Bülent Esinoğlu / Ulusalkanal
Öncelikle Cumhuriyetçilerin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutlarım.
Türkiye, daha doğrusu AKP iktidarı, 2018 yılında ilk teslimatını alacağı F-35 için ikinci parti sipariş verme kararı aldı. İkinci sipariş F-35 uçakları, Türkiye’ye 2021-2022 yıllarında teslim edilecek.
Şimdi birisi Osmanlı tarihinden diğeri yakın tarihten iki örnek verelim.
İngiltere Osmanlıyı parçalamaya karar vermiş. Osmanlı kendisini savunmak üzere İngiltere’ye iki savaş gemisi siparişi vermişti. Parasını ödediği halde, İngilizler, gemileri Osmanlıya teslim etmemişlerdi. Reşadiye ve Osmanlı Zırhlılarını Osmanlıya teslim etmediler.
İkinci örnek bizim dışımızdan. Ruslar Fransa’ya iki savaş gemisi sipariş etmişlerdi. Rusya parasını ödediği halde, gemilerin de imalatı bitmiş olmasına rağmen Ruslara teslim etmediler.
Birinci örnekte sebep; zaten Osmanlıyı parçalamaya karar vermişlerdi. İkinci örnekte de, Batı Rusya’ya karşı topyekûn soğuk savaş ilan etmişti.
Tunç kanunu; savaşa hazırlık, barış döneminde yapılır.
Dönelim bizim Amerika’ya ikinci parti F-35 Savaş Uçağı siparişimize…
F-35 savaş uçaklarını biz kime karşı kullanmak üzere satın alıyoruz?
Cevabı biliyorsunuz. Bizi parçalamaya karar vermiş ülkelere karşı kullanacağız.
2022’de uçakları Amerika teslim eder mi, yoksa o uçakları bize karşı mı kullanır bilmem, ama sipariş verenlerin, strateji, tarih ve savaş bilgilerinin yetersiz olduğu kesin.
Çinlilerden alınacak hava savunma sistemleri ihalesini, Çinlileri dört yıl oyaladıktan sonra kim iptal etmişti? Üstelik adamlar bize türbin ve yakıt teknolojisi vermeyi vaat ediyorlardı.
II. Abdülhamit ordudan korkusundan, 33 yıl boyunca, orduyu modernize etmemiş, savaş ve teknoloji yeteneği olmayan Osmanlı on yıl içinde topraklarının yarısı kaybetmişti. Şimdi Abdülhamitçiler çıkmış, İttihatçıları suçluyorlar.33 yılı harcayan Abdülhamit’i kutsuyorlar.
Tıpkı II Abdülhamit gibi, 15 yıldır iktidarda orduya yapmadıklarını bırakmayan bu iktidar, şimdi tek yapacağı iş Amerika’ya savaş uçağı sipariş etmek oluyor.
Hani yerli savaş uçağımız olacaktı?
Eğer kaygımız vatansa, şimdilik bunları bir tarafa bırakıp ne yapılabiliriz onu düşünmeliyiz.
Bir taraftan yeli imalata hız verirken, bazı fabrikalarımızı silah üretecek hale dönüştürmeliyiz.
Amerika dışındaki ülkelerden teknoloji satın alıp o teknolojiler üzerinden yeni savaş teçhizatları üretmeliyiz.
Hızla yeni ittifaklar yaparken, savaş teçhizatları alımı yoluna gidilmelidir. Çin, Rusya ve Hindistan ile bu konuda işbirliği yapmalıyız.
İlk kalemde akla gelenler bunlardır. Ancak esas olan iradedir. Üreteceğim demek gerekir. Ve üretimin gereğini yapmak gerekir.
Bülent Esinoğlu