Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, cinsel istismara uğrayan çocuğun tecavüzcüsüyle evlendirilmesi halinde cezanın erteleneceği şeklinde önergeye, “Tüm Türkiye bunun 21. Yüzyılda bir skandal olduğunu bilmeli. Derhal çöpe atılması lazım” sözleriyle tepki gösterdi. Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBBAKKOM) tarafından konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada da, “Bu öneri tecavüzleri normalleştirir, 10 yıl geriye gidiştir, asla kabul edilemez” uyarısında bulunuldu.
Feyzioğlu skandal önergeyle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı;
“Önerge yasalaşırsa, aile zoruyla çocuk yaşta evlendirmelerin yolu açılacak. Tecavüzcü, hapse girmemek için aileyle anlaşacak. Olayı ört pas etmek isteyen aile de zorla evlendirecek çocuğu. Ondan sonra dayak, işkence başlayacak. Kızcağız belki boşanmak isteyecek. Önergede boşanma halinde cezanın infazına devam edilir deniliyor. Tecavüzcü, boşanmamak için baskı uygulayacak; aile kızlarının boşanmaması için baskı uygulayacak. Sonuç; çocuk sadece tecavüz edilmiş olmakla kalmayacak, bir de tüm hayatı boyunca işkenceyle yaşamak zorunda kalacak. Ayrıca önergede, “İradeyi etkileyen bir neden olmadan” diyorlar. Biz burada çocuktan bahsediyoruz. Çocuğun cinsel birleşmeye iradesi olamaz ki, çocukla cinsel anlamda birleşen yetişkin, çocuğa tecavüz etmiştir. Tüm Türkiye bu önergenin 21. Yüzyılda bir skandal olduğunu bilmeli. Derhal çöpe atmak lazım.”
10 YIL GERİYE GİDİŞTİR
TÜBAKKOM tarafından yapılan açıklamada da, önergede yer alan maddenin 2005 yılına kadar Türk Ceza Kanunu’nda yer aldığı hatırlatılarak, “Kadın ve çocuk hakkı ihlalleri için evrensel hukuk normları çerçevesinde mücadele ederken; bugün önümüze konulan önergede somutlaşan fikir ve zihniyet 10 yıl geriye gidiştir, asla kabul edilemez” denildi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Bu öneri, ancak ve ancak kadına yönelik işlenen suçları özendirir. Çünkü bu bakış açısı tecavüzü cinsellik olarak görmekte ve tecavüzleri normalleştirmektedir. Oysaki tecavüz bir cinsellik değildir, temel insan haklarına yapılmış alçakça bir saldırıdır. Tecavüze veya şiddete uğrayan kadının, tecavüzcü ile evlendirilmesi deve kuşunun başını toprağa gömerek kendini tehlikelere karşı korumasına benzemektedir. Birey hak ve özgürlüklerini korumak ve gözetmekle görevli olan devletin bu şekilde davranması kesinlikle kabul edilemez.”
BU NE YAMAN ÇELİŞKİ
Ankara Barosu Önceki Başkanı Sema Aksoy da, Türkiye’de 18 yaş altı evlilik oranının yüzde 32’lere kadar yükseldiğine dikkat çekerek, “Bu durumun toplumsal kabulü ve normal görülmesi, bu oranı yükseltmektedir. İşte bunun ispatı da son 11 yılda 17 yaşın altındaki 500.000’den fazla kız çocuğunun imam nikahı ile gayrı resmi olarak evlendirilmiş olmasıdır” dedi. Aksoy şöyle devam etti:
“Çocuk ve cinsel birleşme sözü bir araya gelince bunun adı istismardır. Bunun adı tecavüzdür. Bunun adı çocuk hakları ihlalidir. Burada çocuğun rızasından bahsetmek mümkün değildir. Hem diyeceksiniz ki çocuk 18 yaşını bitirmeden tasarruf ehliyeti yoktur, araba alamaz, tapu alamaz . Hem de 18 yaşın altındaki çocuk kendisine tecavüz edilmişse ve iradesini baskı altına alan cebir şiddet yoksa işte o zaman rızasına bakmak lazımdır, kocayı isteyebilir ya da çocuk sahibi olabilir diyeceksiniz. Bu ne yaman çelişkidir. Ne çağdışı yaklaşımdır. ”
sözcü
