye tecavüz edeceğim ve BOP da bunun planı diyor. Bizimki çıkıp, planın eş başkanı olduğunu açıklıyor. Biz Mart 2011’den beri;“Suriye’nin istikrarsızlaşması ve bölünmesi, Türkiye’nin istikrarsızlaşması ve bölünmesidir” dedik ama, iktidar bizi Esad taraftarı olmakla suçladı ve tam tamına 5 yıl Suriye’deki vekalet savaşına namütenahi şekilde destek verdi.
Kerkük Türkmen Lideri Ebu Mustafa İmami;Türkiye’nin Musul operasyonuna katılma isteğine karşı tepki gösterdi ve “IŞİD Musul’a girdiğinde Erdoğan neredeydi? IŞİD 500 bin nüfuslu Telafer’e girdiğinde, Türkmen Köyleri ele geçirildiğinde AKP Hükümeti tek bir kınama bile yayınlamadı” diyor.
SORUN MEZHEPÇİ BAKIŞ AÇISI
Türkmen Lideri, gerçekten haklı. IŞİD Musul’a girdiğinde, halen ülkemizi yöneten iktidar IŞİD’i müttefik olarak gördü. Bu yüzden Musul Konsolosluğu’muza; “Şehri terk etmeyin, kalın” direktifi verdi. Bugün çağdaş dünyada IŞİD’e terörist diyen en son ülke,Türkiye oldu. Bunun nedeni ise; iktidarın “Siyasal İslamcı” ideolojisi ve “mezhepçi” bakış açısıydı.
Bugün ülkemizin ne Batı’da, ne Doğu’da, ne Kuzey’de, ne de Güney’de itibarı var. Bu itibarsızlığın iliklerine ve hücrelerine kadar nedeni; ülkemizi fiili (defacto) olarak yöneten iktidarın iradesidir. Bakınız; Musul’a girmemizi Bağdat, Tahran, Arap Birliği, Kürtler, ABD dahil kimse istemiyor. Kimse, ülkemizi yöneten iradeye güvenmiyor. IŞİD ile yapılan yasa dışı petrol ticaretini de biliyorlar.
Allah için tek destekçileri var; Irak’ta Şii yerleşim bölgelerine bombalı terör saldırıları yaptırmakla suçlanan, ülkemize kaçan ve korunan Tarık El Haşimi! B ve C planları da yok! Rezil ve kepaze bir Suriye ve Irak politikasının ülkemizi getirdiği çıkmazı, halkın gözünden kaçırabilmek için uyduruyorlar. Varsa; çıksınlar karşımıza, halkın hakemliğinde konuşalım ve tartışalım.
Türker Ertürk
Odatv.com