Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP’ye bu konuda yapılan eleştirileri es geçerek bir kez daha Batı’nın ‘terör’ politikasını topa tuttu. NATO Parlamenter Asamblesi Sonbahar Genel Kurulu’nda konuşan Erdoğan, “Dost acı söyler. Irak’ta ve Suriye’de bizim terör örgütü olarak ilan ettiğimiz örgütlerin elinde dostlarımızın silahları çıktı. Bu silahlar, seri numaralarına varıncaya kadar bizde mevcut” diyen Erdoğan, “Bunları kendilerine söylediğimizde hiç ilgilenmiyorlar” ifadesini kullandı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise, ittifakın Türkiye’ye destek vermesi gerektiğini söylemekle birlikte AKP’ye “Demokrasi ve özgürlükler dikkate alınmalı” uyarısında bulundu.
İstanbul’da yapılan toplantının kapanış oturumunda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, NATO’nun gündeminde de üst sıralarda yer alan buhranlarla baş etmeyi günlük hayatının bir parçası haline getirmiştir. Bu toplantıyı dünyanın gündemini adeta bloke eden krizlere kayıtsız kalınmadığının bir işareti haline dönüştürmeliyiz” dedi.
El Nusra teröre karşı savaşıyor
NATO temsilcilerine 15 Temmuz’daki darbe girişimini anlatan Erdoğan, sözü ‘terörle mücadeleye’ getirerek şu ifadeleri kullandı; “Türkiye, terör örgütleriyle Avrupa başta olmak üzere, dünyanın geri kalan bölümü arasında adeta bir set gibidir. Eğer biz bu mücadelede başarısız olursak, yani bu set yıkılırsa teröristler tıpkı bir sel gibi tüm dünyayı ateşe ve kana bulayacaktır. Biz diyoruz ki gelin bu seti zayıflatmak yerine, güçlendirelim.”
Batıyı bu konuda üzerine düşeni yapmamakla ve teröre askeri destek vermekle suçlayan Erdoğan, “Birileri kalkıyor diyor ki ‘Onlar eski dönemde verilmiş silahtı’. Öbürleri diyor ki ‘Biz PYD’yi, YPG’yi terör örgütü olarak kabul etmiyoruz’. Niye? Çünkü onlar DEAŞ’a karşı savaşıyorlar. O zaman El Nusra’yı da kabul etme. El Nusra da DEAŞ’a karşı savaşıyor. Bir terörist, bir başka teröriste karşı savaşıyor diye, buna iyi diyebilir misiniz? Biz şu anda Suriye ve Irak’ta bunu görüyoruz” diye konuştu.
Bedelini öderler
Konuşmasının devamında ‘gözdağı vermeyi’ de unutmayan Cumhurbaşkanı, “Terör örgütleri karşısında ikircikli tutum içinde olan ülkelerin tamamı bu tavırlarının bedelini eninde sonunda kendi toprakları içinde ödeyeceklerdir. İkazlarımıza kulak verilmesini tavsiye ediyoruz” dedi.
Stoltenberg’den demokrasi ve hukuk vurgusu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantı kapsamında İstanbul’da olan NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’i de Mabeyn Köşkü’nde kabul etti. Türkiye ziyareti öncesinde Stoltenberg, NATO’da görevli bazı Türkiyeli subayların sığınma talebinde bulunduğunu doğrulamış ve ziyaretin bu konu başta olmak üzere insan hakları meselesini gündeme getireceğini söylemişti.
Bu konuya NATO toplantısında değinen Genel Sekreter, “Hepimize bir gerçeği hatırlatmak istiyorum. Biz bugün burada Türkiye’de toplanmış bulunmaktayız, darbe girişiminin dört ay sonrasında. Bu hepimize aslında şunu hatırlatmalı; demokrasi ve özgürlükler dikkate alınmalı, kıymeti bilinmeli, her zaman mutlaka savunulmalı. Demokrasi, bireysel özgürlükler, hukukun üstünlüğü NATO’nun temel değerleridir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere AKP kurmaylarının rest çektiği AB’nin önemine de değinen Stoltenberg, “Daha güçlü bir AB daha güçlü bir NATO demektir” yorumunu yaptı. Stoltenberg, konuşmasının ardından yaptığı açıklamada NATO ülkelerinin Türkiye’ye daha fazla destek ve güvence vermesi gerektiğini söyledi.
***
‘Toplantı Erdoğan için bir yenilgi’
Erdoğan’ın önemli bir fırsat olarak gördüğü NATO toplantısına kendisine ve AKP hükümetine yönelik sert eleştirilerin damga vurduğu ortaya çıktı. Avusturya Yeşiller Partisi Milletvekili Peter Pilz, Cumhuriyet gazetesine “NATO PA Cumhurbaşkanı Erdoğan için adeta hezeyan gibi geçiyor. Azerbaycan dışındaki tüm ülkeler Erdoğan’ın yaptıklarını kabul etmiyor. Bu Erdoğan için bir yenilgidir” yorumunu yaptı. Türkiye’de darbe girişimi sonrasında başlayan idam tartışmaları, muhalif seslerin susturulması, yaşatılan hak ihlalleri, basın ve ifade özgürlüğüne yönelik baskılar, HDP’li vekillerin tutuklanması, belediyelere kayyum atanması ve son olarak ‘tecavüzcünün mağdurla evlenmesi durumunda cezanın ertelenmesi’ önergesi toplantıda ana gündemi oluşturdu. Peter Pilz, bu konularda AKP’ye sert eleştiriler yapıldığına dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Avusturya’da yaşayan Türkiye asıllı vatandaşları hükümete karşı kışkırttığını da öne süren Pilz, “Bunun bir ayağında Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) ve Avrupa Türk Demokratlar Birliği (UETD) var. Bunu yıllarca göz ardı ettik. Artık önlem almalıyız. Türkiye’nin Avrupa Birliği müzakere süreci bitirilmese de, derhal dondurulmalı” dedi.
birgün